Ersoy DEDE – 22 Ocak 2025
Bir büyük facia. Büyük bir trajedi bu…
İzlerini uzunca bir müddet silemeyeceğimiz, etkilerinden nesiller boyu kurtulamayacağımız büyük bir dram. Elbette çok boyutlu bir tahkikat süreci geçecek. Bugün şu kadar kişi gözaltına alındı, belki bu sayı bugünkünün on katına kadar çıkacak. Giden canlar geri gelmeyecek ama umarım sorumlular hesap verecek. Neden oldu, nasıl oldu, önlenebilir miydi, bir daha yaşanmaması için ne yapmak lazım gibi sorular masada. Bu sorulara itirazım yok. Zaten bu sorular sorulmazsa cevabı da bulamayız. Ancak fırsattan istifade, politik saiklerle, ideolojik kaygılarla, partizanca bir tutum içinde, kurumları suçlamak yahut aklamak en hafif tabirle selden kütük kapmaya çalışmak demektir.
Çok ayıp.
Hem de öyle böyle ayıp değil çok büyük ayıp.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ilk dakika itibari ile nasıl adım atılması gerektiği konusunda bir strateji ortaya koydu, savcılar görevlendirildi uzmanlar sahaya sürüldü, jet hızıyla hem adli hem idari tahkikat başladı. Başta da söyledim… Sonuç alıncaya kadar da bitmeyecek… Bu saatten sonra yapmamız gereken Yargının elini kuvvetlendirecek bilgi ve belgeleri savcıyla paylaşmaktan başka bir şey değil. Yangın merdivenleri mi usulüne uygun değil, yağmurlama sistemi mi yapılmamış, yanmaz boya mı sürülmemiş, kaçış koridorları mı aydınlatılmamış… Neyse artık…
Kim ne biliyor ne görüyor neyi fark ediyorsa bunu savcı ile paylaşacak.. Onun ötesinde yazılan çizilen her söz manipülasyondan ibarettir.
“Belediye başkanı suçludur”, “bakanlık suçludur”, “itfaiye müdürü onun kuzenidir”, “denetimle görevli personel berikinin yeğenidir”… Bunların tamamı; sonuç vermez işe yaramaz politik kavgalardır.
***
Ben böyle söylüyorum diye birilerini kolluyor değilim. Ya da hakikatin ortaya çıkmasından rahatsızlık duyuyor değilim. Orada onlarca canımız gitmiş, bunun hesabının en ağır şekilde sorulmasını en fazla ben savunuyorum. Ucu nereye uzanırsa uzansın. Kime dokunursa dokunsun. Belediye başkanı mı, bakan mı, bürokrat mı… Hiç fark etmez. Kimse bu cinayetlerin sorumlusu çıkacak hesap verecek. Bundan önce yaşanan facialar noktasında yapılan yargılamalar hiçbirimizin yüreğini soğutmadı. Gerçekçi olalım. Ne Beşiktaş’taki gece kulübü faciası, ne Adıyaman’da Kuzey Kıbrıslı sporcularımızı kaybettiğimizce İsias Otel katliamı. Şimdi öyle olmayacak. Bu faciada Kimin sorumluluğu varsa hepsi ortaya çıkarılacak. Yoksa her birimize uyku haram.
Bu konuda mutabık mıyız?
Şimdi o zaman gelin itirazımın altını kalın kalemle çizelim.
Daha bugünden, cenazelerimizi daha defnemeden, otelin ateşi daha sönmeden politik kavgalar yapılıyor. Benim eleştirim buna. Herkesten hesap soracağız, ama zamanı var. Şimdi ise acımız büyük, yasımız var… Çocuklarımızı kaybettik.
Ayıp ediyorsunuz.
Bırakın da acımızı yaşayalım
