26 kez görüntülendi.
Beden Asla Yalan Söylemez – Rabia Yavuz

Rabia YAVUZ – 25 Aralık 2024

 

Geçenlerde Instagram hesabımdan bir soru aldım. Evladının sahip olduğu şeyleri hor kullandığını ve sürekli şikayette bulunduğunu söyleyen bir anne, bana neler yapabileceğini sordu. Hepimiz bir zamanlar tutkuyla istediğimiz birçok şeye sahip olduğumuzda o yoğun arzunun kaybolduğunu biliriz. Sahip olduğumuz şeylere hızlıca alışmaya yatkınız. Bu yatkınlığımız için “hedonik adaptasyon” terimi kullanılır psikoloji literatüründe.

Hedonik adaptasyon, kişilerin olumlu ya da olumsuz yaşam olaylarına bir süre sonra alışması ve duygusal durumlarının zamanla eski seviyelerine dönmesi anlamına gelir. Örneğin, beklenmedik bir terfi ya da yeni bir ev gibi olumlu olaylar, ilk başta yoğun bir mutluluk hissi yaratabilir; ancak zamanla bu his azalır ve birey, eski mutluluk seviyesine geri döner.

Benzer şekilde, olumsuz bir olayın yarattığı üzüntü ve stres de zamanla azalır. Ancak, bu adaptasyon süreci olumlu deneyimlerimizi yeterince takdir etmemize engel olabilir. İşte bu noktada, minnettarlık pratiği devreye girer ve hedonik adaptasyonun etkilerini azaltarak mutluluk seviyelerimizi daha kalıcı hale getirebilir.

İnsanoğlunun bu zaafının farkında olan bilim insanlarından Robert Emmons ve Michael McCullough bu konuda bir dizi araştırma yapmış. Çalışmalardan birinde, katılımcılardan günlük olarak hayatlarında olan en az beş olumlu şeyi yazmaları istenmiş. Katılımcılar büyük küçük fark etmeksizin minnettar oldukları beş şeyi yazmışlar. Çalışmanın sonunda görülmüş ki, her gün bir iki dakika ayırıp hayatında şükrettiği beş şeyi yazan insanların hayatında beş şeyden daha fazlası değişmiş.

Bu uygulamayı yapmayan kontrol grubuyla uygulamayı yapanlar karşılaştırıldığında şükran uygulamasını yapanların hayatlarını daha fazla takdir etmekle kalmadıkları aynı zamanda refah düzeylerini değerlendirme puanlarında da daha yüksek sonuçlar aldıkları görülmüş. Kendilerini daha mutlu, daha kararlı, daha enerjik ve daha iyimser hissettiğini söyleyen bireylerin daha cömert oldukları da görülmüş.

İlginizi çekebilir!  Mükemmel İyinin Düşmanıdır - Rabia Yavuz

Bu olumlu değişimlere ek olarak, minnettarlık uygulaması yapanların daha iyi uyudukları, daha fazla egzersiz yaptıkları ve daha az fiziksel hastalık belirtisi yaşadıkları da ortaya çıkmış. Sadece iki dakika ayırarak memnun olduğumuz beş şeyi hatırlamanın gücü da şükür listesine girmeyi de hak ediyor. Ne dersiniz?

Nasıl bisiklete binmeyi bilen birinden bisiklet sürmeyi öğrenebilirsek, şükretmeyi bilen ve uygulayan birinden de sahip olduklarımızı takdir etmeyi ve onlara hak ettikleri şekilde davranmayı öğrenebiliriz. Örneğin, anne babalar akşam sofrasında ya da yatmadan önce “Bugün senin için eğlenceli olan neler oldu?” sorusunu sorabilir ve sonrasında aynı soruyu onların da bizlere sormasını önerebiliriz.

Aynı şekilde eşlerimizle de takdir ettiğimiz şeyleri birbirimizle paylaşabiliriz. Belki gün içerisinde yoğun telaş yüzünden başımıza gelen iyi şeylerin farkına pek de varamıyoruz. Sonrasında kaçırdığımız fırsatları telafi edebiliriz. Üstelik her akşam minnettarlık pratiği yapmayı öğrenen bir zihin gün içindeki olayları fark etmekte de ustalaşacaktır. Çünkü bunları gün sonunda listemize ekleyeceğimizi bilmektedir.

Bu hafta her gün, minnettar olduğunuz en az beş şeyi yazmayı deneyin. Bu egzersizi yaparken anahtar nokta, bilinçli kalmak ve bunu basit bir alışkanlık olarak görmemektir. Bilinçli kalmanın bir yolu, yazdığınız şeyleri göz önünde canlandırmak ya da yeniden yaşamaktır. Örneğin, “ebeveynlerim” yazarken onları hayal edin; “arkadaşımla yaptığımız bir sohbet” yazıyorsanız, bu sohbet esnasında hissettiğiniz duyguları yeniden yaşamaya çalışın.

Şükür duygusunu hayatımıza katabilmek için Robert Emmons ve Michael McCullough’un önerilerinden biri beşli liste. Sizin önerileriniz var mı? Lütfen benimle de paylaşın. Birbirimizden öğrenelim.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.