Bercan TUTAR – 16 Ocak 2024

 

‘Sıradan her Yahudi aynı zamanda bir soykırımcı Siyonist yüze de sahiptir’

7 Ekim’den bu yana Gazze’de bebek, çocuk, kadın ve yaşlı ayırımı yapmadan barbarca masum sivilleri katledenlerin sadece İsrail hükümeti, ordusu ve diğer resmi yetkililer olduğunu sanıyorsanız yanılırsınız. Bir bütün olarak bütün Siyonistler etnik temizlikçi ve soykırımcıdır. Tıpkı Batılı Siyonaziler gibi. Bu da Gazze’deki katliam ve soykırım yapan İsrail hükümeti ve ordusuna İsrail halkının ezici çoğunlukla destek verdiğini gösteriyor. Bunu zaten saklamıyorlar da. İşgalci Yahudilerin Filistinli sivil halka Batı Şeria’da uyguladığı etnik temizlik de bunun kanıtıdır.

Dolayısıyla Filistinlilerin 75 yıldır bildiği gerçeği dünya Gazze’deki katliamlarla daha yeni görmeye başladı. Gazze’de olanlar bir sapkınlık değil. Bir bütün olarak Yahudi halkının desteklediği ve onayladığı bir soykırımdır. Yahudi Nazizmi’nin Yahudiler arasında ne kadar kökleştiğini gösterdi Gazze’deki saldırılar.

Türkiye ise bu gerçeği hâlâ tam kavrayabilmiş değil. Bazı Türk vatandaşı Yahudilerin İsrail ordusuna katılıp Gazze’de bebek ve çocuk öldürmeye gittiklerini kamuoyuyla paylaştığı sosyal medya paylaşımları tekil ve fanatik eylemler diye nitelendirildi.

Son olarak Antalyaspor’un İsrailli futbolcusu Sagiv Jehezkel’in soykırımı destekleyen hareketi bile toplumda uyanışa yol açamadı. Jehezkel, Süper Lig maçında Trabzonspor’a attığı golden sonra stadyum kameralarıyla paylaştığı yazılı mesaj nedeniyle gözaltına alındı ve mahkemeye çıkarıldı. Eline sarılmış beyaz sargıyı kameralara gösteren Jehezkel’in sargısında “100 gün, 7 Ekim” yazısı ve Davud Yıldızı bulunuyordu. İsrail’in Gazze katliamlarına ve bebekleri barbarca öldürmesine destek veren ve bu desteğini de Filistin duyarlılığı had safhada olan bir ülkede açıkça beyan edecek kadar Yahudi Nazisti olan bu futbolcu, serbest bırakıldıktan sonra İsrail’den gönderilen özel jetle ülkesine gitti. Jehezkel, Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nda omuzlara alınarak kahraman gibi karşılandı.

İlginizi çekebilir!  Bariz Olanı Görmezden Gelmenin Bedeli - Bercan TUTAR

Bu tablo sadece İsrail vatandaşı Yahudilerin değil dünyanın dört bir yanındaki Yahudilerin bile kolektif olarak Soykırım kültünü ne kadar içselleştirdiklerini ve bunu da çok doğalmış gibi rahatça dünyanın her tarafında dile getirebildiklerini ortaya koyuyor.

Middle East Eye’dan Joseph Massad’ın da son makalelerinde dile getirdiği gibi Binyamin Netanyahu hükümetini suçlu gösterip faşist, ırkçı ve soykırımcı diye nitelemekle yetinmek büyük resmi görmemizi engelleyecektir.

Jehezkel olayında görüldüğü üzere sadece İsrail devleti değil halkı da ve kendilerini Siyonist olarak niteleyen Yahudilerin hepsi de açık şekilde ırkçı, faşist, soykırımcı, katliamcı ve Nazist bir anlayışı temsil ediyor ve savunuyor.

Zaten 75 yıldır bu anlayışlarını Filistinliler üzerinde uygulamaktan çekinmediler. Örneğin Filistin davasına sahip çıkan Müslüman siyasiler, akademisyen ve aydınlar dahi Gazze’de olan bitenler karşısında Siyonist Yahudi halkını işaret etmek yerine İsrail ordusu ve hükümetini soykırımcı diye niteliyor. Oysa İsrailli yetkililer, aydınlar, akademisyen, haham, gazeteciler ve sıradan Yahudiler ise bir bütün olarak bütün açıklamalarında her zaman Hamas ile bütün Filistinlileri eşitliyor, terörist ilan ediyor, aralarında bir fark olmadığını vurguluyor ve bütün Filistin halkını Naziler diye gördüklerini ifade ediyorlar. Hatta Filistinlilere destek veren kişileri dünyanın neresinde olursa olsun anti-semitist diye niteleyip mahkum ediyorlar.

Genelleme yapmadan muradımı tam ifade edemeyeceğim için ‘bazıları veya çoğunluğu’ demek istemiyorum. Zira gerçek muhalefet ancak genellemelerle yapılabilir. O nedenle şunu söylüyorum açıkça… Gazze’deki soykırımda sadece Netanyahu’nun değil bütün Yahudilerin sorumluluğu vardır. Benim gözümde onlar da Netanyahu’dan farksızdır.

Çünkü Antalyalı sporcu Sagiv Jehezkel ile Netanyahu arasında bir fark olmadığını gördük. Daha doğrusu biz görmedik adam bunu gözümüze soktu. Yoksa biz hâlâ hayal âleminde yaşayacak, sıradan Yahudilere toz kondurmamaya çalışacaktık.

İlginizi çekebilir!  Lübnan’da Yaşananlar Sonrası Devlet Güvenliği İçin “Komplo Teorisyenleri”ni Dinlemek

Bundan sonra tartışacağımız şey ve soru artık İsrail hükümetinin ırkçı, faşist ya da soykırımcı olup olmadığı değildir. Orası zaten tarihsel olarak ispatlanmış bir şey. Asıl soru İsrailli Yahudilerin ve diğer ülkelerde yaşayan çifte pasaportlu Yahudilerin çoğunluğunun da bu tanımlamalara uyup uymadığıdır. Jehezkel gibi sıradan Yahudilerinin İsrail’deki hükümet ile ordunun aslında bir tezahüründen ve soykırımcı politik kültüründen başka bir şey olmadığını artık idrak etmek gerekir.

Gerçi dünya bunu gördü. Fakat ülkemizde bu gerçeğin hakkıyla idrak edilememesi tarihin bir ironisinden çok bir trajediye işaret ediyor. Hem devlet hem de toplum olarak maruz kaldığımız tarihsel ve siyasi endoktrinasyonun daha açık ifade ile Siyonist ve Siyonazist propagandanın, bütün sosyal katmanların kılcal damarlarına nüfuz edecek kadar başarılı olduğunun göstergesidir.

BU nedenle bundan sonra artık “Her Yahudi Siyonist değildir” mavalının rafa kaldırılması gerekiyor. Gazze gözlerdeki perdeleri araladı. Gördük ki her Yahudi, Siyonistlerin Filistinlilere yönelik soykırım kültüyle yetişmiş. Jehezkel örneğinde gördüğümüz gibi bebeklerin vahşice katledilmesine destek vermekten ne utanıyor ne de vicdanı sızlıyorlar. Bütün bedelleri göze alarak bu insanlık dışı ırkçı ve vahşi düşüncelerini bir de çekinmeden dile getirebiliyorlar. Adamlar daha ne yapsın? Sagiv Jehezkel skandalı toplumsal açıdan bize sıradan her Yahudi’nin aynı zamanda azılı bir soykırımcı Siyonist yüze de sahip olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor. Umarım bundan gereken siyasi, tarihi ve kültürel dersler alınır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.