Haydar AS – 06 Eylül 2023
(Değerli dostlar yazının bütünlüğünü korumak amacıyla eğer okumadıysanız önce 1. Bölümü okumanızı tavsiye ederim.)
Seçime tek başlarına girme cesareti gösteremeyip kantara çıkamayan bu partiler, bugün çıkıp ‘Biz olmasaydık bu oy seviyesine ulaşılamazdı’ diyerek CHP seçmeniyle resmen alay eder duruma geldiler.
Ben dost sohbetlerinde hep söyledim bir defa da buradan deklare edeyim;
Eğer CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu ittifak olmadan seçime girseydi belki kazanamazlardı ama en az şimdiki kadar oy alırlardı ve 38 milletvekili de kendi localarında olurdu.
Fakat Sayın Kılıçdaroğlu’nun hırsına yenik düşüp bu gerçekle yüzleşmemesi bir kez daha kaybetmesine neden oldu.
Çünkü; Tabanlarından dolayı, Saadet ve Demokrat Parti’yi ayrı tutarsak, seçmen nezdinde hiçbir karşılığı olmayan Deva ve Gelecek partilerine verilen milletvekillikleri hak edişlerinin kat be kat üstünde olmuştur.
Akıl vermek benim haddime değil ama
Düz mantıkla bakacak olursak, almış olduğunuz yüzde kırk sekiz oy oranı ne sizin, ne CHP’nin ne de diğerlerinindir, oyun gerçek sahipleri Erdoğan karşıtlarıdır. Dolayısıyla siz isteseniz de istemeseniz de bu oy size zaten tahvil edilecekti fakat siz de aynı yoldan yani Erdoğan karşıtlığından oy devşirmeye çalıştınız ve hata da orda başlıyordu zaten…
Size ve ittifak ortaklarınıza düşen görev bu oranın üzerine sadece iki puan eklemekti ve bu iki puanı Erdoğan karşıtlarından değil, Erdoğana gönül verenlerden almanız gerekiyordu bunu başaramadınız, oysa çok mantıklı ayağı yere basan ötekileştirmeyen politikalar uygulayarak bunu pek ala başarabilirdiniz.
Şaşıyorum! Ekonominin bu kadar dip yaptığı bir dönemde karşı taraftan kolaylıkla almanız gereken yüzde iki oyu yedi parti bir araya gelip alamadınız!
Seçmenin dikkatini çekecek, bir umut olacak politikalar üretmek yerine kendinize has kısır siyasetinizle yol almaya çalıştınız.
Kendinize ait olmayan yüzde kırk sekiz oyu kendi başarınız olarak yorumladınız, fakat alamadığınız yüzde iki oyun başarısızlığını görmezden geldiniz.
Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP;
Eğer başarmak istiyorsanız ilk yapacağınız iş Erdoğan takıntısından vazgeçip, ayağı yere basan programlarla, ikna edici politikalarla seçmen karşısına çıkmanızdır.
Aksi halde seçmen nezdinde bir teveccüh kazanmış olan Sayın Erdoğan’a, sabah akşam trol ordunuzla birlikte itibar suikastı yapmak size bir şey katmadığı gibi Erdoğan’ın hanesine artı puan olarak yazıldığı gün gibi aşikar iken sizin bunu yirmi iki yıldır fark edememenize şaşıyorum doğrusu.
Sabah yapmış olduğunuz bir asılsız paylaşım, öğlenden sonra bir bumerang gibi dönüp sizi vuruyorsa ve bu sık sık tekrarlanıyorsa arada bir yapmış olduğunuz doğru eleştirilerinde güme gitmesine neden oluyor.
İttifak paydaşlarının tutarsızlıkları ve Erdoğan’ı devirme arzuları dışında hiçbir ortak payda da buluşuyor olamamanız ve halkın güvenini kazanamamanız bu sürecin sonunu apaçık gösteriyordu.
Benim derdim elbette CHP değil, fakat benim ve bu ülke insanının ayağı yere basan bir ana muhalefet partisine ihtiyacı var. Muhalefet etmek de en az hükümet etmek kadar değerlidir.
Sizler bu görevi layığıyla yerine getirmiş olsaydınız eğer, bugün içinde bulunduğumuz ekonomik çalkantıdan dolayı seçmenin teveccühünü kazanmış olup çoktan iş başına geçmiştiniz.
Ama siz ısrarla karşı tarafı ötekileştirme gayretleriyle seçmen nezdinde antipati kazanmaya devam etme yolunu seçtiniz.
Bir de, CHP’li seçmen sosyolojisini çok iyi bildiğiniz için ne olursa olsun hiç sorgulamadan yine tıpış tıpış oylarını verirler gerçeğinin size vermiş olduğu rahatlık tabi ki.
Bu ülke, bu hükümeti hak ediyor mu etmiyor mu? Bunu tartışabiliriz ama böylesine bir ana muhalefeti kesinlikle hak etmiyor diyebilirim!
CHP seçmeni bu durumu hak etmiyor!
Millet de bu durumu hak etmiyor!