Bugünkü Yemeğimle Tanışın

Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 10 Temmuz 2024

 

Yemek yemeye olan ihtiyacımız aşikâr olsa da yemek pişirmek bazılarımız için meslek, bazılarımız için vazife bazılarımız için ise angarya. Neresinde olursak olalım yemek pişirmenin imkanları hepimizin hizmetinde. Bu konuda bir ayrımcılık gözetilmiyor, mutfak hepimize karşı oldukça cömert. Yemek pişirmekle ilgili ilişkimiz tek yönlü olursa her ilişkide olduğu gibi tat vermeyecektir.

Bu iletişim karşılıklı olsa nasıl olurdu? Nefret ilişkisi mi olur mesela? Muhabbetli mi geçer bu bir sohbet olsa? Kayıtsız mı olurdu birlikteliğimiz? Pişirdiğimiz yemeklerle bir karakter olsa bizim hakkımızda ne söylerlerdi? Beden dilimizden duygu ya da düşüncelerimizi okumuş olsalar bizim hakkımızda kullanacakları sıfatlar kim bilir neler olur?  Siz biliyorsunuz ama. Bugün mutfaktaki deneyimlerinize bir de bu gözle baksak? Değişen bir şeyler olur mu acaba?

Belki muhabbetli bir ilişki kursak bize ulaşan besinlerle ruhumuzu yeniden canlandırabiliriz. Tabiatın nimetlerinin ocağımızla buluşmasının ödülleriyle tanışabiliriz. Bu nimetleri mutfağımızda, evde görmekten mutluluk duyabiliriz, mesela. Böylesine bir deneyim mutluluk hormonlarımızı etkiler muhakkak.

Ocakta pişen ne olursa olsun vücudumuzda serotoninler, dopaminler, endorfinler salgılanacaktır. Yemek ve yemek pişirmeyle ilgili deneyimlerimizi yeniden şekillendirmek aynı zamanda kendimizi biraz daha tanımamız ve geliştirmemiz için de değerli bir kaynak sağlar böylece. Kendimizi ve sevdiklerimizi beslemeye bilinçli bir şekilde yaklaşmak bizimle de sınırlı kalmayacak bir değişimi başlatır mutfaklarımızda. Mutfaklarımız, çokça unuttuğumuz bir yer olmaktan çıkabilir belki de benlik duygumuzun yenilenip tazeleneceği bir alana dönüşebilir.

Bugün ne pişireceksiniz? Sık sık denediğiniz bir tarifi mi?  Tariflerinizden hangisi? Bu tarifin onu pişirmeye bizi davet ettiğini hayal edelim. Davete icabet etmek için neler gerek bize? Ne alalım yanımıza? Yeni bir baharatla ya da sebzeyle şaşırtsak mı onu?

Bir karakter verelim bugünkü yemeğimize. Tanıdığımız biri de olabilir hayali bir karakterde. Bu yemekle özdeşleştirdiğiniz biri de olabilir. Bir hikâye yazalım ona. Mutfağımıza gelene kadar nerelerden geldi onu oluşturacak gıdalar? Başlarından neler geçti, kimlerle tanıştılar acaba? Bir ismi olsa birçok nimetin bir araya getirdiği bu yemeğin, ne olsun isterdiniz? Huyu suyu nasıl, mesela? Sohbeti hoş mudur? Tadı yerinde midir?

Benim için bugün pişireceğim çorba, anneme benzeyen bir karakter. Kokusunu özlediğim, yüzündeki tebessümde tazelendiğim, lezzetiyle annemin sevgisinin beni ısıttığı gibi ısıtan bir tarifi var.

Sizin mutfağınızda bugün kim var? Bu bilinçli yaklaşımı izlerken düşüncelerinizi, duygularınızı, hatıralarınızı veya yaptığınız değişiklikleri, aklınıza gelen fikirleri not edebilirsiniz.

Yazarak kayıt düşmek, deneyimlerimizde süreçten elde ettiğimiz kişisel iç görüleri de artıracaktır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

rabia yavuz

Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 10 Temmuz 2024

 

Yemek yemeye olan ihtiyacımız aşikâr olsa da yemek pişirmek bazılarımız için meslek, bazılarımız için vazife bazılarımız için ise angarya. Neresinde olursak olalım yemek pişirmenin imkanları hepimizin hizmetinde. Bu konuda bir ayrımcılık gözetilmiyor, mutfak hepimize karşı oldukça cömert. Yemek pişirmekle ilgili ilişkimiz tek yönlü olursa her ilişkide olduğu gibi tat vermeyecektir.

Bu iletişim karşılıklı olsa nasıl olurdu? Nefret ilişkisi mi olur mesela? Muhabbetli mi geçer bu bir sohbet olsa? Kayıtsız mı olurdu birlikteliğimiz? Pişirdiğimiz yemeklerle bir karakter olsa bizim hakkımızda ne söylerlerdi? Beden dilimizden duygu ya da düşüncelerimizi okumuş olsalar bizim hakkımızda kullanacakları sıfatlar kim bilir neler olur?  Siz biliyorsunuz ama. Bugün mutfaktaki deneyimlerinize bir de bu gözle baksak? Değişen bir şeyler olur mu acaba?

Belki muhabbetli bir ilişki kursak bize ulaşan besinlerle ruhumuzu yeniden canlandırabiliriz. Tabiatın nimetlerinin ocağımızla buluşmasının ödülleriyle tanışabiliriz. Bu nimetleri mutfağımızda, evde görmekten mutluluk duyabiliriz, mesela. Böylesine bir deneyim mutluluk hormonlarımızı etkiler muhakkak.

Ocakta pişen ne olursa olsun vücudumuzda serotoninler, dopaminler, endorfinler salgılanacaktır. Yemek ve yemek pişirmeyle ilgili deneyimlerimizi yeniden şekillendirmek aynı zamanda kendimizi biraz daha tanımamız ve geliştirmemiz için de değerli bir kaynak sağlar böylece. Kendimizi ve sevdiklerimizi beslemeye bilinçli bir şekilde yaklaşmak bizimle de sınırlı kalmayacak bir değişimi başlatır mutfaklarımızda. Mutfaklarımız, çokça unuttuğumuz bir yer olmaktan çıkabilir belki de benlik duygumuzun yenilenip tazeleneceği bir alana dönüşebilir.

Bugün ne pişireceksiniz? Sık sık denediğiniz bir tarifi mi?  Tariflerinizden hangisi? Bu tarifin onu pişirmeye bizi davet ettiğini hayal edelim. Davete icabet etmek için neler gerek bize? Ne alalım yanımıza? Yeni bir baharatla ya da sebzeyle şaşırtsak mı onu?

Bir karakter verelim bugünkü yemeğimize. Tanıdığımız biri de olabilir hayali bir karakterde. Bu yemekle özdeşleştirdiğiniz biri de olabilir. Bir hikâye yazalım ona. Mutfağımıza gelene kadar nerelerden geldi onu oluşturacak gıdalar? Başlarından neler geçti, kimlerle tanıştılar acaba? Bir ismi olsa birçok nimetin bir araya getirdiği bu yemeğin, ne olsun isterdiniz? Huyu suyu nasıl, mesela? Sohbeti hoş mudur? Tadı yerinde midir?

Benim için bugün pişireceğim çorba, anneme benzeyen bir karakter. Kokusunu özlediğim, yüzündeki tebessümde tazelendiğim, lezzetiyle annemin sevgisinin beni ısıttığı gibi ısıtan bir tarifi var.

Sizin mutfağınızda bugün kim var? Bu bilinçli yaklaşımı izlerken düşüncelerinizi, duygularınızı, hatıralarınızı veya yaptığınız değişiklikleri, aklınıza gelen fikirleri not edebilirsiniz.

Yazarak kayıt düşmek, deneyimlerimizde süreçten elde ettiğimiz kişisel iç görüleri de artıracaktır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

rabia yavuz

Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 10 Temmuz 2024

 

Yemek yemeye olan ihtiyacımız aşikâr olsa da yemek pişirmek bazılarımız için meslek, bazılarımız için vazife bazılarımız için ise angarya. Neresinde olursak olalım yemek pişirmenin imkanları hepimizin hizmetinde. Bu konuda bir ayrımcılık gözetilmiyor, mutfak hepimize karşı oldukça cömert. Yemek pişirmekle ilgili ilişkimiz tek yönlü olursa her ilişkide olduğu gibi tat vermeyecektir.

Bu iletişim karşılıklı olsa nasıl olurdu? Nefret ilişkisi mi olur mesela? Muhabbetli mi geçer bu bir sohbet olsa? Kayıtsız mı olurdu birlikteliğimiz? Pişirdiğimiz yemeklerle bir karakter olsa bizim hakkımızda ne söylerlerdi? Beden dilimizden duygu ya da düşüncelerimizi okumuş olsalar bizim hakkımızda kullanacakları sıfatlar kim bilir neler olur?  Siz biliyorsunuz ama. Bugün mutfaktaki deneyimlerinize bir de bu gözle baksak? Değişen bir şeyler olur mu acaba?

Belki muhabbetli bir ilişki kursak bize ulaşan besinlerle ruhumuzu yeniden canlandırabiliriz. Tabiatın nimetlerinin ocağımızla buluşmasının ödülleriyle tanışabiliriz. Bu nimetleri mutfağımızda, evde görmekten mutluluk duyabiliriz, mesela. Böylesine bir deneyim mutluluk hormonlarımızı etkiler muhakkak.

Ocakta pişen ne olursa olsun vücudumuzda serotoninler, dopaminler, endorfinler salgılanacaktır. Yemek ve yemek pişirmeyle ilgili deneyimlerimizi yeniden şekillendirmek aynı zamanda kendimizi biraz daha tanımamız ve geliştirmemiz için de değerli bir kaynak sağlar böylece. Kendimizi ve sevdiklerimizi beslemeye bilinçli bir şekilde yaklaşmak bizimle de sınırlı kalmayacak bir değişimi başlatır mutfaklarımızda. Mutfaklarımız, çokça unuttuğumuz bir yer olmaktan çıkabilir belki de benlik duygumuzun yenilenip tazeleneceği bir alana dönüşebilir.

Bugün ne pişireceksiniz? Sık sık denediğiniz bir tarifi mi?  Tariflerinizden hangisi? Bu tarifin onu pişirmeye bizi davet ettiğini hayal edelim. Davete icabet etmek için neler gerek bize? Ne alalım yanımıza? Yeni bir baharatla ya da sebzeyle şaşırtsak mı onu?

Bir karakter verelim bugünkü yemeğimize. Tanıdığımız biri de olabilir hayali bir karakterde. Bu yemekle özdeşleştirdiğiniz biri de olabilir. Bir hikâye yazalım ona. Mutfağımıza gelene kadar nerelerden geldi onu oluşturacak gıdalar? Başlarından neler geçti, kimlerle tanıştılar acaba? Bir ismi olsa birçok nimetin bir araya getirdiği bu yemeğin, ne olsun isterdiniz? Huyu suyu nasıl, mesela? Sohbeti hoş mudur? Tadı yerinde midir?

Benim için bugün pişireceğim çorba, anneme benzeyen bir karakter. Kokusunu özlediğim, yüzündeki tebessümde tazelendiğim, lezzetiyle annemin sevgisinin beni ısıttığı gibi ısıtan bir tarifi var.

Sizin mutfağınızda bugün kim var? Bu bilinçli yaklaşımı izlerken düşüncelerinizi, duygularınızı, hatıralarınızı veya yaptığınız değişiklikleri, aklınıza gelen fikirleri not edebilirsiniz.

Yazarak kayıt düşmek, deneyimlerimizde süreçten elde ettiğimiz kişisel iç görüleri de artıracaktır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.