Coşkun BAŞBUĞ – 06 Kasım 2023
Filistin’de kan gövdeyi götürüyor.
Gözü dönmüş İsrail ile tasmanın diğer ucundaki Amerika kuduzun en ağır safhasını yaşıyor.
Her ikisi de kelimenin tam anlamıyla cinnet halinde saldırıyorlar.
Buna dur diyecek insanlık ise aman kuduz bize de bulaşır korkusuyla süreci sadece seyrediyor.
Bu kritik süreçte her devlet, her örgüt ayrı bir strateji izliyor.
Böylesi kaotik ortamlar süreci iyi takip edenlere bazı tarihi fırsatlar sunar.
Yaşanan olaylarda kimin nasıl pozisyon aldığını iyi gözleyenler, izlenen stratejideki gizli şifreleri çözenler herkesin gerçek yüzünü görme fırsatını yakalar.
Şimdi bu maskelerin düşmesine fayda sağlayacak birkaç gözlem ve sorguyu gelin birlikte yapalım.
Nerede İslam Devletleri…
Gazze de tam bir aydır taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmadı.
Hak verirsiniz ki Filistin’de yaşanan bu soykırıma ilk tepki vermesi gerekenler önce bölge İslam devletleri, ardından İslam İşbirliği Teşkilatı olmalı.
Akıl bunu söylüyor ama saha aynı şeyi söylemiyor.
Ne hikmetse bir aydır Türkiye hariç tüm devletler suskun puskun olan biteni seyrediyorlar.
Peki, kınamadan başka tepki verilmemesi, bu sessizlik hali sizce normal mi?
Elbette değil.
Bu sessizliğin elbette bir nedeni var.
İşte bu nedeni anlamaya yarayacak birkaç örnek.
İran…
Sözde İslam’ın bekçisi, sözde kendini İslam düşmanları ile savaşmaya adayan İran yıllardır İsrail’le gölge boksu yapar, İslam dünyası da onun savaştığını zanneder.
Bugüne kadar birbirlerine fiske tokat atmayan İran lafa bakarsan İsrail’le sürekli savaş halinde.
Bu koca bir kandırmacadır.
İran, Amerika ve İsrail arasında gizli bir işbirliği vardır.
İran’ın görevi mezhep üzerinden İslam dünyasını bölmektir.
İslam’a hizmet ettiğini iddia eden İran’ın yönetimindeki Haşdi Şabi ile Amerika yönetimindeki PKK’nın Türkiye’ye karşı birleştiğini hatırlayalım.
PKK’lı teröristlerin İran tarafından Azerbaycan’a karşı savaşmaları için Ermenistan’a taşındığını unutmayalım.
Ürdün…
Bırak tepki vermeyi tam tersi küresel çete ile el ele olan bir başka İslam devleti.
İki uçak gemisi görev grubu ile bir savaş gemisini Akdeniz ve Kızıldeniz’e gönderen Amerika F15 filosunu Ürdün’e getirdi.
İngiliz anne Muna’dan olma Kral Abdullah’ın eşinin de İngiliz olmasından dolayı mı
batıya bu kadar misafirperver bilinmez ama bilinen bir gerçek daha var ki SİHA’mızı düşüren F-16’ da Ürdün’den havalandı.
Hizbulllah…
Bölgedeki rolü HAMAS’a kaptıran Hizbullah bunu geri almak için geçtiğimiz hafta ince bir manevra yaptı ve lideri Nasrallah’ın dünyaya sesleneceğini açıkladı.
Tüm dünya nefesini tuttu ve Nasrallah’ın ilan edeceği savaşı bekledi.
Oluşan havaya gülerek geçtim ve ne çıkar bu konuşmadan diye soran medya mensuplarına gidin işinize bakın bu konuşmadan bir şey çıkmaz dedim.
Öyle de oldu.
Hadi gelin Nasrallah’ın konuşmasında öne çıkan birkaç başlığı sıralayalım ve biraz gülelim.
İşte konuşmadaki en önemli başlıklar;
Savaş birden fazla cepheye yayıldı.
Amerika bu savaştan tamamen sorumludur.
Amerika dünyadaki en büyük şeytandır.
Direniş güçleri Amerika’nın Irak ve Suriye’deki üstlerine saldıracak.
Amerika yaptıkları için cezalandırılmalı.
Savaşa katılıp katılmayacağınız konuşuluyor, biz bu savaşa 8 Ekim de zaten katıldık
Müslüman ülkeler harekete geçmeli.
Hamasın kazanmasını sağlamalıyız.
Nasrallah koca dünya ile evire çevire dalga geçti ya, yürekten kutluyorum.
Yav sen dalgamı geçiriyorsun…
Sözde İslam adına savaşıyorsun, burnunun dibinde Filistin katlediliyor.
Halen cek cak, cek cak…
Hadi görelim boyunu bir kez olsun in sahaya.
Yok inemez.
Çünkü hizmet ettiği yer farklı…
Geçelim bir başka şaklabana…
DEAŞ (İŞİD)…
Bölgede İslam adına kıyamet savaşı çıkaracağını söyleyen DEAŞ’ı gören var mı?
İslam devleti kuracağım diye ortalıkta ahkam kesen, kafa kesen İŞİD ne zaman devreye gireceksin.
Gel bak tam istediğin ortam doğdu.
Bu verdiğim örnekler Ortadoğu’da neler oluyor sorusunu cevaplamaya fazlasıyla yeter.
Bir başka ipucu daha vereyim.
Bu konudaki örnekler sadece bu verdiklerim değil….