Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 21 Eylül 2023

Birleşmiş Milletlerin 78. Genel Kurulu, kısa bir süre önce gerçekleşen BRICS ve G20 zirvelerinin gölgesinde başladı. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden Rusya Lideri Putin, tutuklanabileceği kaygısıyla toplantıya katılamaz iken Çin, Fransa ve İngiltere liderleri de yoktular.

ABD Lideri Biden ise, BM Genel Merkezi’nin New York’ta olması sebebiyle ev sahibi edasıyla katıldı. Maliye Bakanı Şimşek’in ekonomi çevresiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke liderleriyle temaslarının ardından 19 Eylül’de Erdoğan’ın Genel Kurul konuşması başladığında Azerbaycan, 2020 sonbaharındaki İkinci Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan-Ermenistan-Rusya Mutabakatına uymayanlara “Antiterör Harekatı” başlatmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genel Kurul Konuşmasından Satır Başları

Konuşmasında önce küresel, ardından bölgesel sorunlara değinerek önceliklerini vurgulayan Erdoğan, iklim değişikliği ve gıda krizine dikkat çektikten sonra Rusya-Ukrayna savaşına dokunarak Tahıl Koridoru’nun tekrar başlatılmasının önemini açıklayarak küresel teröre değindi.

İsim vermeden Irak ve Suriye’de küresel güçlerin PKK/YPG terör örgütüne desteklerinin vesayet savaşını tetiklediğini, Türkiye’nin DEAŞ’la mücadeledeki en başarılı ülke olduğunu, istikrarsızlığın bölge ülkelerince çözülmesi gerektiğini hatırlattı. “Dünya Beşten büyüktür!” diyerek, BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyesinin haksızlık ve adaletsizliklerinin sona erme zamanının geldiğini, bu konudaki taraftarların çoğaldığının altını çizdi.

Bölgesel sorunlara değinirken küresel boyutlarını da araladığı konuşmasında öncelikle KKTC’nin tanınmasını bir kez daha hatırlattı. Ardından Yemen’de ateşin söndürülmesini isterken, 1967 tarihli sınırlar içerisinde bir Filistin devleti olmazsa Filistin sorununu İsrail’i rahat bırakmayacağını, Kudüs konusunda Müslümanların duyarlılıklarını vurguladı.

AB’nin Türkiye ile ilişkilerinde yükümlülüklerini yerine getirmesinin beklendiğini, Afrika’daki sorunların çözümünün Afrikalılara bırakılmasını, Nijer’e askeri müdahalenin istikrarsızlığı arttıracağını ifadeyle Türkiye’nin Afrika’ya verdiği önemin ve işbirliği sahalarının altını çizdi.

Güney Kafkasya’daki sorunlara değinirken dostluk eli uzatılan Ermenistan’ın İkinci Karabağ Savaşı sonrası imzaladığı ateşkese uymasını ifadeyle “Bir milletin iki devletinden Azerbaycan’ın Karabağ konusundaki haklılığının desteklendiğini” özellikle vurguladı.

İlginizi çekebilir!  Türkiye’nin Petrol Üretimi

Zengezur Koridoru’nun önemine dikkat çekerek, Türkiye’nin Yeniden Asya Girişimi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın gelişmesi ile Kaşmir sorununda Hindistan’la Pakistan arasında diyalog çağrısında bulundu. Toprak bütünlüğüne saygı duyulan ancak tarihi bağların bulunduğu Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin hak ve özgürlüklerinin takipçisi olunacağını da ekledi.

Myanmar Müslümanlarına yapılan ezayı, Avrupa ve ABD’de Kur’an-ı Kerim yakılarak kutsallara saldırı yanlışlığının altını çizerek küresel ölçekte yabancı düşmanlığı, ötekileştirme ve İslam düşmanlığının dünyayı daha da gerdiğine dikkat çekti.

Uzay çalışmalarına milyarlarca dolar harcayan ülkelerin başta Afrika olmak üzere açlık sınırının altındaki 735 milyon insana desteği esirgediğini, küresel açlıkla mücadele için su ve toprak kaynakları için doğru projeler gerçekleştirilmesi gerektiğini, küresel ısınma karşısında Türkiye’nin aldığı önlemleri vurgulayarak enerji güvenliğinin gerekliliğini ve Türkiye’nin bu konulardaki tüm projelerde yer alabilecek jeopolitik konuma sahip olduğunu söyledi.

Sonuç

Türkiye’nin bölgesindeki sorunlar konusunda barışı arayan taraf ve gerektiğinde samimi-tarafsız bir arabulucu olduğunu, mazlum milletlerin yanında yer aldığını, küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin gerekliliğini, Ukrayna’da savaşının bitirilmesinin önemini, küresel güçlerin terör örgütlerini desteklemelerini sonlandırmasını, yeni ve adil bir dünya düzeni ihtiyacını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin milli çıkarları ve ABD’deki ekonomi/finans çevrelerini de dikkate alarak “fincancı katırlarını ürkütmeksizin”, doğrudan bir ülkeyi hedef almayarak ancak eylemlerin yanlışlığını da cesaretle vurgulayarak konuşmasını tamamladı.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.