Ferhat ÜNLÜ – 29 Ekim 2024
Türkiye Cumhuriyeti devleti, bugün itibarıyla 101. kuruluş yaşına girdi. Bundan beş yıl önceki yazılarda Yüzüncü Yıl’ın devletler açısından siyaset bilimi bağlamında değil, psikolojik eşik olma bağlamında önemli olduğunu yazar dururduk. Şimdi bu psikolojik eşik aşıldı.
Bölgemizdeki sıcak gelişmelerin bizi Yüzüncü Yıl sonrasında da teyakkuzda ve güçlü olmaya mecbur kıldığını görüyorduk, ama son bir yılda tecrübeyle öğrendik.
Terörün panzehiri, onu silahlı ve istihbari olarak yenmektir; bir başka deyişle kontr-terördür. Bu kavramı; 1990’lı yıllarda bizdeki anlamıyla ya da 11 Eylül 2001’den sonra ABD’nin kullandığı konseptten farklı olarak, literal manasında kullanıyorum. Teröre, kaynağında askeri veya istihbari darbe vurulması diye açmış olayım burayı da.
Silah, elbette terörle mücadelede çok önemli; ancak kalem de silah kadar etkili.
TUSAŞ saldırısı sonrasında bir kez daha müşahede ettik ki, terörle mücadele; terörün ekmeğine yağ sürecek görüntülerin oto-sansürlenmesiyle de oluyor.
AÇIK KAYNAK İSTİHBARATI RİSKİ
Ayrıca daha çok üzerinde durmamız gereken, ihmal ettiğimiz bir olgu var: Açık Kaynak İstihbaratı… Bu istihbarat türü, herkesin ulaşabileceği güncel bilgilerden oluşuyor. İngilizce’de Open Source Intelligence deniliyor. Bu ‘Open Source’, sadece devletler için değil; maalesef örgütler için de istihbarat kaynağı. Bu istihbarat türünün, internetin gelişimi ve Yapay Zekâ ile daha önemli bir kaynak haline geldiğini biliyoruz. Ancak sadece devletler için değil, açık kaynaklar maalesef terör örgütleri için de istihbarat kaynağı. Buna biraz yakından bakmamız elzem:
Twitter’da OSINT Türk diye bir hesap var. Açık Kaynak İstihbaratı’nın İngilizce kısaltması… OSINT Türk, son olarak Ankara’daki TUSAŞ’a yönelik saldırıyı ele almış. Bu inceleme sonucunda Google Earth’ün, Kaan uçağının tanıtımından sonra TUSAŞ Tesislerine yönelik çok fazla güncelleme, sık güncelleme yaptığını tespit etmişler.
Bu, Google’ın özel TUSAŞ ilgisini gözler önüne seren bir anomali.
Elbette herkes gibi PKK/PYD’li teröristlerin de bu bilgilere erişme imkânı var. PKK/PYD’nin gerçekleştirdiği terör saldırısının keşif faaliyetlerinde bu uydu görüntülerinin kullanılmış olması kuvvetle muhtemel.
Google Earth, ticari uydu firmalarından parsel parsel görüntüler alarak bunları birleştiriyor, bir konumun üzerinde birkaç farklı zamana ait görüntü veriyor. Yoksa ânı ânına görüntü istihbaratı vermiyor. Ama neredeyse onu da verecek. Onu verse zaten ‘Real Time Intelligence’, yani Gerçek Zamanlı İstihbarat olacak.
Kaan projesinin Milli Muharip Uçak programı olarak duyurulmasından sonra (Henüz o zaman ismi Kaan olarak konulmamıştı); 2021, 2022 ve 2023 yıllarında uydu fotoğrafı sıklığı tavan yapmış. OSINT’e göre neredeyse her 10-15 günde bir uydu fotoğrafının yenisi ile güncelleme yapılmış.
Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunun 101. yıldönümünde Google’ın temsilcisine bu hareketliliğin sebebi sorulabilir.
IRAK VE SURİYE’DE OLMAMIZ AVANTAJ
Tabii terörle mücadelede içinde bulunduğumuz süreçteki en büyük avantajımız şu: Sekiz yıldır Kuzey Suriye’de, 5 yıldır Kuzey Irak’tayız.
2019 senesinden beri… Pençe-Kilit başlayalı beş yıl olmuş, az bir zaman değil ve meyvelerini alıyoruz. Suriye’de de 2016’dan beri varız.
Bu anlamda TUSAŞ saldırısı, Kandil’deki dinozorların Öcalan ve DEM’e mesajıydı. Bu terör eylemi, etrafımız ateş çemberi iken iç huzurumuzu tahkim etme siyasetine dönük bir mesajdı. Kimin mesajı; elbette Kandil’deki dinozorların… Ancak ABD bile artık bunlarla yürünmeyeceğini anlıyor.
Tabii asıl önemlisi Kandil değil, PYD/YPG meselesi var. İran etkisindeki Kandil’i tasfiye etmek, ABD destekli PYD’yi tasfiye etmekten nispeten daha kolay.
Geçmişte ABD’ye karşı yeterince ‘güçlü ve bağımsız’ değildik, Kuzey Irak’a kalıcı olarak giremiyorduk. Ama artık daha güçlüyüz ve oradayız.
Eğer Rusya ile ve Esad rejimi ile anlaşırsak o zaman PYD ve ABD için de işler tersine dönecek.
Evet; TUSAŞ saldırısı ile mesaj Kandil’den geldi, ama asıl anlatmak istedikleri şuydu: “Suriye’den uzak durun.”
Bir başka deyişle şöyle okuyun efendim naçizane: Bizim gazetecilik diliyle mesajın geldiği mahreç: Kandil. Ama asıl mesaj Suriye ile ilgili.
“PYD-YPG’ye bulaşmayın” dediler. Zaten oradayız ve Suriye, toprak bütünlüğünü sağlayana kadar da Şam’a doğrudan/dolaylı destek vereceğiz.
Türkiye terörün Suriye mesajını ayağının altına alıp çiğneyecek kadar büyük bir ülke. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, saldırıdan sonra TUSAŞ’a giderek zaten terörün arkasındaki güçlerin mesajını çiğnediğini ilan etti.
101. yılda terörle mücadele senaryoları Irak ve Suriye’de yoğunlaşacak. Ama bunun ekonomik maliyeti de yüksek.
Sahada ayağımız oldukça masada elimiz güçlü olmaya devam edecek.