
Ersoy DEDE – 12 Nisan 2025
Cumhuriyet Halk Partisi’nde sahne hazır, ışıklar açık, seyirci yerini almış… Ama ortada bir eksik var: Başrol oyuncusu yok. Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı —daha doğrusu aday olamaması— partide büyük bir “seçeneksizlik tiyatrosu”na dönüştü.
İmamoğlu bir yandan ceza davaları ile uğraşırken bir yandan da diploması iptal edildiği için cumhurbaşkanı adayı olma yeterliliğini tümden kaybetti.
İlk günden beri destek veriyor gibi görünen CHP yönetiminin ise derdi bambaşka…
Tabloyu size şöyle özetleyeyim…
Mağduriyetin Sahnesinde Alkış Yön Değiştiriyor
Sahneye önce bir “mazlum lider” çıktı, ardından spotlar bir anda Özgür Özel’e döndü. İmamoğlu’na haksızlık yapıldığını düşündüğü için Saraçhane’ye inen on binlerce genç, bir anda kendilerini Özgür Özel’i alkışlarken buldular… O gecenin kahramanı aslında başka biriydi. Ama alkışlar bir anda yön değiştirdi. İlginç, değil mi?
Özgür Özel şimdi o dalga üzerinde sörf yapıyor. Üstelik kendi inşa etmediği bir dalga bu. Ama sorun şu: Seçmen bunun farkında. “Bu dalga sana mı ait?” diye soruyorlar. Eğer bu rüzgarın başkasının mağduriyetiyle estirildiği anlaşılırsa, o sörf tahtası da, üzerinde duran da suya gömülür.
İmamoğlu aday olamazsa, CHP’nin ne yapacağı hâlâ belli değil. “Mecburen Özgür Özel’i aday yapacağız” dendiğinde, tabanda kopacak yaygarayı düşünmek bile istemezsiniz. Mansur Yavaş mı? O treni de çoktan kaçırdılar. Bugün CHP seçmeni ne Yavaş’a, ne de “ben zaten buradaydım” diyen Özel’e gönül verecek durumda değil.
Demokrasi Varsa, Ön Seçim Nerede?
Şimdi büyük soru şu: Bu partide gerçekten hâlâ demokrasiden söz ediliyorsa, neden hâlâ gerçek bir ön seçim yapılmıyor?
Küçük bir hatırlatma: Adaylık isteyen herkesin katılabileceği, kimsenin ayıklanmadığı, il başkanlarının değil, halkın söz sahibi olduğu bir seçimden bahsediyoruz. Berhan Şimşek mi istiyor? Buyursun gelsin. Sinem Dedetaş mı hazır? Hodri meydan. Mahmut Tanal mı, Özgür Çelik mi, İlhan Kesici mi? Kim varsa gelsin, yarışsın. Belki de içlerinden yeni bir İmamoğlu çıkar.
Ama önce şu rol paylaşımı zihniyeti bir kenara bırakılmalı. Çünkü bu senaryoda izleyici sahici bir oyuncu arıyor artık. Figüranlarla bu oyunun finali yazılamaz.