Coşkun BAŞBUĞ – 09 Nisan 2025
CHP’de aylardır süren bir telaş, bir panik halleri var.
Bu durum süreci takip edenlerin, gelişmelere mercek tutanların dikkatinden kaçmıyor.
Bu telaş Ekrem İmamoğlu ile başladı.
İmamoğlu onca eleştiriye rağmen üç yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için bugünden saldırılara başladı.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için her türlü taklayı atan İmamoğlu’nun belli ki bir telaşı vardı.
Telaşın sebebi tutuklandığında anlaşıldı.
Meğer Buymuş…
Tatlı su kurnazı İmamoğlu’nun göstermelik seçim telaşının nedeni tutuklandığında dünya basınına “Belediye Başkanı İmamoğlu tutuklandı” yerine “Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu tutuklandı” manşetini attırmaktı.
Plan tuttu…
Ne hikmetse Gazze’de katledilen yüzbinlerce insan için kılını oynatmayan Avrupa konu İmamoğlu olunca kıllarına zil takıp oynattı ve ağız birliği etmişçesine de hepsi aynı ısmarlama manşetleri attı.
Ancak tüm bu yapılanlar, atılan manşetler İmamoğlu’nu tutuklanmaktan kurtaramadı.
“Türkiye’de cumhurbaşkanı adayı tutuklandı” manşetiyle dünyanın ayağa kalkacağını zanneden İmamoğlu yanıldı ve o manşetlere rağmen demir parmaklıkları boyladı.
Kamuoyu İmamoğlu’nun aklındaki bu şeytani planı CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ndan öğrendi.
Tutuklamalar sonrası bir bardak suda fırtına koparmaya çalışan CHP’nin vazgeçilmez prensi Tanrıkulu katıldığı bir canlı yayında, “biz bugünleri öngördüğümüz için adayımızı seçim süreci belli olmadan ortalığa çıkardık” diyerek kirli planı ifşa etti.
Telaş Sırası Özel Özgür’de…
Özel Özgür ortaya dökülen yolsuzluk ve terör suçlarıyla le ilgili iddiaları bastırmak, konuyu mecrasından saptırmak için insanları sokağa döktü.
Bu panikler de beraberinde hataları getirdi.
Yapılan hatalara tepkiler gecikmedi ve ilk ses getiren tepki Kılıçdaroğlu’ndan geldi.
Kılıçdaroğlu zehir zemberek sözlerle duyanı kudurtacak iddialarda bulundu.
Şöyle diyordu Kılıçdaroğlu;
“Partimizin hafta sonu yapacağı olağanüstü kurultayda Genel Başkan adayı olmayacağım.
Aday olmam için imza toplayan, ısrar eden ve çalışan bütün kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum.
Aday olmama kararımın nedeni; “Aday olursan yüzüne tükürürler.” diyen siyasetçilerin tehditleri değildir.
Çünkü çalanların yüzüne tükürülür ve ben çalmadım.
Aday olmama kararımın nedeni; “Aday olursan taşlarlar.” söylemi ile organize edilmiş linç kampanyalarından korktuğum için değildir çünkü yürüdüğüm yolda ölüm dahil hiçbir korkuya yer vermedim, korkmam!
Aday olmama kararımın nedeni; “Hangi yüzle aday olacaksın!” diyen, sözüm ona muhalif sanılan, müesses nizamın askerleri ve paranın tetikçileri olmuş medya mensuplarının iftiraları değildir, çünkü ülkem ve partim için verdiğim mücadelem milletimin vicdanına emanettir.
Aday olmama kararımın nedeni; partimizi iç çekişmelere sevk etmemek, dikkatleri mücadele alanından başka alanlara çekmemek içindir.
Kurultayımız milletimize, ülkemize ve partimize hayırlı olsun.
Biz, gölgemiz olsun ve milletimiz hiçbir tehditten korkmasın diye güneşin altında durmayı görev bilen bir gelenekten geldik.
Selam olsun, güneşin altında durabilmeyi göze alanlara…”
Sırada Berhan Şimşek…
Kılıçdaroğlu’nun ilk kurultayda yediği baskının benzerini son kurultayda aday olmak isteyen ama baskılar ve engellemeler sonucu adaylığını bir türlü açıklayamayan Berhan Şimşek yedi.
Duruma isyan eden Berhan Şimşek ise kurultay salonu dışında basın mensuplarına yaptığı açıklamada şunları söyledi
“Dün akşamdan beri yaşadığımız imzaları topluyoruz, aradan 1 saat geçiyor, 5 imza çekiliyor, 6 imza çekiliyor. Büyük baskı altında, büyük bir uğraşla, bir saatlik uykuyla ve konuşma metnini yazarak salona geldim ve hepiniz burada şahitsiniz, partili arkadaşlarım da delege arkadaşlarım da şahit…
Buradan salondan içeriye, girebiliyor musunuz?
Hızlandırılmış bir kurultay, hızlandırılmış bir yapı. 15 gün önce kurultay kararı alıyoruz…10 tatil, 3 gün içerisinde bayram…ve adaylar yarışacak nasıl yarışacak?
Çok üzgünüm.
Düne kadar blok listeyle gittiniz. Son anda bunu değiştirirdiniz. CHP kimsenin holdingi değildir. CHP örgütü kimsenin marabası değildir. Bu parti öyle sıradan kurulmadı. Bu partinin dilekçesi Gelibolu’da Sivas Kongresi’nde… Kurtuluş Savaşı’nda…cephelerde atalarımızın, dedelerimizin kanını mürekkep olarak kullandı.
Hayırlı uğurlu olsun sayın özgür özel. Kutluyorum sizi. Şimdi santraforun biri yok…Kemal Bey yok, Cumhurbaşkanlığına adaylığını şimdiden açıklayabilirsin. Hepinize hayırlı uğurlu olsun.
Partim adına büyük acı duyuyorum. Ben bu partide duvarlara CHP yazarken sayın Özgür Özel ve yanındakiler tablalı don giyiyordu. Kısa pantolonla geziyordu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir gazeteci ajan provokatör diyor, bir tanesi ağzını açıp, konuşmuyor. Bu arkadaşlar genel başkanına üyesine sahip çıkmayan bu partiye mi sahip çıkacak? Ben parti kamuoyunun ve ülke kamuoyunun takdirine sunuyorum.
Üzgünüm çok üzgünüm.
Bu arkadaşlar bu partiyi yönetirken reçeteyi kime yazdırıyorlar. Merak ediyorum
Cevap Bekleyen Sorular…
Özgür Özel konuları saptırıp milleti sokağa dökeceğine acilen Kılıçdaroğlu ve Şimşek’in açıklamalarında, belirtmiş olduğu hususlara, bu açıklamalar sonucu ortaya çıkan şu sorulara cevap vermelidir;
Çalanlar kim, hırsızlar kim?
Gazeteci kılığına girmiş müesses nizamın askerleri, paranın tetikçileri denilen tüm kamuoyunun bildiği bu kripto kişilere karşı başkanınızı ve partinizi neden korumuyorsunuz?
Berhan Şimşek’in açıkladığı reçete konusu nedir, bu reçeteyi yazan kişiler kimlerdir?
Evet kamuoyu CHP’li seçmenler bu sorulara cevap bekliyor Özel Özgür…
