WOTTV E-DERGİ
DOLAR 33,9920 0.27%
EURO 37,8380 0.61%
ALTIN 2.820,180,39
BITCOIN 1963779-3,26%
HAMAS-İsrail Çatışmasını Rusya-Ukrayna Savaşı Üzerinden Okumak

HAMAS-İsrail Çatışmasını Rusya-Ukrayna Savaşı Üzerinden Okumak

14 Ekim 2023 09:29
HAMAS-İsrail Çatışmasını Rusya-Ukrayna Savaşı Üzerinden Okumak
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 12 Ekim 2023

Türkiye’nin kuzeyinde ve güneyinde sıcak çatışmalar var. İlki Şubat 2022 sonlarında Rusya’nın Ukrayna’nın doğusuna kara harekatı, Kiev ve diğer yerlere füze saldırılarıyla başlamıştı. 7 Ekim 2023’te ise HAMAS’ın, Gazze Şeridi’nden hem füzelerle hem de de sızarak İsrail’e saldırması üzerine çıkan ve giderek yoğunlaşan çatışmalardır. Her iki çatışmanın benzer yanları da dikkate alınarak, HAMAS-İsrail çatışması askeri açıdan ele alındı.

Sürprizler ve Kuvvet Mukayesesi Açısından Değerlendirme

Ukrayna’nın doğu sınırlarına yakın bölgede 175 bin kişilik kuvvetiyle çatışmadan haftalar önce askeri tatbikata başlayan Rusya’nın, iki ülke arasında giderek gerilen ilişkiler de dikkate alındığında saldırması sürpriz sayılamayacak kadar açıktı. Üstelik çatışmadan haftalar önce Rusya’nın saldırı hazırlığı içerisinde olduğu ABD ve İngiltere liderlerince dillendirilmişti.

Rusya-Ukrayna savaşında rastlanan asıl sürpriz, Ukrayna’ya oranla açık ara üstün milli güç unsurlarına sahip Rusya’nın, beklenenin aksine kısa bir sürede Ukrayna’yı saf dışı bırakamamış olmasıydı. İstihbarat eksikliği içerisindeki Rusya’nın Ukrayna’yı hafife alarak iyi hazırlanmamış olduğu açıktı. Ukrayna, ABD ve İngiltere’nin de geniş desteğiyle Rusya’nın neler yapıp neler yapamayacağını çözmüş, özellikle de meskun mahal çatışmalarına karşı iyi bir eğitim almıştı. İstihbarat uydularının yanı sıra, Rusya’nın tank ve mekanize araçlarına karşı insansız hava araçlarını çok iyi kullanmıştı. İsrail de HAMAS’ı hafife almıştı anlaşılan…

Rusya-Ukrayna savaşında büyük balık Rusya olup, aynı zamanda orantısız gücüyle saldıran taraftı. ABD, İngiltere, komşu ülkeler derken G7 ülkelerinin desteklediği Ukrayna, istihbarat, silah, eğitim, mühimmat ve askeri danışmanlık yanında Rusya’yı ekonomik açıdan bunaltmayı amaçlayan yaptırımların da desteğiyle ayakta kalmayı sürdürebildi.

“Küçük balık” HAMAS’ın dünyanın sayılı istihbarat örgütü MOSSAD’ı ve İsrail’in “Demir Kubbe” adlı hava savunmasını atlatmasını şaşkınlıkla karşılayanlar var. Oysa Truva atı ile Fatih’in gemileri karadan geçirip Haliç’e kaydırması gibi örnekler az değil. Anlaşıldığı kadarıyla HAMAS da İsrail’in zayıf taraflarını keşfederek, şu anda açıklanmamış olsa da muhtemelen Demir Kubbe’yi atlatacak formülü bulmuştu.

Hatta ilk saldırının ardından İsrail’in hemen füze, top, hava ve denizden harekatla Gazze Şeridi’ni hallaç pamuğu gibi atacağını hesaplayarak, gizlendiği Gazze Şeridi’ndeki eski karargah ve barınaklarının dışında yeni barınaklar inşa edip, bunları toprağın altındaki tünellerle birbirlerine bağlayarak da savunma önlemlerini almış olmalıydı. Keza elektrik, yakıt ve suyun kesileceği hesaplanarak toprak altındaki savunma hatlarında bunlar için de hazırlık yapılmıştır.

Kara Harekatı Başlarsa Neler Olabilir?

HAMAS’ın, Sderot ve Aşkelon gibi yerleşim bölgelerine ateşlediği yüzlerce füze yanında kara harekatı başladıktan sonra tahmin edilemeyen silahlarını kullanarak bir sürpriz etkisi yaratmak isteyebileceği unutulmamalıdır. Zira Ukrayna’da önce İHA ve SİHA’ların, ardından da silahlı insansız deniz araçlarının (SİDA) başarılı bir şekilde kullanılmasıyla sürpriz etkileri  görmüştük. İsrail’in kara harekatına karşı İHA ve SİHA’ların kullanılması yanında, meskun mahal çatışmasına uyumla HAMAS’ın yaklaşma istikametlerinden itibaren patlayıcı madde tuzakları ve el yapımı patlayıcıları (EYP) kullanacak olması da sürpriz olamayacaktır.

HAMAS’ın 130’un üzerinde sivil ve askerden oluşan rehineleri de İsrail’e karşı canlı kalkan gibi kullanması sürpriz olamayacak kadar açıktır. Burada asıl soru, İsrail’in canlı kalkanlara karşı ne yapacağıdır? HAMAS’ın bilinen tüm kozlarının, ABD’den 11 Ekim’de ilk mühimmat desteğini de alan İsrail’in, Gazze Şeridi’ni mevcut gücüyle hallaç pamuğu gibi atmasını önleyebilmesi mümkün değildir. Dışarıdan destek de söz konusu değildir. Ama karşı tarafı da “Acaba ne var da ona güveniyor?” dedirtecek bir konumda olmadığı söylenemez.

Anlaşılan o ki, HAMAS’ın savaşa devam azim ve iradesinin kırılıp kırılmayacağı henüz kestirilememektedir. Asıl sorun, Gazze Şeridi’ne sıkışan yüzbinlerce sivilin yaşadığı dehşettir.

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.