Yusuf ALABARDA – 03 Ocak 2024
Beklenen oldu ve DEM Partisinden iki vekilin İmralı’daki terör örgütü elebaşısı ile görüşmesi gerçekleşti. Görüşmeden sonra yapılan kısa açıklamada sorunun çözüm adresinin TBMM olarak vurgulandığı, dışarıdan yapılan müdahalelerin coğrafyayı tarumar ettiği ve Öcalan’ın şartlar oluştuğu takdirde bir çağrı yapabileceği konuları yer aldı.
Buraya kadar olan biteni DEM Parti zaviyesinden anlamak mümkün. Anlamakta müşküle düştüğümüz durum ise Öcalan neyin çağrısını yapacak?
Öcalan’ın Türkiye’de silah bırakılması için çağrı yapabileceği bir terör grubu kaldı mı?
Cevabı çok açık ve net: Kalmadı
O zaman bu çağrı ülke içinden daha çok, ülke dışındaki terör yapılanmaları olan Kandil ve YPG’ye yönelik olacak.
Bu durumda Kandil ve YPG Öcalan’ı dinler mi?
Böyle bir ihtimal elbette var lakin bu işin o kadar da kolay olacağını sanmıyorum zira bu eli kanlı örgüt bugünlere kadar sayısız istihbarat teşkilatı ile angaje oldu. Şimdi bu istihbarat yapılarının terör örgütüne dönerek ‘Siz nasıl isterseniz öyle yapın’ diyecek hali yok.
Bakın ABD’de gerçekleştirilen New Orleans saldırısı sonrası ütüsü dahi bozulmamış bir DEAŞ flaması hemen yere serildi. Serilmekle de kalmadı bu flamanın fotoğrafını çeken FBI görevlisinin fotosu anında tüm dünyaya servis edildi.
Eh, madem saldırıyı DEAŞ bağlantılı bir terörist yapmış ABD Başkanı Joe Biden’a da açıklama yapmak düşer. O da hemen açıklamasını yaptı: ‘DEAŞ’ın yalnızca ülkemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun üzerine gideceğiz’
Nasıl ama?
Pentagon’a bağlı CENTCOM üzerinden Suriye’deki YPG güçlerine aralıksız sevkiyat bu esnada devam etti. Trump yönetimi Suriye’den asker çekmeyi düşünedursun Brett McGurk aklı Ayn El Arap bölgesine yeni askeri üs inşa etmeye son sürat devam ediyor.
Trump iş başına geldiğinde Amerikan bürokrasisi ile epey mücadele vermesi gerekecek.
Tüm bu anlattıklarımın İmralı-DEM Parti görüşmeleri ile olan alakası nedir diye sorarsanız, YPG’nin silah bırakmaması için birçok istihbarat teşkilatı ve Pentagon’un bizzat devrede olduğunu hatırlatmak istiyorum.
DEM Parti Suriye’de YPG ile de görüşecek mi?
Eğer Türkiye içinde silah bırakacak terör mensubu kalmadı ise ve YPG denilen kanlı örgüte silah bıraktırmak isteniyorsa elbette DEM Parti’nin yetkili isimlerine Suriye yolu gözüküyor demektir.
YPG ve Suriye Yönetimi’nin ilk teması
Buradan konuyu Suriye yönetimi ile YPG arasında geçtiğimiz günlerde yapılan görüşmeye getirmek istiyorum.
Basına yansıyan bilgilere göre Suriye yönetimi ile YPG arasında ilk temas gerçekleşti.
Görüşmelerde Suriye yönetimi YPG’nin amasız ve fakatsız silah bırakarak YPG unsurlarının Suriye Milli Ordusuna entegre olmasını, egemenlik haklarının sadece Şam’da olacağını, yerel yönetimlerde Fırat’ın doğusunda kalan bölgelerde merkeziyetçi olmayan bir yönetim şeklinin belirlenebileceğini, kültürel hakların ve kimliklerin tanınması anlamında gerekenin yapılacağını ve bölgeden elde edilen petrol gelirlerinin yüzde 20’sinin bölgenin kalkınmasına tahsis edileceğini YPG’lilere iletti.
YPG tarafı ise silah bırakmadan ziyade YPG yapısının bir bütün olarak (Bir Kolordu, Tümen gibi) Suriye Milli Ordusuna katılmak istediğini, petrolün yüzde ellisini talep ettiklerini ve tamamen âdem-i merkeziyetçi bir yapı peşinde olduklarını ifade ettiler.
Bu açık bir şekilde YPG denilen yapının elindeki silahlı gücü muhafaza etme peşinde olduğunu gösteriyor. İşte bu şartlar çerçevesinde YPD’nin Öcalan’ı dinleyerek hemen silah bırakacağını kabul etmek naiflik olur.
Bırakmazlarsa ne olacak?
Türkiye 2025 yılında devlet dışı boyutta da terörü bitirmeye kararlı olduğunu açıklıyor. O zaman Suriye sahasında sert gücün devreye girmesi kaçınılmaz olacaktır. İşte böyle bir durumda yaşanacaklardan örgütün Suriye-Kandil hattındaki elebaşları ve onlara destek veren Türkiye içindeki yapılar olacaktır.
