fatih ünlü kpk

Fatih ÜNLÜ – 22 Kasım 2024

 

Biden yönetimi Ukrayna’nın Rusya içindeki hedeflere karşı  “ATACMS” füzelerini kullanmasına izin verdi. ATACMS “Ordu Taktik Füze Sistemi” “Army Tactical Missile System”  tabirinin kısaltması. Bunlar 300 km menzilli, taşıyabildikleri mühimmatla vurucu gücü ve isabet oranı yüksek “karadan karaya” füzeler.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenky bir süredir bu füzeleri Rusya içindeki hedeflere yönelik olarak da kullanabilmek için ABD’ye baskı yapıyordu ama ABD’li yetkililer bu füzenin kullanılmasının savaşın gidişatında ciddi bir değişiklik oluşturmayacağı gerekçesiyle bu talebi reddediyorlardı. Çünkü Ukrayna’nın elinde bu füzelerden sınırlı sayıda vardı ve yeni füzelerin tedariki için de ciddi kaynak ve zaman gerekiyordu.

Şimdi ne oldu da Biden yönetimi giderayak bu izni verdi? 7 Kasım tarihli ABD Başkanlık Seçim sonuçlarını değerlendirdiğimiz yazımızda, “taraf olduğu savaşların” ABD’ye getirdiği olağanüstü manevi ve maddi yükten bahisle şöyle yazmıştık:

“Muhtemelen tüm bunların (bu yüklerin) farkında olan Trump, zafer konuşmasında da savaşları bitirme sözü verdi. Daha önce de zaten Ukrayna – Rusya savaşını da durdurma sözünü vermişti ama bu savaşın arkasında ne yazık ki güçlü çevreler de var. Trump’ın bu sözünü ne kadar tutabileceğini göreceğiz. Bu konuda en azından, ABD’nin Ukrayna’ya askeri desteğinin çok radikal bir şekilde düşmesi beklenebilir.”

Evet, gerçekten de Ukrayna – Rusya savaşının arkasında güçlü çevreler var, bu hakikat Trump’ın seçilmesinden sonra çok kısa bir sürede kendisini yeniden gösterdi. Bu karar, hem bazı çevrelerin lobi gücünü hem de en ahlaki olmayan kararları bile nasıl süratle aldırabildiklerini gösteriyor.

Malum, Joe Biden de görevi devretmek üzere olan diğer başkanlar gibi “topal ördek – lame duck” olarak nitelendirilse de devir teslim gününe kadar resmen elbette ABD Başkanıdır. Ama görevden kısa bir süre sonra ayrılacağı belliyken, seçilen Başkanı zora sokacak ve Ukrayna-Rusya savaşı gibi çok önemli bir uluslararası sorunu farklı bir aşamaya taşıyabilecek bu önemli kararı alması -en hafif tabirle- gayri ahlakidir, etik dışıdır.

Biden’ın bu kararı Kuzey Kore askerlerinin Rusya saflarında savaşa katıldıklarını görmesi üzerine aldığı söyleniyor ama bu kararda malum güçlü çevrelerin baskısı ve silah lobisinin izi yadsınamayacak kadar açık. Normalde, gidici bir Başkan’ın son dakika kararıyla geleceğe asla riskli bir miras bırakmaması beklenir.

İlginizi çekebilir!  Kamala Harris: Gazze'de Şimdi Ateşkes Zamanı

Demokrasi -idealde- halkın iradesinin yönetim süreçlerine yansıması olarak da tarif edilir ama bozucu unsurların etkisiyle,  değil seçmenlerin seçilmişlerin ve en tepedeki ismin iradesinin bile yönetim süreçlerine ve kararlara yansımasında fiiliyatta, pratikte birçok sorun yaşanabiliyor.  Bahsettiğimiz bozucu unsurlar da sanıldığından çok daha fazla ve etkilidir. Ama aşılmaz değildir elbette.

Yeniden konumuza dönersek, CNN’nin bu kararla ilgili Kevin Liptak, Natasha Bertrand ve Oren Liebermann imzalı analizine göre, ATACMS füzelerinin kullanımının sadece Ukrayna’nın şu anda elinde bulunan füzelere mi şamil olduğu ya da (Başkanın yetki aldığı üzere Ukrayna’ya yapılabilecek 7.1 milyar dolarlık yardım kapsamında) yeni füzelerin de gönderilip gönderilmeyeceği konusunda durum henüz açık değil. Fakat bu önemli meblağla yeni füzelerin gönderilmesi için savaş ve silah lobisinin yoğun gayret göstereceklerini tahmin edebiliriz.

CNN’in bahsettiğimiz analizinde aşağıdaki cümle de yer alıyor:

“The US and its allies had been working to ensure that Ukraine has what it needs through the end of 2025 as a way a way to “Trump-proof” US security aid.”

“ABD ve müttefikleri, ABD güvenlik yardımını “Trump’ın olası tavrından korumanın” bir yolu olarak Ukrayna’nın 2025 sonuna kadar ihtiyaç duyduğu şeylere sahip olmasını sağlamak için çaba gösteriyorlardı.”

Bu cümleyi, bazı çevrelerin Ukrayna’da çatışmaları uzatmak için ellerinden geleni yaptıkları şeklinde de anlayabiliriz.

Cümlede “Trump proof” ifadesi kullanılıyor. Bu ibare cümle bağlamında “Trump’tan korumak” olarak çevriliyor ama bu sürecin Trump’ın Başkanlığı devraldıktan sonraki tavrından etkilenmemesi de mümkün görünmüyor çünkü baraj eskisi gibi dolmayacak. Ukrayna-Rusya savaşını finanse için başka kaynaklar bulsalar da bunların ABD’nin yardımı gibi “yüksek” (cömert kelimesini özellikle kullanmadık) olamayacağı açık görünüyor.

Yeniden Biden yönetiminin kararına dönersek, bu füzelerin kullanılmasının -Biden yönetimin de bu kararı almazdan önce gerekçe olarak sunduğu üzere- savaşın gidişatını  radikal bir şekilde değiştirmeyeceği söylenebilir ama ortalığı karıştıracaktır. Ve bu karışıklığın nereye evrilebileceğini değil biz, işin içindekiler bile tam bilemiyorlardır. Ama salt bu füzelerin kullanımı noktasında şunları söyleyebiliriz:

İlginizi çekebilir!  Tahıl koridoru nereye çıkıyor?

Yine CNN’nin bahsettiğimiz analizine referansla, bir ABD askeri yetkilisi Rusya’nın uçak kapasitesinin (uçakların bulunduğu tesislerin) yüzde 90’ının ATACMS füzelerinin menzili dışında olduğunu belirtiyor. Yani Ukrayna’yı bombalayan uçakları durdurmada bu füzelerin katkısı sınırlı olacaktır. Füzelerin caydırıcılık sağlaması hususu var ama bu füzelerin kullanılmasının Rusya’nın çok daha yoğun karşı hamlelerine sebep olması ihtimali çok çok yüksek.

Ukrayna normalde füzelerden ziyade kendi yapımı olan daha uzun menzilli ve tek yönlü dronlarla Rusya içindeki hedefleri vurmaya çalışıyordu ama bu izinden hemen sonra ATACMS füzelerini kullandı. Rusya atılan beş füzeden dördünün etkisiz hale getirildiğini söylüyor.

Muhtemelen Rusya’yı da test etmek isteyen bu karar ve sonrasındaki gelişmeler barış görüşmelerini başlatmak yönündeki müspet çabalara çok zarar verecektir. Nitekim, Rusya da balistik füze saldırılarına uğraması halinde buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak tanıyan doktrini kabul etti.

Rusya’nın bu adımı, ilk etapta nükleer seçeneğine başvurmaktan ziyade çok ileri gitmeyin noktasında bir mesaj gibi görünüyor. Bu durumda, Rusya’nın da işi iyice çığırından çıkarabilecek, özellikle nükleer gibi kontrolsüz alana taşıyabilecek adımlardan kaçınması beklenir. Kaçınmazsa, bu savaş ateşini alevlendirmek isteyen çevrelerin işine gelir.

Bu savaş iki tarafın da kendilerine göre haklı olduklarını düşündükleri tezleri olsa da neticede yıkıcı bir savaş. İşi daha da büyütmek süreci daha da yıkıcı hale getirecektir.

Diğer yandan, bazı analistler Ukrayna’nın bu füzeleri Rusya içlerinde kullanmakla masaya daha güçlü oturmayı hedeflediğini tahmin ediyorlar ama bu amaç varsa bile, bu hamlenin bir süre daha masaya oturamama riskine doğru evrilmesi de mümkün görünüyor. Belki de bazı çevreler bunu hedefliyorlardır.

Yazımızı bir dua ile bitirelim:

Aşikarı ve gaybı en ince sırlarıyla bilen Allah azimüşşan akıbetimizi hayra tebdil eylesin.

Allah’a emanet olun.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.