ferhat ünlü

Ferhat ÜNLÜ – 18 Ekim 2024

 

Bu topraklar, terör örgütü PKK’dan önce de pek çok hain birey/örgüt gördü, ancak ‘bebek katili’ gibi yüz kızartıcı bir nitelendirme sadece PKK’nın lideri Abdullah Öcalan için kullanıldı.

Öcalan, ‘bebeklerin dahi öldürüldüğü’ köy katliamlarının emrini vermese bile her daim terörizmin en pespaye türlerini kullanan bir elebaşı olarak tarihe geçecekti. Ama ‘bebek katili’ sıfatı milletin ondan nefretinin dayanak noktalarından biri, hatta birincisidir.

Türkiye’de bugüne kadar başka da hiç kimse, örgüt veya şebeke bu damgayı yememiştir. (Dünyada ise bu damgayı İsrail Lideri Benjamin Netanyahu’dur.)

Ta ki Yenidoğan Çetesi adı verilen insanlık dışı ‘bebek katili’ şebeke ortaya çıkana kadar…

Yenidoğan Çetesi olarak bilinen grubun öne çıkan isimlerinden biri olan Mustafa Kemal Zengin’in Instagram sayfasını inceleyince ağzınız açık kalıyor. Merkel’le ‘fake’ olduğu her halinden belli fotoshop mahsülü hariç devlet büyükleriyle de resimlere girmiş.

Sırf bu Instagram hesabındaki fotoğrafları önemsemeyip kendisini tehdit eden Zengin ve çetesinin üzerine gittiği için Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i devlet alnından öpmeli. Elbette Başsavcı Mehmet Aydın’ı da…

BÜYÜKÇEKMECE BAŞSAVCILIĞI SAĞLAM DURDU

Bu Zengin denen ‘aşkarsız’;

yargılanırken, örgütlü suçlar soruşturmasını yürüten savcıyı öldürme karşılığında tetikçilere 100 bin dolar teklif etmiş.

12 bebeğin -ne tür dünyaya geldiğini bile bilmeyen masum insan yavrusunun- (o da bilindiği kadarıyla, mutlaka fazlası vardır, eksiği yoktur, üç bebek de yaralı) katili olan çetenin liderlerinden Zengin ve şebekesi niye bu cinayetleri işledi! Beş N 1 K’nın bu haberde en az önemli unsurunun Niçin olduğunu bilerek söylüyorum bunu!

Hangi insan bunu yapabilir, çiğ süt emmiş bile diyemeyiz, çünkü eminim ki analarının bile yüzünü kızarttılar bu cinayetlerle…

Ancak cesur savcıyı tehdit ettikten sonra yakalanan ve tutuklanan Zengin, 273 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Gün yüzü görmesin. Hiçbiri…

Bu çetenin alameti farikası, yeni doğan bebeklerin özel hastanelere yasa dışı yollarla sevk edilerek kanlı kazanç sağlamasıydı. Zengin, bu kirli düzenin merkezindeki isim olarak, doktorlar, avukatlar ve hatta jandarma personeliyle bağlantılı bir yapı oluşturmuştu. Yenidoğan servislerine alınan bebekler, hiç gerekli olmayan tedavilere tabi tutuluyor ve bu sayede hastaneler yüksek ücretler talep ediyordu.

ÇETİN SAVCILARA ÇATTILAR

Bebeklerin hayatları üzerinden elde edilen bu kanlı kazanç, soruşturmayı yürüten savcının dikkatini çekti. Ancak Zengin durumu fark edince artık nasıl bir cüretse savcıyı makamında tehdit etmeye gitti. Ne var ki çetin cevize çattı.

Tabii teknik kanıtlar sağlamdı. Fezlekeden kısa bir iletişim kaydını burada alıntılayayım:

“- Mehtap çocuğu öldür. 50 satürasyonlu çocuk mu olur?

– Yav öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani.

– Hocam bakanlıktan denetime geldiler. Bastılar öyle bildiğiniz. Her şeyi kontrol ediyorlar ve benim 28 hastam var. Yani 23 normalde ya buranın hasta sayısı.

– Tamam. Taburcuların var zaten bugün taburcu edeceğin 3 hastan yok mu? Taburculukları ayarla.

– Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler siyah.

– Bu sefer hakikaten alacaklar bizi.

– O kadar dün bebek yattı Funda. Onların hepsi b.. gibiydi nasıl topladı o çocuk ben anlamadım. Onların kan sonuçları gerçekten temiz mi?

– Gerçekten temiz.

– Funda hepsi çekiliyordu inliyordu o en son doğan maymun gibi.

– Hasan bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta.

– Bize ne bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edelim.

– Kanka yazık ya çocuk gözümün önünde öldü ya.

– Ne tdp takmışlar ne inotrop başlamışlar ne kavid yapmışlar ne curosorf yapmışlar.

– Hiçbir şey yapmamışlar ölsün demişler.

– Hasan tamam öyle gitsin acil isteyip duruyorlar ya

– Doğukan bu böyle giderse bizi öldürürler. Bu çok yanlış

– Ya bir şey olmaz ver ver.

– Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın dosya mosya hiçbir şey kalmasın.

– Tamam da tekim ben biri gelsin yardım etsin. Ne dosyası ne denetimi evrakları mı kaldıralım?”

Bu da bir başka kayıt:

Hemşire Bahar Kanık ile örgüt liderlerinden Fırat Sarı arasında geçen konuşma:

“-Ben gelinceye kadar ölmesin ha.

– Sarıkaya’nın (bebeğin adı) fişini çekeceğim he gelmezseniz,

– Haha dedemin fişi

-Tüh Halime’yi de bugün bekleyecektik bak

– Haha plana bak

– Haha kalk kız besleyeceğiz seni.”

TÜRKİYE’NİN DI PIETROLARI

Kan donduran konuşmalar sadece bunlardan da ibaret değil. Gerçekten de bu topraklar terör örgütü PKK’dan önce de pek çok hain birey, örgüt gördü ve ‘bebek katili’ gibi yüz kızartıcı bir nitelendirmeyi hak eden hiçbir şebekesi görmemişti.

Yenidoğan Çetesi, böylesi bir adla anılacak, ismiyle müsemma bir şebekedir. Ve bu aşamadan sonra asla cezasız kalmayacaktır.

Bu ‘bebek katili’ şebekeyi ortaya çıkaran Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin ve elbette Büyükçekmece Başsavcı Mehmet Aydın’ı devlet alnından öpmeli. Çünkü bu adamlar Türkiye’nin Di Pietrolarıdır.