Darbe Anayasası Utancından Ne Zaman Kurtulacağız?

haydar as çiftçi

Haydar AS – 28 Eylül 2024

 

12 Eylül 1980 darbesi ile yüzleştik, darbecileri yargılayıp mahkum ettik, ama halen mahkum ettiğimiz darbecilerin hazırladığı 82 Anayasası ile yönetiliyoruz.

Maalesef bu utanç tam 42 yıldır yaşanmaktadır…

61 Anayasası da aynı şekilde darbecilerin Anayasası olarak özellikle Demokrat Partililerin yok sayıldığı bir Anayasa olarak uygulanmıştı.

Kısacası yaklaşık 65 yıldır sivil bir Anayasa yapamamanın utancıyla yaşamaktayız.

Sizce, Türkiye’nin artık demokratik ve katılımcı bir usulle yeni baştan bir sivil anayasa yapmasının zamanı gelmedi mi?

Merak ediyorum halen neyi bekliyoruz…

Hem içeriğinde, hem de hazırlanışında toplumsal mutabakatın olduğu bir sivil Anayasa bugün değil de ne zaman yapılır ki?

Mutabakat elbette ki yüzde yüz olmaz fakat asıl olan demokratik ve özgürlükçü olmasıdır.

Mecliste hemen her kesimin az veya çok kendini temsil etme hakkına sahip olan siyasi partilerimiz var iken geniş ölçekli, her kesimin asgari müşterekte birleştiği içimize sinen bir Anayasa için daha uygun bir zaman olabilir mi?

En azından hazırlanan taslak metinlerini, televizyonlarda ve sosyal medyada gereksiz tartışmalar yerine toplumun ortak mutabakatı olacak bir Anayasayı tartışmaktan kim ne kaybeder ki?

Elbette ki ilk 4 madde dışında yeniden hazırlanacak maddeleri tartışarak gerekirse bazılarında yeniden düzeltme yaparak herkesin işte benim Anayasam diye kabul gördüğü hatta içeriği hakkında referanduma dahi gidilerek bir sonuç elde etmekten neden rahatsız olalım ki.

Hatta bana göre uzlaşma sağlansa bile referanduma götürüp halkın iradesini yansıtarak meşrulaştırmak daha doğru olur diye düşünmekteyim.

Yıllardır kısır siyasi tartışmalarla bir birimizi yiyeceğimize Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılında bizi daha özgür, daha demokratik ve daha katılımcı bir toplumsal sözleşme ile daha güçlü yarınlara taşımasından kim rahatsız olur ki..

Fakat toplumun temsilcisi olarak gördüğümüz siyasi partiler olayın vehametinden o kadar uzaklar ki bunların büyük bölümü bir taslak metin oluşturmaktan bile çok uzaklar.

Halbuki geç kalınmasına rağmen herkes hazırladığı taslakları bir an önce kamuoyu önüne çıkarıp tartıştırsa kim ne kaybeder.

Mevcut Anayasayı tüm siyasi partiler sorunlu olarak görüyor olmasına rağmen iş irade göstermeye gelince elini taşın altına koyan yok.

Bu konuda Ak Parti ve MHP’yi ayrı tutuyorum, çünkü kamuoyu en azından yeni Anayasa çıkarma gayretlerini çok iyi biliyor.

Türkiye Yüzyılı diye adlandırdığımız bu dönemi Türk milleti olarak bir toplumsal sözleşme olan yeni Anayasa ile taçlandırmak sizce de uygun olmaz mı?

haydar as çiftçi

Haydar AS – 28 Eylül 2024

 

12 Eylül 1980 darbesi ile yüzleştik, darbecileri yargılayıp mahkum ettik, ama halen mahkum ettiğimiz darbecilerin hazırladığı 82 Anayasası ile yönetiliyoruz.

Maalesef bu utanç tam 42 yıldır yaşanmaktadır…

61 Anayasası da aynı şekilde darbecilerin Anayasası olarak özellikle Demokrat Partililerin yok sayıldığı bir Anayasa olarak uygulanmıştı.

Kısacası yaklaşık 65 yıldır sivil bir Anayasa yapamamanın utancıyla yaşamaktayız.

Sizce, Türkiye’nin artık demokratik ve katılımcı bir usulle yeni baştan bir sivil anayasa yapmasının zamanı gelmedi mi?

Merak ediyorum halen neyi bekliyoruz…

Hem içeriğinde, hem de hazırlanışında toplumsal mutabakatın olduğu bir sivil Anayasa bugün değil de ne zaman yapılır ki?

Mutabakat elbette ki yüzde yüz olmaz fakat asıl olan demokratik ve özgürlükçü olmasıdır.

Mecliste hemen her kesimin az veya çok kendini temsil etme hakkına sahip olan siyasi partilerimiz var iken geniş ölçekli, her kesimin asgari müşterekte birleştiği içimize sinen bir Anayasa için daha uygun bir zaman olabilir mi?

En azından hazırlanan taslak metinlerini, televizyonlarda ve sosyal medyada gereksiz tartışmalar yerine toplumun ortak mutabakatı olacak bir Anayasayı tartışmaktan kim ne kaybeder ki?

Elbette ki ilk 4 madde dışında yeniden hazırlanacak maddeleri tartışarak gerekirse bazılarında yeniden düzeltme yaparak herkesin işte benim Anayasam diye kabul gördüğü hatta içeriği hakkında referanduma dahi gidilerek bir sonuç elde etmekten neden rahatsız olalım ki.

Hatta bana göre uzlaşma sağlansa bile referanduma götürüp halkın iradesini yansıtarak meşrulaştırmak daha doğru olur diye düşünmekteyim.

Yıllardır kısır siyasi tartışmalarla bir birimizi yiyeceğimize Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılında bizi daha özgür, daha demokratik ve daha katılımcı bir toplumsal sözleşme ile daha güçlü yarınlara taşımasından kim rahatsız olur ki..

Fakat toplumun temsilcisi olarak gördüğümüz siyasi partiler olayın vehametinden o kadar uzaklar ki bunların büyük bölümü bir taslak metin oluşturmaktan bile çok uzaklar.

Halbuki geç kalınmasına rağmen herkes hazırladığı taslakları bir an önce kamuoyu önüne çıkarıp tartıştırsa kim ne kaybeder.

Mevcut Anayasayı tüm siyasi partiler sorunlu olarak görüyor olmasına rağmen iş irade göstermeye gelince elini taşın altına koyan yok.

Bu konuda Ak Parti ve MHP’yi ayrı tutuyorum, çünkü kamuoyu en azından yeni Anayasa çıkarma gayretlerini çok iyi biliyor.

Türkiye Yüzyılı diye adlandırdığımız bu dönemi Türk milleti olarak bir toplumsal sözleşme olan yeni Anayasa ile taçlandırmak sizce de uygun olmaz mı?