Haydar AS – 04 Ocak 2025
Ben de bölgenin bir ferdi olarak, terörün her türlü zararını iliklerine kadar hissetmiş, hatta iki adet otobüsü sırf terör propagandası için yakılan bir ailenin mensubu olarak bu satırları yazıyorum size.
Sayın Devlet Bahçeli’nin atmış olduğu tarihi adımı anlamadığınızı gözlemlemekteyim.
Dikkat ederseniz terörist başına çağrı yapmadan önce size bir çağrıda bulunmuştu kendileri.
Elinizi sıkarak “terörle aranıza mesafe koyup, Türkiye partisi olun” diyerek, düz ovada siyaset yapmanız herkesin hayrına olur diyerek telkinlerde bulunmuştu.
Terörist başına yapılan çağrı bile, sizin yani DEM Parti’nin her defasında “çözümün adresi İmralı’dır” demenize karşılık Sayın Bahçeli’nin vermiş olduğu bir tepkidir.
Akabinde hodri meydan dedi Sayın Bahçeli, madem ki siz inisiyatif alacak güçte değilsiniz o zaman işaret ettiğiniz adres “terörü bitirdiğini ilan etsin, silah bıraktırıp örgütü lağvetsin hatta gelsin DEM gurubunda da bunu haykırsın” diyerek üst perdeden bir çıkış yaptı.
Aslında Bahçeli bu çıkışı yaparak sürekli kullandığınız bir argümanı elinizden almış oldu.
Yarın terörist başı bu çağrıyı yapmasına rağmen örgüt silah bırakmayıp faaliyetlerine devam ederse ki bana göre de öyle olacaktır, o zaman temsil ettiğiniz irade; siyaseten neden sorumluluk alıp çözümü siz yapmadınız diye tepki vermeyeceğini mi sanıyorsunuz?
Bahçeli’nin bu olumlu çağrısına yanlış açıdan bakıp bir anda sizin için tuzağa dönüşebileceğini öngöremiyor musunuz merak ediyorum doğrusu?
Burada örgüt niçin silah bırakmaz konusuna açıklık getireyim isterseniz.
Çünkü, PKK/YPG/PYD adına ne derseniz deyin örgüt artık herhangi bir ideal uğruna varlığını sürdürmüyor. Dağlarda günlerce aç susuz kalan örgüt mensupları artık Suriye’de konforun en alasına kavuşarak kapitalizmin esiri olmuş durumdalar.
Ne Öcalan umurlarında, ne Kürtler umurlarında!
Varsa yoksa para para para…
Hal böyle olunca bu terörist gurubundan “haydi çocuklar artık silah bırakıp evlerimize dönüyoruz” gibi bir çağrıya olumlu yanıt vermelerini beklemek bana göre çok anlamsız olur.
Peki benim bile tahmin ettiğim muhtemel başarısızlığı Sayın Bahçeli’nin bilmemesi mümkün mü sizce?
O da pekala biliyor ki terörist başı bunu başaramayacak..
Ha! Başarırsa, ülkemiz için bir kazanım olur elbette.
Başaramazsa zaten Türk Ordusu tavizsiz bir şekilde mücadelesine devam ediyor.
Tekrar başa dönecek olursak aslında Sayın Bahçeli size “gelin Türkiye partisi olun” derken kolay bir yolu tercih etmenizi önerdi. Hatta bunu ileride anlayacaksınız, size aslında “can simidi” atmış oldu farkında değilsiniz.
Az değil yüzde 10 alan bir parti olarak seçmenlerinizin dertleriyle hemhal olmak varken nedir bu terör sevdanız.
Terör yüzünden yıllarca eğitimde fırsat eşitliğinden mahrum kalan çocukların, gençlerin rehabilite edilmesi için mücadele verseniz…
Yine terör yüzünden bitme noktasına gelen hayvancılık için hükümetle ortak çalışmalar yaparak yeniden canlanması için kafa yorsanız..
Bölgeye gelmekte tereddüt yaşayan yatırımcılara destek olup, onlara güvence verseniz..
Kısacası eğitimde, sağlıkta, tarımda, hayvancılıkta, sanayide ve turizmde yeniden bir ivme yakalayan bölgenin kalkınması için mücadele verseniz daha iyi olmaz mı?
Neden yapamazsınız bunu, bölgede yeniden Nobel ödüllü Aziz Sancarlar çıkarma potansiyeli varken neden engel oluyorsunuz?
Neden koca bir neslin dağlarda heba olup gitmesine göz yumuyorsunuz?
Neden kurdukları seçim ittifakında en büyük katkıyı vermenize rağmen isminizin geçmesinden ürküp sizi masanın altına saklasınlar?
Size kayıtsız şartsız destek veren seçmenleriniz Sayın Bahçeli’nin bu çağrısı sonrası yaşanan gelişmeleri takip ederek size sırtını dönmeyeceğini mi sanıyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti öyle veya böyle bu sorunun üstesinden gelir elbette, fakat asıl olan siz mabadının kılı ağarıp emekli kampına dönen Kandil’den yüzünüzü Türkiye’ye çevirebilecek misiniz?
Yarın ilk grup toplantısında çıkıp “biz artık terör örgütüyle tüm bağlarımızı kopardık, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına kast eden her kim olursa olsun artık bizim de ortak düşmanımızdır” diye bir açıklama yapıp yeni bir sayfa açmanızdan kim rahatsız olur.
Sözün özü, aklın yolu birdir, bırakın terör örgütü kendi kanında boğulsun, kazanan siz olun, kazanan bölge halkı olsun, kazanan hep birlikte Türkiye olsun.
Sizce de vakit tamam değil mi?
