Mehmet Hakan KEKEÇ – 27 Ocak 2025
Bursa’da bugün (27 Ocak 2025) bir deprem oldu. Resmi açıklamaya göre 4 nokta küsur… Depreme hanemde ve ayakta yakalandım. Başta öyle bir gürültü duyuldu ki bunun bir deprem olduğunu hemen kavrayamadım. Arkasından, anında kısa süreli bir sarsıntı oldu. Zannedersiniz ki binaya bir tır çarpmıştı. Bu sırada yerlere düşen birkaç eşyanın sesini duydum. Pencereye koştum. İnsanlar şaşkın ve korkulu bir şekilde dükkanlardan sokaklara dökülmüştü.
İstanbul’da doğmuş büyümüş biri olarak depreme alışık olduğum söylenebilir. Talih bu ya, İstanbul’da son 20 yılda hissedilen depremlerin hemen hemen hepsini ben de hissettim. Emin olun, bu depremlerin hiçbirinde, Bursa’da bugün yaşadığım depremin tehdidini ve arkasında sakladığı gücü bu kadar net hissetmedim. Bu anlık sarsıntı sanki bize şöyle diyordu: Bu daha hiçbir şey. Yapabileceklerimden kork…
Bursa bir deprem şehri… Her depremden sonra adet olduğu üzere “Olası İstanbul depremi” konuşulsa da, Marmara Bölgesinde asıl/net tehdit şu an aslında Bursa için geçerli. Şehirden diri ve güçlü yedi tane fay hattı geçiyor. Şehir meşhur/bereketli Bursa ovası üzerine yayılmış durumda. Bursa için bir başka tehdit de yapı stokunun çok eski olması. Yıldırım ve Osmangazi kısmen kaya üzerine kurulmuş olsa da binalar en az 40-50 yaşında. Bu binalara girdiğinizde merdivenden çıkarken bile sanki deprem oluyor gibi her yer sallanır.
Tarih’ten daha büyük bir ders ben bilmiyorum. Bursa’nın deprem gerçeğini daha iyi kavrayabilmek için Küçük Kıyamet denilen 1855 Bursa depremine bakın. Tarihi Bursa dediğiniz şehir, 1855 depreminden sonra yeniden inşa edilen şehirdir. Bu depremde kaya üzerine kurulu olan Osman ve Orhan Gazi türbeleri bile yıkılmıştı. Keza Emir Sultan Türbe ve Camii de bu depremden sonra inşa edildi. Yeşil Külliye darmaduman oldu. Ulu Cami tanınmaz hale geldi. Şehadet Cami ayakta duramadı. En önemlisi binlerce insanımız vefat etti [Daha detaylı bilgi için Neslihan Özaydın’ın bu konuda yaptığı doktora tezine bakılabilir.]
Demem o ki, Bursa için seferberlik şart. Fakat görüyorum ki şehrin gündemi son iki senedir sadece Bursaspor. İnsanlar, karşılarında devletten bir muhatap bulduklarında lafı ilk iş Bursaspor’a getiriyor. Bursaspor oley, evet. Bursaspor başarılı olsun, tamam. Bunu ben de istiyorum. Ama bu başarı yalnızca güçlü ve afetlere hazırlıklı bir şehirde anlamlı. Bursalıların, en az Bursaspor konusunda oluşturdukları baskı kadar, kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık konusunda da baskı oluşturmaları gerekir… Hayati. Önemli. Belediye ile Bakanlığın da parti ayrımı ve yetki kavgası yapmadan işbirliği ve iş bölümü yapması gerekir.
Allah, taht-ı kadimi korusun. Zorlukları asan etsin. Hiçbir şehrimize afet imtihanı yaşatmasın.