Reşit Kemal AS – 03 Kasım 2024
Türkiye’nin yakın tarihinde bazı isimler vardır ki; hem vatan sevdalısı hem de suç örgütü lideri olarak anılmaları halk arasında büyük tartışmalara yol açar. Bu isimlerden biri de Abdullah Çatlı’dır. Kimine göre o, devletin kendisine verdiği görevlerle yurt içinde ve dışında vatanı için canını ortaya koymuş bir kahramandır. Kimilerine göre ise yasa dışı faaliyetlere karışan, mafya babası olarak bilinen bir suçlu… Ancak halkın gözünde Abdullah Çatlı ve onun silah arkadaşları, ülkenin zor günlerinde başvurulan ve daima vatan sevgisiyle hareket eden isimlerdir.
Çatlı’nın Mücadelesi: ASALA ve PKK’ya Karşı Verilen Savaş
Abdullah Çatlı’nın hayatını incelediğimizde, özellikle yurtdışında gerçekleştirdiği eylemlerle Türk milletinin düşmanı olarak görülen örgütlere karşı savaştığını görürüz. Bu dönemde özellikle ASALA’ ya karşı yapılan suikastlar, Türkiye için büyük önem arz ediyordu. Türk diplomatlarına yönelik suikastlar düzenleyen bu örgüt, o dönemde Türkiye’ye yönelik en büyük tehditlerden biriydi. Çatlı ve arkadaşlarının bu örgüte karşı yürüttükleri mücadele, çoğunlukla gölgede kalmış, medya üzerinden şekillenen algılarla halka yansıtılmamıştı. Bugün FETÖ ve benzeri yapıların, ülke içinde nasıl medya ve devlet kanallarını kullanarak insanları yanlış yönlendirdiğini daha iyi anlamamız, Çatlı’nın o dönemini yeniden değerlendirmemize olanak tanıyor.
O dönemde emperyalist güçlerin kontrolünde olan bazı medya organları, Abdullah Çatlı gibi isimleri halkın gözünde düşman olarak göstermek için adeta seferber olmuşlardı. Yurtdışında baş edemedikleri bu “efsaneleri” halk nezdinde kötü göstermek amacıyla suçlu olarak tanıtma çabası, aslında milli iradeyi zayıflatmak adına atılan bir adımdı. Fakat Türk halkının bu algı operasyonlarına kanmayarak kendi kahramanlarını tanımaktan geri durmadığı gibi, onların mirasını da yaşatmaya devam etmiştir.
Efsaneler Geri Gelmeyecek: Abdullah Çatlı ve Arkadaşlarının Mirası
3 Kasım 1996’da Susurluk’ta meydana gelen kazada hayatını kaybeden Abdullah Çatlı’nın ardından, merhum Alparslan Türkeş’in “Devlet, öz evladını Susurluk’ta kaybetmiştir” sözleri halkın gözündeki yerini bir kez daha anlamamıza yardımcı olmuştur. Türkeş’in bu ifadesi, Çatlı’nın devlete bağlı, vatanı için çalışan bir evlat olarak görüldüğünü ortaya koyar.
Çatlı’nın cenazesine katıldığı için eleştirilen şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözleri de yine bu anlayışı pekiştirir niteliktedir: “Ben vefalı bir insanım, kimse gibi kaçmadım, görünmemeye çalışmadım. Abdullah Çatlı’yı pırıl pırıl bir Anadolu çocuğu olarak tanıdım.” Abdullah Çatlı’nın yanında yer alan diğer isimlerden Devlet Bahçeli de Çatlı’yı “Öğrencilik yıllarında efendi, iyi bir ülkücü, davasına inanmış bir kardeşimizdi” diyerek anmıştı. Bu ifadeler, onun yalnızca bir suçlu ya da sıradan bir figür olmadığını, devlete ve davaya inanmış, vatanı için mücadele etmiş bir kişilik olarak değerlendirildiğini göstermektedir.
Abdullah Çatlı’nın yanında yer alan Ali Yasak (Drej Ali), Haluk Kırcı ve benzeri isimler de dönemin efsaneleri olarak hatırlanmaktadır. Bu isimler, devlete ve vatana hizmet etme gayesiyle kendi canlarını ortaya koyarak milletin güvenliği için savaş vermişlerdir. Her ne kadar bazı kişiler, bu isimleri yalnızca suç örgütü liderleri olarak anmak istese de halkın gözünde onlar, ülkesine sadakatle bağlı kahramanlar olarak yerlerini almışlardır.
Bugün, Çatlı ve silah arkadaşlarının hayat hikayeleri yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde izlenme rekorları kıran dizi ve filmlere ilham olmaktadır. Ekranlarda her ne kadar doğrudan isimleri geçmese de kurguların bu kahramanlardan ilham aldığı açıktır. Bu yapımlar, milyonlarca insanın gönlünde Abdullah Çatlı ve onun mücadele arkadaşlarını birer efsane olarak yaşatmaktadır.
Sonuç olarak, Abdullah Çatlı, tarihimizdeki birçok isim gibi tartışmalı bir figür olabilir, ancak Türk halkının gözünde o, vatanı için canını ortaya koyan bir yiğit olarak anılmaktadır. Çatlı’nın ve silah arkadaşlarının mirası, yalnızca ülkemizin değil, aynı zamanda milli iradenin gücünü ve kararlılığını da simgeler. Çatlı ve onun gibi vatanı için mücadele edenlerin ruhu şad olsun. YİĞİTLER ÖLMEZ, BU VATAN BÖLÜNMEZ.