Hüseyin ALEMDAR – 31 Ocak 2025
CHP Genel Başkanı Özgür Özel “kırmızı kart-hemen seçim” diye bastırmaya çalışıyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın umurunda değil.
Suriye krizinde tutum alamayan, hukuki süreçlere hazırlıksız yakalanan, sürekli bocalayan ve ivme kaybeden CHP bu kez gündemi belirlemek için cumhurbaşkanı adaylığı konusunu gündeme taşıyor.
Birkaç gündür “6’lı masa”vari bir hava var ana muhalefette. “Kazanacak aday” aranıyormuş yine. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a “yarışta ben yokum, buyurun beyler” diyor. Özel “adayı Atatürk’ün partisine kayıtlı 1 milyon 600 bin cesur yürekle birlikte belirleyeceğiz. Bugün ilk gündür, resmi açıklama yapılıp tarih belirlendiğinde, o günden sonra gelenler artık oy kullanamayacak” açıklamasını yaptı.
4 AY ÖNCEKİ TÜZÜĞE NE OLDU?
Yani bugün CHP’ye üye olanlar Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına karar verebilecek. Bir dakika ama… Daha geçen Eylül ayında, CHP Tüzük Kurultayı’nda partinin yeni tüzüğüne şu madde girmişti;
“Parti üyelerinin seçme seçilme hakkını kullanabilmeleri için en az bir yıl üye olma şartı aranacak.”
Yani CHP tüzüğü diyor ki “geçen sene üye olmadıysan milletvekili, belediye başkanlığı, genel başkanlık vs. gibi konularda karar veremezsin arkadaş”… Aynı CHP dört ay sonra bu makamlar için yeni üyelerinden esirgediği yetkiyi cumhurbaşkanı adayı belirlemek için göz ardı ediyor! Sistemin açığı bununla da sınırlı değil.
YA “ERDOĞAN” DERLERSE?
Mesela AK Parti 11 milyon 41 bin 464 ile en fazla üyeye sahip siyasi parti konumunda bulunuyor, CHP’nin ise 1 milyon 600 bin üyesi var. 2 milyon AK Partili bir anda parti üyeliğinden ayrılıp CHP’ye üye olsa, adayınız kim diye sorulduğunda “Recep Tayyip Erdoğan” dese, Erdoğan CHP’nin de mi cumhurbaşkanı adayı olacak?
CHP’DE PAROLA: YAVAŞ TATİLE ÇIKSIN
2019’dan 2024’e hukuken İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevindeki Ekrem İmamoğlu, beş yıllık süresinin 4 yılını tatilde ve “engelleniyorum” diyerek “şehir tiyatroları”nda geçirmişti. Son bir yılını ise “abla… demokrat amca… sayın cumhurbaşkanım…” vs diyerek geçirdi. Beş yılın sonunda 2024 yerel seçimlerinde İstanbul halkı Ekrem İmamoğlu’nun politikasını onayladı ve İmamoğlu öyle ya da böyle AK Partili rakibi Murat Kurum’a 11 puan fark attı. İlk beş yıllık süreçteki eleştiriler de böylece anlamını yitirmiş oldu.
Ekrem İmamoğlu 2023 seçim mağlubiyetinin ertesi günü “değişim” diyerek yola çıktı ve CHP’de genel başkanı değiştirdi. Eğer İmamoğlu hem CHP genel başkanlığı hem de İBB başkanlığı yapabilseydi Özgür Özel’in yüzüne bile bakmazdı. İmamoğlu yerel seçimde rakibine 11 puan fark attı atmasına ama asıl rakibi başkaydı. CHP’nin “fiili genel başkanı” İmamoğlu’nun seçim gecesi bir gözü hep Ankara’daydı.
Başkent’te Mansur Yavaş, Turgut Altınok’a 29 puan fark attı. Rakamsal olarak ise iki isim de en yakın rakiplerinden 1 milyon daha fazla oy topladı. İmamoğlu o geceden beri Mansur Yavaş’a karşı hamle yapmaya başladı. Kurultay’da o konuştu, Yavaş konuşmadı. Türkiye Belediyeler Birliği’nde daha çok belediyede yaptığı-yapmadığı ile gündeme gelen Mansur Yavaş’a bırakmadı. Mansur Yavaş da sessiz ve derinden takip ettiği siyasetini yeni dönemde kenara bıraktı. Daha çok konuşan, cevap veren bir Yavaş profili görüyoruz.
2023’te CHP’de krize neden olan o iki isim yeniden karşı karşıya. İmamoğlu Yavaş’ı tatile çıkarmak ve tek forvet oynamak istiyor. İmamoğlu “acilen beni aday olarak tescil edin” derken Mansur Yavaş hemen cumhurbaşkanı adayı belirlenmesine karşı çıkıyor. Yavaş CHP sandığından çıkamayacağını iyi biliyor ve “sizin oyun alanınızda olmayacağım” diyor. CHP’den istifası gündemde. CHP yol bulalım derken yine bir kaosa doğru koşuyor. Bence sürecin sonunda koşanlar değil yürüyenler kazanacak.