Sabah evden çıktınız ve asansörde size gülümseyerek “Günaydın” diyen biriyle karşılaştınız. Sizin de tebessüm ederek aynı şekilde onu selamlamanız çok olasıdır. Gün sonunda işten eve dönerken karşınızda sürekli esneyen bir yolcunun karşısına oturarak eve döndüyseniz sizin de esneme ihtimaliniz artmıştır. Ayna nöronlara sahip canlılar olarak çevremizdeki duyguları taklit ederek deneyimleriz. Mesele sadece esnemek ya da tebessüm etmekten daha farklı durumlar için de geçerlidir. Lisiê Paz ve meslektaşları 2022 yılında yayınladıkları makalede, sosyal ortamlarda duyguların aynı hastalıklar gibi bulaşıcı olabileceğini paylaşmış. Sosyal ilişkilerin hem keyifli hem de zorlanabileceğimiz duygular için potansiyel bir kaynak oluşuna dikkat çekiyor araştırmacılar. Duyguların bulaşma ihtimalinin aile üyeleri, eşler, oda arkadaşları, yakın arkadaşlar veya sık temas halinde olduğumuz iş arkadaşlarımız arasında yüksek olduğunu da eklemişler. Depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi şikayetler de aynı şekilde bulaşıcıdır. Yakın tarihli bir çalışmanın sonucuna göre, depresif üniversite öğrencilerinin oda arkadaşlarının da üç hafta sonra depresif belirtiler yaşadıkları görülmüş.
Eskilerin çok güzel bir sözü vardır: Hâl saridir, hâl sirayet eder. Hâlimiz birbirimizi etkiler. Söz konusu çalışmalar da birbirimize ne kadar derin ve göremediğimiz bağlarla bağlandığımızı gösteriyor yine bize. Bu fenomen, depresyonla mücadele eden kişileri desteklerken kendi zihinsel sağlığınızı korumanın önemini gösteriyor. Duygusal bulaşma, insani etkileşimlerin doğal bir yönü olabilirken, depresyon ve ilgili durumlar söz konusu olduğunda bizi zorlayabilir. Bu nedenle risk faktörlerini tanımak daha da önem kazanıyor.
Eğer bizim de karamsar düşünmeye yatkınlığımız varsa durumdan etkilenme ihtimalimiz artar. Empati yaparken kendi duygularımızı da dikkate almalıyız. Kendi öz bakımımız için düzenli egzersiz, meditasyon ve yeterli uyku gibi kendi zihinsel sağlığımıza katkı sağlayacak davranışlardan destek alabiliriz. Çevremizde psikolojik desteğe ihtiyacı olan kişileri destek aramak için yardım almaları konusunda nazikçe onlara destek olabiliriz. Böylesi zamanlarda sosyal desteğin iyileştirici etkisine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacak olan sevdiklerimizin yanında olmak çok önemli lakin bizim desteğimiz bir uzman desteğinin yerine geçemez. Profesyonel destek, özellikle depresyonun yönetiminde hayati öneme sahiptir. Depresyon ya da anksiyete hastalıkları ve belirtileri hakkında bilgi edinerek sevdiklerimizin neler yaşadıklarını daha iyi anlayabiliriz. Bu bilgi, daha etkili destek sağlamamıza yardımcı olabilir. Kendiniz için sağlıklı ilişkilerin iyileştirici etkisinden yararlanabileceğiniz ilişkiler kurmak en önemli koruyucu faktörlerin başında gelir. Aynı zorlayıcı duygular gibi pozitif duygular da bulaşıcıdır, bu nedenle sosyal çevrenizi dikkatli bir şekilde seçin.
Depresyon ya da kaygı bozukluğu bulaşıcı olabilir, ancak bu durumun yayılmasını engellemek mümkündür. Sınırları koruyarak, kendi bakımımızı yaparak, destek arayarak, kendimizi eğiterek ve profesyonel yardımı teşvik ederek, sevdiklerimize empatik bir şekilde destek sağlarken kendi zihinsel sağlığımızı koruyabiliriz. Kendimize iyi bakmak, sadece bizim için değil, sevdiklerimizin iyiliği için de önemlidir.
Sabah evden çıktınız ve asansörde size gülümseyerek “Günaydın” diyen biriyle karşılaştınız. Sizin de tebessüm ederek aynı şekilde onu selamlamanız çok olasıdır. Gün sonunda işten eve dönerken karşınızda sürekli esneyen bir yolcunun karşısına oturarak eve döndüyseniz sizin de esneme ihtimaliniz artmıştır. Ayna nöronlara sahip canlılar olarak çevremizdeki duyguları taklit ederek deneyimleriz. Mesele sadece esnemek ya da tebessüm etmekten daha farklı durumlar için de geçerlidir. Lisiê Paz ve meslektaşları 2022 yılında yayınladıkları makalede, sosyal ortamlarda duyguların aynı hastalıklar gibi bulaşıcı olabileceğini paylaşmış. Sosyal ilişkilerin hem keyifli hem de zorlanabileceğimiz duygular için potansiyel bir kaynak oluşuna dikkat çekiyor araştırmacılar. Duyguların bulaşma ihtimalinin aile üyeleri, eşler, oda arkadaşları, yakın arkadaşlar veya sık temas halinde olduğumuz iş arkadaşlarımız arasında yüksek olduğunu da eklemişler. Depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi şikayetler de aynı şekilde bulaşıcıdır. Yakın tarihli bir çalışmanın sonucuna göre, depresif üniversite öğrencilerinin oda arkadaşlarının da üç hafta sonra depresif belirtiler yaşadıkları görülmüş.
Eskilerin çok güzel bir sözü vardır: Hâl saridir, hâl sirayet eder. Hâlimiz birbirimizi etkiler. Söz konusu çalışmalar da birbirimize ne kadar derin ve göremediğimiz bağlarla bağlandığımızı gösteriyor yine bize. Bu fenomen, depresyonla mücadele eden kişileri desteklerken kendi zihinsel sağlığınızı korumanın önemini gösteriyor. Duygusal bulaşma, insani etkileşimlerin doğal bir yönü olabilirken, depresyon ve ilgili durumlar söz konusu olduğunda bizi zorlayabilir. Bu nedenle risk faktörlerini tanımak daha da önem kazanıyor.
Eğer bizim de karamsar düşünmeye yatkınlığımız varsa durumdan etkilenme ihtimalimiz artar. Empati yaparken kendi duygularımızı da dikkate almalıyız. Kendi öz bakımımız için düzenli egzersiz, meditasyon ve yeterli uyku gibi kendi zihinsel sağlığımıza katkı sağlayacak davranışlardan destek alabiliriz. Çevremizde psikolojik desteğe ihtiyacı olan kişileri destek aramak için yardım almaları konusunda nazikçe onlara destek olabiliriz. Böylesi zamanlarda sosyal desteğin iyileştirici etkisine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacak olan sevdiklerimizin yanında olmak çok önemli lakin bizim desteğimiz bir uzman desteğinin yerine geçemez. Profesyonel destek, özellikle depresyonun yönetiminde hayati öneme sahiptir. Depresyon ya da anksiyete hastalıkları ve belirtileri hakkında bilgi edinerek sevdiklerimizin neler yaşadıklarını daha iyi anlayabiliriz. Bu bilgi, daha etkili destek sağlamamıza yardımcı olabilir. Kendiniz için sağlıklı ilişkilerin iyileştirici etkisinden yararlanabileceğiniz ilişkiler kurmak en önemli koruyucu faktörlerin başında gelir. Aynı zorlayıcı duygular gibi pozitif duygular da bulaşıcıdır, bu nedenle sosyal çevrenizi dikkatli bir şekilde seçin.
Depresyon ya da kaygı bozukluğu bulaşıcı olabilir, ancak bu durumun yayılmasını engellemek mümkündür. Sınırları koruyarak, kendi bakımımızı yaparak, destek arayarak, kendimizi eğiterek ve profesyonel yardımı teşvik ederek, sevdiklerimize empatik bir şekilde destek sağlarken kendi zihinsel sağlığımızı koruyabiliriz. Kendimize iyi bakmak, sadece bizim için değil, sevdiklerimizin iyiliği için de önemlidir.