Ceyhun BOZKURT – 19 Nisan 2024
31 Mart yerel seçiminin ardından HDP/DEM’in kazandığı yerlerde sırayla yaşananları yazalım:
– Van’da terör örgütüne müzahir bir kişinin mazbatası verilmeyince Van başta olmak üzere bazı illerde kalkışma provası yapıldı. Sokaklar yeniden terör örgütü militanlarınca savaş alanına çevrildi.
– HDP/DEM’den Tunceli Belediye Başkanı seçilen Cevdet Konak “Dersim Kürdistan’dır, Kürdistan Dersim’dir” açıklaması yaptı.
– DEM Partili Diyarbakır Büyükşehir Belediye eşbaşkanları “Kürtçe isimli işletmelere vergi indirimi uygulayacağız, mültecilere kendi anadillerinde danışmanlık hizmeti vereceğiz, belediye tabelalarını çok dilli yapacağız” açıklaması yaptı.
– 2024 yerel seçimleri öncesinde Diyarbakır belediye meclisinde, belediye flamasının yanında yer alan Türk bayrağı kaldırıldı. Bayrağın kaldırılması tepkilere neden oldu.
– Mardin Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Ahmet Türk başta olmak üzere HDP/DEM’liler tarafından İstiklal Marşı okutulmadı.
Sadece basına yansıyan bazı olaylar bunlar. Yansımayan çok sayıda olayın olduğunu tahmin edebiliriz. Çünkü HDP/DEM’in olduğu yerde terör örgütüne destek, Türkiye’ye düşmanlık içeren çok sayıda olayın olacağını tahmin etmek zor değil.
Ancak bu yapılanlar öyle spontane, Türkçesiyle kendiliğinden gelişen şeyler değil. Bir politikanın, stratejinin taktik adımları. Adım adım bazı kentlerimizi yeniden kendi ve dolayısıyla terör örgütünün hakimiyeti altına almanın alıştırmaları diyebiliriz. Çünkü KCK/PKK’nın HDP/DEM’lilerin önüne koyduğu ödev, yani onlara verdikleri talimat yeniden özerklik kalkışmasının altyapısını oluşturmak. Bunu terör örgütünün ve elabaşlarının açıklamalarının satır aralarında okuyabiliyoruz.
Son 3 günde KCK terör örgütü ve elebaşılarından Duran Kalkan’ın açıklamalarına baktığımızda HDP/DEM’in önümüzdeki günlerde ve aylarda yapacağı işleri, hedeflerini şu şekilde listeleyebiliriz:
– HDP/DEM’liler, 1 Mayıs’ta yapılacak gösterileri teröristbaşına ve terör örgütü KCK/PKK’ya destek eylemine çevirmeyi planlıyor.
– KCK/PKK terör örgütüne karşı operasyonlara karşı kitlesel gösteriler yapacaklar.
– HDP/DEM’in CHP ile işbirliği yaptığı yerler dahil olmak üzere güçlerini sokağa dökebilecekleri yerlerde Van’daki gibi kalkışma provaları denenecek.
– Demokratik özerkliğe dayalı demokratik konfederalizm söylemini öne çıkaracaklar.
– Özerklik ile ilgili CHP’nin desteğini sağlamaya yönelik siyasi adımlara yoğunlaşmak,CHP’yi özerkliği kabule zorlamak.
Bu maddeleri tek tek açacak olursak.
– HDP/DEM’liler, 1 Mayıs’ta yapılacak gösterileri teröristbaşına ve terör örgütü KCK/PKK’ya destek eylemine çevirmeyi planlıyorlar: Terör örgütünün elebaşlarından Duran Kalkan, 16 Nisan’da terör örgütünün yayın organlarına şu açıklamayı yaptı: “1 Mayıslar, Önder Apo ile anılması gereken günlerdir. Onun için de tüm Kürtler nerede olurlarsa olsunlar 1 Mayıs meydanlarını doldurmalı, sokaklara akmalılar. 1 Mayıs kutlamalarına her yerde katılmalılar. Öncülük etmeliler, işçilerle, emekçilerle birlik olmalılar her yerde, halklarla birlik olmalılar ve özgürlük hamlemizi gerçekten de küresel düzeyde yeni bir zirveye çıkarmalılar. Bu gerekli, özellikle de dünyanın her tarafında bunu yapabilmek için bir fırsat 1 Mayıs. O halde bu durumu iyi değerlendirelim. Herkes şimdiden hazırlık yapsın ilişki kursun, örgüt dilesin, ne gerekiyorsa onu yapsın. Ama 1 Mayıs’ı tüm işçi ve emekçilerle, tüm sosyalist sol güçlerle, tüm ezilenler ile kadın ve gençlerle birlikte dünyanın dört bir yanında Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadele edildiği bir gün haline getirelim. Gerçekten de hamlemize bir zirve de 1 Mayıs’ta yaptıralım.”
– KCK/PKK terör örgütüne karşı operasyonlara karşı kitlesel gösteriler yapacaklar: Yine Duran Kalkan isimli terörist elebaşı, aynı açıklamada Türkiye’nin yapacağı operasyonlar için HDP/DEM’e ve terör örgütü militanlarına şu talimatı verdi: “Hazırlıklı olmalıyız. Önemli olan bu. Biz hareket olarak bu temelde bir değerlendirme içerisindeyiz. Bunu herkes bilmeli. Tüm yurtseverler, halkımız, herkes bilmeli. Hepimiz hazırlıklı olmalıyız. AKP-MHP faşizmini başvuracağı olası bu son saldırıda boğmayı başarmalıyız. Hedefimiz bu olmalı. Onlar girecekleri son saldırıda boğulacaklar ve çökecekler. Böyle demeliyiz ve bunu başarmak için de herkes seferberlik düzeyinde bu yeni direniş sürecine hazırlanmalı ve katılmalı.”
KCK terör örgütü de yaptığı açıklamada “Faşizme karşı mücadelenin ortaya çıkardığı sonuçların örgütlülüğe ve eyleme dönüştürülmesi, halk ile bütünleştirilmesi, Kürt halkının özgürlüğü temelinde demokratik Türkiye’nin geliştirilmesi en temel çalışma olarak önümüzde durmaktadır” diyerek HDP/DEM’e eylem talimatı verdi.
– HDP/DEM’in CHP ile işbirliği yaptığı yerler dahil olmak üzere güçlerini sokağa dökebilecekleri yerlerde Van’daki gibi kalkışma provaları denenecek: Terörist elebaşı Kalkan, bu konuda da talimatı şu sözlerle vermiş: “Seçilen belediye eşbaşkanları, bunları koordine eden, halkla bu temelde birleşen, bütünleşen olmalı. Öyle ki bir örgütlenme alanına dönüşmeli. Yine gasp mı ediyor? Kuşkusuz direnecek. Wan örneği bu konuda herkes için örnek alınacak bir durum. Geçen süreçlerde bu olmadı. Bundan sonra asla kayyuma geçit yok, gaspa geçit yok. Van halkının, demokratik güçlerin duruşu bunu açıkça gösterdi. Demek ki bu her yerde yapılabilir.”
– Demokratik özerkliğe dayalı demokratik konfederalizm söylemini öne çıkaracaklar: Terör örgütü hiçbir zaman Türkiye’yi parçalama hevesinden vazgeçmedi. Ancak bunu kısa, orta ve uzun vadeye yayarak gerçekleştirmeyi planladı. Öncelikli aşaması özerklik. Terörist Duran Kalkan HDP/DEM’e şu talimatı vermekte: “Milliyetçilikle, dincilik ve diğer şeylerle bu boğazlaşılarak, birbirini yok ederek bir yere varılmaz. Kardeşlik, demokratik tutum, demokratik özerklik ve demokratik konfederalizm çözümdür.”
KCK terör örgütü, 2012 yılında hazırladıkları sözde anayasa taslağında Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekincelerin kaldırılmasını, özerkliğe gidişin bir aşaması olarak gördüklerini açıklamıştı.
Teröristbaşı Öcalan da, İmralı’da Selahattin Demirtaş’lı BDP/HDP heyetine özerkliği, sözde bağımsızlığın bir ön aşaması olarak gördüğünü, buna gidecek yolun yasal-anayasal altyapı oluşturmaktan geçtiğini söylemişti.
– Özerklik ile ilgili CHP’nin desteğini sağlamaya yönelik siyasi adımlara yoğunlaşmak, CHP’yi özerkliği kabule zorlamak: Terör örgütü, CHP’nin de bu aşamalarda kendi kontrollerinde hareket etmesini istiyor. Bunun içinde CHP’ye “Bülent Ecevit gibi ulus-devletçi, milliyetçi olma” diye talimat veriyorlar. KCK terör örgütü açıklamasında, “Türkiye toplumu 1973’ler döneminde de CHP’ye destek vermiş, bu rolü oynaması için sorumluluk yüklemiştir. Ancak Bülent Ecevit liderliğinde CHP, katı ulus devletçiliği, milliyetçiliği, şovenizmi aşamamıştır. Kürt sorununu çözme iradesini ortaya koyamamıştır. Demokratik bir program geliştirememiş, gereken demokratik adımları atamamıştır” deniliyor ve CHP’ye verdikleri destek hatırlatılıyor.
Duran Kalkan isimli terör elebaşı da, CHP için şu sözleri kullanıyor: “Özgür Özel’in başkanlığındaki CHP, işte Kılıçdaroğlu’nun düşüşü ardından girdiği seçimde yeni bir durum yarattı. Birinci parti oldu, sorumluluk üstlendi. 50 yıl önce Ecevit de öyle bir çıkış yaptı. Fakat ideolojik olarak, resmi ideoloji denen, özünde de kültürel soykırımı ifade eden, Kürt düşmanlığı biçiminde somutlaşan zihniyeti ve siyaseti aşamadığı için bir yenilik yaratamadı. O kadar uğraştı, mücadele etti, bakın izi bile kalmadı. Şimdi bir CHP için bir şans, fırsat olabilir mi? Özgür Özel yönetimi gerçekten bu durumu aşabilir mi bilemiyoruz. Aşmasını ister insan.”
Özetle, KCK/PKK terör örgütü, HDP/DEM’in doğrudan veya dolaylı kazandığı belediyeleri fırsat bilerek Türkiye’yi yine 2015 öncesine döndürmek ve oradan kendileri adına çıkardıkları derslerle bölmek için harekete geçmiş durumda.
