Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 13 yıl sonra yapılan kritik ziyaretin ana gündem maddesi terörle mücadelede iş birliği oldu. Dr. Kemal Olçar, ziyaretin muhtemel sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu. Dr. Olçar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başta devlet başkanı olmak üzere güçlü bir ekiple Irak’a yapmış olduğu ziyaretin Irak Devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin tescil edilmesidir. Bu sebeple Erdoğan, özellikle Bağdat yönetimini muhatap almıştır. Irak’ın bütünlüğü önündeki en büyük engel PKK terör örgütüdür. PKK’nın ortadan kaldırılması için Türkiye tarafından mevcut imkân ve kabiliyetleriyle son derece sert bir operasyon planlaması yapılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Sosyal bütünlük tesis edilebilecek”
Irak ve Türkiye’nin güvenlik mimarisinin değişeceğini ve Irak’ın Batılı emperyalistlerden bağımsız siyasi bütünlüğünü gerçekleştireceğini belirten İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Kemal Olçar, “Irak-Türkiye ortaklığı İran’ı da mevcut denkleme dahil olmasını sağlayacak ve Gazze katliamında ihtiyaç duyulan Filistin yanlısı koalisyonun kurulma imkânı ortaya çıkacaktır. Irak’ta yaşayan farklı mezhepsel ve etnik farklılıklar minimize edilecek ve sosyal bütünlük tesis edilebilecek duruma gelecektir” şeklinde konuştu.
“Terör örgütünün gerçek yüzü ortaya çıkacak”
ABD’nin PKK hamiliğinin zarar göreceğini ve Amerikan çıkarları için bölge insanlarını feda eden terör örgütünün gerçek yüzünün ortaya çıkacağını söyleyen Dr. Olçar, “Irak’ta yaşayan insanların terör penceresinden okunan yaşam tarzı ve algısı ticari ve iktisadi alanların açılmasıyla refah, demokrasi, eğitime ilişkin uygar dünyaya entegrasyonu sağlanabilecektir” dedi.
“Türkiye Orta Doğu’yu yeniden şekillendirecek”
Dr. Kemal Olçar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Orta Doğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır. Türkiye enerji ihtiyaçlarını düşük maliyetli bölgeden karşılama şansını elde edebilecektir. Kalkınma Yolu Projesiyle Hindistan-Orta Doğu-Avrupa (IMEC) koridorunu kurulmadan etkisiz hale getirebilecektir. Teknik konularda yapılan anlaşmalar hayata geçirebilirse uzun zamandır ihmal edilen halklar arası temas ve yakınlaşmalar ön yargılardan arındırılarak yeniden tesis edilebilecektir.”
“Tüm gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine bağlı”
5 Haziran 1926 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ve 18 Temmuz 1936 tarihinde 1926 Ankara antlaşmasına getirilen bazı hükümlerin yeniden değerlendirmeye tabi tutularak ek maddelerin eklenebileceğini belirten Dr. Olçar, “Ancak bütün bu gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine, siyasi bütünlüğünü sağlamasına, PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesine ve başta ABD ve İran olmak üzere yayılmacı devletlere karşı durabilme iradesine doğrudan bağlıdır” ifadelerini kullandı.