129 kez görüntülendi.
yusuf alabarda

Yusuf ALABARDA – 13 Kasım 2024

 

Sadece üç yıl içerisinde yapılan konserlere yüz milyonlarca lira para harca, sonra da son derece pişkin ifadelerle ‘Konserlere harcadığım bu paraları israf etmişim gibi yaygara yapıyorsunuz’ diyerek sizi eleştirenlere afra tafra yap.

Eskiler boşuna dememişler ‘El haya vel iman’ diye.

Mansur Yavaş’ın 2021 yılından bu yana verdiği eğlence ve konser ihalelerinde sürekli olarak dört şirketin ismi öne çıkıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu dört şirkete son 3 yılda yüz milyonlarca liralık ihale verdiği, bu dört şirketin dışında neredeyse hiçbir firmaya bu türden organizasyonlar için ihale verilmediği tespit edildi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Yalçın; ‘Ortada bir gerçek var. Bir şirkete 98 adet tamamı ihalesiz doğrudan temin usulü ile 100 milyonlarca liralık konser işi verilmiştir ve bu şirket Mansur Yavaş’ın seçim kampanyasını yöneten şirkettir’ diyor.

Ee, hani siz ihalelerin tamamının internetten canlı yayın ile yapıyordunuz, ne oldu?

Kimse de demiyor ki ihalelere birden fazla katılımcı iştirak ediyorsa zaten kanun gereği her şey herkese açık bir şekilde cereyan ediyor. Kimlerin hangi ihaleye girdiği, kimlerin ne teklifi sunduğu ve ihalenin muhammen bedelinin ne olduğu, ihaleyi kimin hangi teklifle kazandığı kamu ihale platformunda zaten var.

Olsun, internetten canlı ihale diye bir slogan attığınızda koca bir algı inşa etmiş oluyorsunuz.

Dönelim Ankara Büyük Şehir Belediyesi’ne…

Yerel seçimler öncesinde İYİ Parti Belediye Başkan adayı Cengiz Topel Yıldırım, adrese teslim ihaleleri Mansur Yavaş’a ekranlarda defalarca sormuş lakin Yavaş bu sorulara bırakın cevap vermeyi Cengiz Topel Yıldırım’ın yanına dahil sokulamamıştı.

Şimdi üç yıldan beri çalgı çengi üzerinden kurduğu düzene dair eleştiriler gelince zorda kalmış bir Mansur Yavaş portresi ile karşı karşıyayız. Bu saldırıların nedenini ise 50 farklı anketten Cumhurbaşkanlığı yarışında birinci çıkmasına bağlıyor.

Ne yani siz 50 ankette birinci çıkıyorsunuz diye kimse size bu sualleri tevcih etmesin mi?

Bu 50 anketi kim yapmış ve kaça yapmış sorusu ayrı bir yazı konusu..

İlginizi çekebilir!  Mansur Yavaş'tan Akşener'e 'korktular' cevabı

Altı seneden bu yana kurduğunuz algı imparatorluğu şimdi gözünüzün önünde eriyip gidiyorsa bunun sebebi sizi eleştirenler mi?

Hele de AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Yalçın’ın iddiaları hakikat ise, ortada çok vahim bir tablo var demektir.

Ne demek yani, siz 98 ihale vereceksiniz, ihaleleri doğrudan temin usulünde adrese teslim usulü ile vereceksiniz, bu ihalelerin toplam değeri yüz milyonlarla ifade edilen rakamlar olacak ve günün sonunda bu ihaleleri alan şirketin sizin seçim kampanyanızı yöneten şirket olduğu ortaya çıkacak.

Bu durum, Ankaralının aklına doğal olarak 31 Mart yerel seçimleri öncesinde tüm Ankara’nın nasıl Mansur Yavaş portreleri ve ‘Az laf, çok iş’ pankartları ile doldurulduğunu getirir.

Ankaralılar iyi bilir, o zamanlarda ‘bu kadar büyük bir seçim kampanyasının bedeli ne ile ödeniyor?’ sorusu çokça sorulmuştu.

Şimdi görüyoruz ki son üç yıl içinde tek bir şirket direkt adrese temin yüz milyonlarca liralık ihaleler almış.

Nedir bu ‘Doğrudan Temin’ konusu?

Kanun koyucu, kamunun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin tek bir yöntemle temininin mümkün olmadığını dikkate alarak farklı yöntemler ihdas etmiştir. 4734 sayılı kamu ihale kanunun 22. Maddesi de bu ihtiyaca binaen çıkartılmıştır. Bu maddeye göre tedarik yapılabilmesi için gerçek veya tüzel kişinin ihtiyaç ile ilgili teknik, bilimsel, fikri veya sanatsal vb. nedenlerle özel bir hakka sahip olması ve diğer alım yöntemleri ile teminin mümkün olmaması gerekmektedir.

Mesela bir ressamın tablosunun satın alınması, bir yazarın piyasada satılmayan ve sadece kendisinin satmış olduğu kitabın satın alınması gibi konular bu madde kapsamı içerisinde değerlendirilebilir.

Mansur Yavaş yönetimi de bu maddeyi işleterek sadece isimleri bilinen şarkıcılardan (sanatçı demedim) hizmet satın almış lakin ilgili sahne ve ışık sistemlerini de bu kapsama dahil etmiş. Böylece hiçbir ihale engeline takılmadan son üç yıl içinde yüz milyonlarca lira üç şirkete aktarılarak konserler icra edilmiş.

Mezkûr şarkıcıların konser bedelleri ölçülemeyecek rakamlar değil.

Bu şarkıcıların kamu dışında verdiği konserlerden ne kadar ücret aldıkları, vergi ödemeleri üzerinden kolayca tespit edilebilir. O zaman ortaya çıkacak farkı da ışıklandırma ve sahne hizmetleri üzerinden izah etmeye yelteneceklerdir lakin bu hizmet tek bir kişinin tekelinde olmadığına göre bu hizmetin alınmasını ilgili kanunun 22-b maddesi ile nasıl izah edeceksiniz?

İlginizi çekebilir!  Ömer Çelik'ten Fazıl Say'a destek, konser iptaline kınama

Gelelim Mansur Yavaş’ın konuyu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde izah etmek yerine, içeriye basın mensuplarının da alınmadığı bir ortamda izah etme gayretine.

Halbuki herkese ‘hodri meydan’ naraları atmaktaydı Yavaş.

Açıklama yapılan salona doldurulan şakşakçı ekibinin alkışları arasında herkes hodri meydan diyebilir elbette ama asıl olan kendisine soru sorulmasına müsaade edilecek bir ortamda bu açıklamaları yapabilmesiydi ve Yavaş bunu yapamadı.

Yavaş dünkü konuşmasında akıllara ziyan mukayeseler yapmaktan da hiç çekinmedi.

Mesela Kültür Bakanlığı üzerinden örnekler sundu.

Tabii salonda kendisine ‘İyi de Sayın Yavaş kimse Kültür Bakanlığından metro ve yol beklemiyor, park ve bahçe bakımı beklemiyor, su ve kanalizasyon hizmeti beklemiyor lakin sizden bunları bekliyor. Sizi de bu halk bu yüzden seçti ama bu hizmetler alanında bir milim mesafe kat etmemiş bir belediye başkanı olarak çorba dağıtıp, çalgı ve çengi işleriyle bu algı imparatorluğunu daha ne kadar ayakta tutmayı başarabileceksiniz? diye soramıyor.

Neden?

Çünkü salonda ona soru soracak gazeteciler yerine, kendisini alkışlamak için salona gelmiş/getirilmiş kitleler var.

Ve konuşmasının en sonunda Yavaş bir CHP’li olarak en muhteşem hamlesini yapıyor ve bir nevi Atatürk süveterini giyerek kendisine dokunulmazlık zırhı sağlıyor. Süveter dedimse, bazı gazetecilerin gerçek anlamda giydiği süveteri kastetmiyorum ama bu da ona yakın bir hamle.

Mansur Yavaş, bu türden konserlerin bir kamu hizmeti olduğunu ve milli birlik ve beraberliğe en ihtiyaç duyduğumuz özel günlerde 80-100 bin civarında Ankaralının bu konserleri izlediğini ve bu sayede bu konserlerin büyük bir hizmet gördüğünü söylüyor.

Eh, yapılmış köprüleri ve otoyolları ‘geçmediğimiz köprünün ve yolun bedelini ben niye ödemek zorundayım?’ diyerek eleştiren CHP’li kitleye yılların Ankaralısı olarak, gitmediğim konserler yüzünden parklar kurudu, yollarımız köstebek tarlasına döndü diyemeden bu yazımı sonlandırıyorum.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.