Atatürk Çocuğunun Başörtüsü Tepkisi!

haydar as

Haydar AS – 20 Eylül 2023

Son zamanlarda sokakta, metroda, otobüste, çarşıda, pazarda başörtülülere karşı küstahça saldırıların sizlerinde dikkatini çektiğini düşünüyorum.

Yıllardan beri bu tür hareketleri az da olsa görüyorduk fakat hiç bir zaman bu kadar sıklıkta olduğunu hatırlamıyorum.

İşin garip tarafı bu müptezellerin bu cüreti nereden alıyor olması!

 

Öyle ya;

Metroda yanında oturan bir başörtülüye edepsiz bir şekilde sırf başını örttüğü için hakaret etme gerekliliğini kendinde görmek, üstelik yaptığı eylemin suç olduğunu bile bile bu saldırıyı gerçekleştirmek normal olmasa gerek. Toplumun tepkisi de cabası tabii ki.

Genelde bu tiplerin orta yaş ve üzeri olması ruh durumların çok da sağlıklı olmadığını gösteriyor bizlere.

Yoksa bir insan hiç tanımadığı birine başını örtüyor olmasından dolayı neden saldırır ki, nasıl bir ruh hali acaba?

Olayların provokatif bir eylem olduğunu düşünmüyorum, çünkü bu tür eylemlerde genelde gençler kullanılır Fakat gençlerin neredeyse bu konuya hiç girmediğini, kendilerini uzak tuttuklarını gözlemlemekteyim.

Peki o zaman bu koca koca teyzelerin bu tahammülsüzlükleri ve küstahlaşmaları ne oldu da son zamanlarda sıklaşmaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde yaşlı bir teyzenin yine bir başörtülü kadına hakaret etmesinin ardından “ben Atatürk’ün çocuğuyum” diye yaptığı savunmayı hepiniz görmüşsünüzdür.

Maalesef bu tür insanların pervasızca yapmış oldukları her tür eylemin ardından Atatürk’e sığınmaları bir başka vaka.

Be teyzeciğim! Atatürk ne zaman başörtüsüne el uzattı, hakaret etti? Niçin bu pespaye iğrenç davranışınıza Atatürk’ü alet ediyorsun?

 

Gerçi ülkemizde var olan bu küçük azınlığın kendini memleketin sahibi görüp millete ayar çekme girişimleri hep duvara toslamasına rağmen Atatürk maskesi takmalarına engel olmamıştır.

Özellikle seçim sonrası bu olayların artmasından dolayı bir an dedim acaba seçim yenilgisinin vermiş olduğu bir öfkenin ve tahammülsüzlüğün tezahürümü diye, sonra düşündüm kaybeden taraftada başörtülüler mutlaka vardır, dolayısıyla böyle bir teşhis koymaktan vaz geçtim.

İlginizi çekebilir!  14 Şubat Dedikleri Birkaç Gül ve Birkaç Çikolata, Bana Seni Gerek Seni

En kıytırık konuda bile Avrupa’yı örnek alanlar, bu konuda Avrupa’nın tavrını neden görmezden gelirler?

Yüzme yarışmalarında Avrupa’da yarışan haşemalı yarışmacıları görmezden gelip, kendi havuzumuzda veya plajımızdaki haşemalılara laf söyleyip ötekileştirme hakkını kim bize veriyor acaba?

Değerli dostlar, bu tür eylemler hoşgörü iklimini yok ettiği gibi toplumsal barışa da darbe vurmaktadır.

Allah korusun, bugün bireysel olarak gördüğümüz olayların, yarın toplumu kutuplaştırmaya götürmeyeceği garantisini kim verebilir ki?

Hepimize düşen görev, bu ve benzeri konularda hoşgörü iklimini muhafaza edip bu tür çirkinliklere prim vermemektir.

En önemlisi de, hepimizin ortak değeri olan kurucu liderimiz M. Kemal Atatürk’ü bugünkü siyasi çekişmelerin ve sapkın düşüncelerimizin içine çekip onu sıradanlaştırmak yerine

 

Onun;

Hoşgörüsünü…

Birleştiriciliğini…

Barışçıl tutumunu…

Örnek alıp daha yaşanabilir, daha müreffeh bir ülke yolunda ilerlememizdir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

haydar as

Haydar AS – 20 Eylül 2023

Son zamanlarda sokakta, metroda, otobüste, çarşıda, pazarda başörtülülere karşı küstahça saldırıların sizlerinde dikkatini çektiğini düşünüyorum.

Yıllardan beri bu tür hareketleri az da olsa görüyorduk fakat hiç bir zaman bu kadar sıklıkta olduğunu hatırlamıyorum.

İşin garip tarafı bu müptezellerin bu cüreti nereden alıyor olması!

 

Öyle ya;

Metroda yanında oturan bir başörtülüye edepsiz bir şekilde sırf başını örttüğü için hakaret etme gerekliliğini kendinde görmek, üstelik yaptığı eylemin suç olduğunu bile bile bu saldırıyı gerçekleştirmek normal olmasa gerek. Toplumun tepkisi de cabası tabii ki.

Genelde bu tiplerin orta yaş ve üzeri olması ruh durumların çok da sağlıklı olmadığını gösteriyor bizlere.

Yoksa bir insan hiç tanımadığı birine başını örtüyor olmasından dolayı neden saldırır ki, nasıl bir ruh hali acaba?

Olayların provokatif bir eylem olduğunu düşünmüyorum, çünkü bu tür eylemlerde genelde gençler kullanılır Fakat gençlerin neredeyse bu konuya hiç girmediğini, kendilerini uzak tuttuklarını gözlemlemekteyim.

Peki o zaman bu koca koca teyzelerin bu tahammülsüzlükleri ve küstahlaşmaları ne oldu da son zamanlarda sıklaşmaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde yaşlı bir teyzenin yine bir başörtülü kadına hakaret etmesinin ardından “ben Atatürk’ün çocuğuyum” diye yaptığı savunmayı hepiniz görmüşsünüzdür.

Maalesef bu tür insanların pervasızca yapmış oldukları her tür eylemin ardından Atatürk’e sığınmaları bir başka vaka.

Be teyzeciğim! Atatürk ne zaman başörtüsüne el uzattı, hakaret etti? Niçin bu pespaye iğrenç davranışınıza Atatürk’ü alet ediyorsun?

 

Gerçi ülkemizde var olan bu küçük azınlığın kendini memleketin sahibi görüp millete ayar çekme girişimleri hep duvara toslamasına rağmen Atatürk maskesi takmalarına engel olmamıştır.

Özellikle seçim sonrası bu olayların artmasından dolayı bir an dedim acaba seçim yenilgisinin vermiş olduğu bir öfkenin ve tahammülsüzlüğün tezahürümü diye, sonra düşündüm kaybeden taraftada başörtülüler mutlaka vardır, dolayısıyla böyle bir teşhis koymaktan vaz geçtim.

İlginizi çekebilir!  Trump'ın Yeni Ekibi: Çin ve İran'a Karşı Savaşın Gölgesinde İsrail Hegemonyası - Bercan Tutar

En kıytırık konuda bile Avrupa’yı örnek alanlar, bu konuda Avrupa’nın tavrını neden görmezden gelirler?

Yüzme yarışmalarında Avrupa’da yarışan haşemalı yarışmacıları görmezden gelip, kendi havuzumuzda veya plajımızdaki haşemalılara laf söyleyip ötekileştirme hakkını kim bize veriyor acaba?

Değerli dostlar, bu tür eylemler hoşgörü iklimini yok ettiği gibi toplumsal barışa da darbe vurmaktadır.

Allah korusun, bugün bireysel olarak gördüğümüz olayların, yarın toplumu kutuplaştırmaya götürmeyeceği garantisini kim verebilir ki?

Hepimize düşen görev, bu ve benzeri konularda hoşgörü iklimini muhafaza edip bu tür çirkinliklere prim vermemektir.

En önemlisi de, hepimizin ortak değeri olan kurucu liderimiz M. Kemal Atatürk’ü bugünkü siyasi çekişmelerin ve sapkın düşüncelerimizin içine çekip onu sıradanlaştırmak yerine

 

Onun;

Hoşgörüsünü…

Birleştiriciliğini…

Barışçıl tutumunu…

Örnek alıp daha yaşanabilir, daha müreffeh bir ülke yolunda ilerlememizdir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.