Psikolojik Sağlamlık

Rabia YAVUZ – 18 Ocak 2024

 

Zor günlerden geçiyoruz. Nasılsın sorusuna “İyiyim” cevabı dilimize yakışmıyor ama “Sağlam duruyorum” diyebiliriz belki böyle zor günlerden geçerken. Sağlam durmak nedir ve sağlam durabilmek için neler yapabiliriz sorularına odaklandım son günlerde. Sağlamlık deyince aklıma başka kelimeler de geliyor. Mukavemet, yılmazlık, dayanıklılık… Türk Dil Kurumu’na göre, bozulmadan, değişmeden uzun süre varlığını koruyabilen, dayanıklı olan şeyler için kullanılan bir sıfat. Sağlam durmak ise gücünü, yeteneğini ve cesaretini toplamak anlamına geliyor. Psikolojik sağlamlık ise zor deneyimler ve öngörülemez zorlayıcı olaylarla baş edebilme, uyum sağlayabilme ve olumsuz duygusal tecrübelere karşı kendini toparlayabilme ve iyileştirme gücü şeklinde tanımlanıyor.

 

Zor günlerden geçerken hem sağlam durmaya hem de yaralarımızı iyileştirmeye ihtiyacımız var. Zor deneyimlerle baş edebilme konusunda zor zamanlar bizi eğitir. Elbette her zorluktan incinmeden de çıkacak değiliz o yüzden psikolojik sağlamlık kendimizi yeniden toparlayabilme ve iyileştirme meziyetine de işaret eder. Nasıl ki tıp ilmi sadece hastalıklara odaklanmayıp tedavi ve koruyucu hekimliğe de yer ayırıyorsa psikolojik sağlığımız da aynı geniş bakışı hak etmektedir. Bağışıklık sisteminin göz ardı edildiği bir şifa sistemi olmadığı gibi bizim de bir tür psikolojik bağışıklık sistemi olarak psikolojik sağlamlığa daha yoğun bir ilgi göstermemiz gerekmekte kanaatime göre. Eğer ki, sürekli hastalıklara odaklanırsak insanların değişme, kendini onarma ve olgunlaşma ihtimalini gözden kaçırabiliriz.

 

Psikolojik sağlamlığa sahip bireyleri çabucak tanırız hal ve tutumlarından. Zorlukları metanetle karşılayan, değiştiremeyecekleri şeyleri tanımakta ve kabul etmekte deneyimli olan, yüzlerini keder ve öfkeden alıp merhamet ve cesarete çevirebilen insanlar. Biz de bu olgunluktan pay almak istiyorsak önce kurduğumuz bağlara bakmalıyız. Bağlarımız sağlam mı yoksa kopmaya hazır mı? Erken dönemde ailemizde bu bağların içinde büyüyebildiysek psikolojik sağlamlığımız için sağlam bir zeminle yola çıkmış sayılırız. Sonra kendi seçtiğimiz ailemiz, yani arkadaşlarımız gelir. Zor zamanlarda yanımızda arkadaşlarımız varsa, zor zamanlarında arkadaşlarımızın yanında olabiliyorsak bir seviye daha kuvvetlenir bağlar.  Bir de insanlarla kurduğumuz bağlardan daha farklı ve derin olanları vardır. Dini inançlar, maneviyat, anlam arayışı psikolojik sağlamlığı güçlü bireylerin ortak özelliklerinin başında gelir. Varlıkla bağını ahenkle kurabilen kişilerin zorluklar karşısında dağılıp gitmesini engelleyecek çok katmanlı ilişkileri vardır.

 

İlişkilerimize bir de buradan bakmayı denesek. Sağlam bir “Ben” inşasının sağlam bir “Biz” içinde olabileceğini takdir ederek. Bu sayede hayatın getirdiklerine hazır olabiliriz. Hikâyenin bizden daha büyük ve girift olduğunu görebiliriz. Bağlar bize her gün yepyeni şeyler sunar. O nedenle yenilenmek ve tazelenmek de ister. Bugün belki, yeni bir niyetle yine bir niyetle ilişkilerimize biz ne katabiliriz ona bakalım. Ne aldığımıza ya da alamadığımıza bakmadan bir dostu arayalım, tanımadığımız birine selam verelim, üzerimizde emeği olan birine teşekkür edelim. Bağ kurabileceğimiz bir kitabın ilk sayfalarını açalım, belki bir çiçek alıp kendimizden başkasının da sorumluluğuna ortak olalım. Siz bugün ne yapacaksınız? Bizimle de paylaşın. Birbirimizden ilham alalım. Saflarımızı sıklaştırırken bağlarımızı da sağlamlaştıralım.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

rabia yavuz

Rabia YAVUZ – 18 Ocak 2024

 

Zor günlerden geçiyoruz. Nasılsın sorusuna “İyiyim” cevabı dilimize yakışmıyor ama “Sağlam duruyorum” diyebiliriz belki böyle zor günlerden geçerken. Sağlam durmak nedir ve sağlam durabilmek için neler yapabiliriz sorularına odaklandım son günlerde. Sağlamlık deyince aklıma başka kelimeler de geliyor. Mukavemet, yılmazlık, dayanıklılık… Türk Dil Kurumu’na göre, bozulmadan, değişmeden uzun süre varlığını koruyabilen, dayanıklı olan şeyler için kullanılan bir sıfat. Sağlam durmak ise gücünü, yeteneğini ve cesaretini toplamak anlamına geliyor. Psikolojik sağlamlık ise zor deneyimler ve öngörülemez zorlayıcı olaylarla baş edebilme, uyum sağlayabilme ve olumsuz duygusal tecrübelere karşı kendini toparlayabilme ve iyileştirme gücü şeklinde tanımlanıyor.

 

Zor günlerden geçerken hem sağlam durmaya hem de yaralarımızı iyileştirmeye ihtiyacımız var. Zor deneyimlerle baş edebilme konusunda zor zamanlar bizi eğitir. Elbette her zorluktan incinmeden de çıkacak değiliz o yüzden psikolojik sağlamlık kendimizi yeniden toparlayabilme ve iyileştirme meziyetine de işaret eder. Nasıl ki tıp ilmi sadece hastalıklara odaklanmayıp tedavi ve koruyucu hekimliğe de yer ayırıyorsa psikolojik sağlığımız da aynı geniş bakışı hak etmektedir. Bağışıklık sisteminin göz ardı edildiği bir şifa sistemi olmadığı gibi bizim de bir tür psikolojik bağışıklık sistemi olarak psikolojik sağlamlığa daha yoğun bir ilgi göstermemiz gerekmekte kanaatime göre. Eğer ki, sürekli hastalıklara odaklanırsak insanların değişme, kendini onarma ve olgunlaşma ihtimalini gözden kaçırabiliriz.

 

Psikolojik sağlamlığa sahip bireyleri çabucak tanırız hal ve tutumlarından. Zorlukları metanetle karşılayan, değiştiremeyecekleri şeyleri tanımakta ve kabul etmekte deneyimli olan, yüzlerini keder ve öfkeden alıp merhamet ve cesarete çevirebilen insanlar. Biz de bu olgunluktan pay almak istiyorsak önce kurduğumuz bağlara bakmalıyız. Bağlarımız sağlam mı yoksa kopmaya hazır mı? Erken dönemde ailemizde bu bağların içinde büyüyebildiysek psikolojik sağlamlığımız için sağlam bir zeminle yola çıkmış sayılırız. Sonra kendi seçtiğimiz ailemiz, yani arkadaşlarımız gelir. Zor zamanlarda yanımızda arkadaşlarımız varsa, zor zamanlarında arkadaşlarımızın yanında olabiliyorsak bir seviye daha kuvvetlenir bağlar.  Bir de insanlarla kurduğumuz bağlardan daha farklı ve derin olanları vardır. Dini inançlar, maneviyat, anlam arayışı psikolojik sağlamlığı güçlü bireylerin ortak özelliklerinin başında gelir. Varlıkla bağını ahenkle kurabilen kişilerin zorluklar karşısında dağılıp gitmesini engelleyecek çok katmanlı ilişkileri vardır.

 

İlişkilerimize bir de buradan bakmayı denesek. Sağlam bir “Ben” inşasının sağlam bir “Biz” içinde olabileceğini takdir ederek. Bu sayede hayatın getirdiklerine hazır olabiliriz. Hikâyenin bizden daha büyük ve girift olduğunu görebiliriz. Bağlar bize her gün yepyeni şeyler sunar. O nedenle yenilenmek ve tazelenmek de ister. Bugün belki, yeni bir niyetle yine bir niyetle ilişkilerimize biz ne katabiliriz ona bakalım. Ne aldığımıza ya da alamadığımıza bakmadan bir dostu arayalım, tanımadığımız birine selam verelim, üzerimizde emeği olan birine teşekkür edelim. Bağ kurabileceğimiz bir kitabın ilk sayfalarını açalım, belki bir çiçek alıp kendimizden başkasının da sorumluluğuna ortak olalım. Siz bugün ne yapacaksınız? Bizimle de paylaşın. Birbirimizden ilham alalım. Saflarımızı sıklaştırırken bağlarımızı da sağlamlaştıralım.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

rabia yavuz

Rabia YAVUZ – 18 Ocak 2024

 

Zor günlerden geçiyoruz. Nasılsın sorusuna “İyiyim” cevabı dilimize yakışmıyor ama “Sağlam duruyorum” diyebiliriz belki böyle zor günlerden geçerken. Sağlam durmak nedir ve sağlam durabilmek için neler yapabiliriz sorularına odaklandım son günlerde. Sağlamlık deyince aklıma başka kelimeler de geliyor. Mukavemet, yılmazlık, dayanıklılık… Türk Dil Kurumu’na göre, bozulmadan, değişmeden uzun süre varlığını koruyabilen, dayanıklı olan şeyler için kullanılan bir sıfat. Sağlam durmak ise gücünü, yeteneğini ve cesaretini toplamak anlamına geliyor. Psikolojik sağlamlık ise zor deneyimler ve öngörülemez zorlayıcı olaylarla baş edebilme, uyum sağlayabilme ve olumsuz duygusal tecrübelere karşı kendini toparlayabilme ve iyileştirme gücü şeklinde tanımlanıyor.

 

Zor günlerden geçerken hem sağlam durmaya hem de yaralarımızı iyileştirmeye ihtiyacımız var. Zor deneyimlerle baş edebilme konusunda zor zamanlar bizi eğitir. Elbette her zorluktan incinmeden de çıkacak değiliz o yüzden psikolojik sağlamlık kendimizi yeniden toparlayabilme ve iyileştirme meziyetine de işaret eder. Nasıl ki tıp ilmi sadece hastalıklara odaklanmayıp tedavi ve koruyucu hekimliğe de yer ayırıyorsa psikolojik sağlığımız da aynı geniş bakışı hak etmektedir. Bağışıklık sisteminin göz ardı edildiği bir şifa sistemi olmadığı gibi bizim de bir tür psikolojik bağışıklık sistemi olarak psikolojik sağlamlığa daha yoğun bir ilgi göstermemiz gerekmekte kanaatime göre. Eğer ki, sürekli hastalıklara odaklanırsak insanların değişme, kendini onarma ve olgunlaşma ihtimalini gözden kaçırabiliriz.

 

Psikolojik sağlamlığa sahip bireyleri çabucak tanırız hal ve tutumlarından. Zorlukları metanetle karşılayan, değiştiremeyecekleri şeyleri tanımakta ve kabul etmekte deneyimli olan, yüzlerini keder ve öfkeden alıp merhamet ve cesarete çevirebilen insanlar. Biz de bu olgunluktan pay almak istiyorsak önce kurduğumuz bağlara bakmalıyız. Bağlarımız sağlam mı yoksa kopmaya hazır mı? Erken dönemde ailemizde bu bağların içinde büyüyebildiysek psikolojik sağlamlığımız için sağlam bir zeminle yola çıkmış sayılırız. Sonra kendi seçtiğimiz ailemiz, yani arkadaşlarımız gelir. Zor zamanlarda yanımızda arkadaşlarımız varsa, zor zamanlarında arkadaşlarımızın yanında olabiliyorsak bir seviye daha kuvvetlenir bağlar.  Bir de insanlarla kurduğumuz bağlardan daha farklı ve derin olanları vardır. Dini inançlar, maneviyat, anlam arayışı psikolojik sağlamlığı güçlü bireylerin ortak özelliklerinin başında gelir. Varlıkla bağını ahenkle kurabilen kişilerin zorluklar karşısında dağılıp gitmesini engelleyecek çok katmanlı ilişkileri vardır.

 

İlişkilerimize bir de buradan bakmayı denesek. Sağlam bir “Ben” inşasının sağlam bir “Biz” içinde olabileceğini takdir ederek. Bu sayede hayatın getirdiklerine hazır olabiliriz. Hikâyenin bizden daha büyük ve girift olduğunu görebiliriz. Bağlar bize her gün yepyeni şeyler sunar. O nedenle yenilenmek ve tazelenmek de ister. Bugün belki, yeni bir niyetle yine bir niyetle ilişkilerimize biz ne katabiliriz ona bakalım. Ne aldığımıza ya da alamadığımıza bakmadan bir dostu arayalım, tanımadığımız birine selam verelim, üzerimizde emeği olan birine teşekkür edelim. Bağ kurabileceğimiz bir kitabın ilk sayfalarını açalım, belki bir çiçek alıp kendimizden başkasının da sorumluluğuna ortak olalım. Siz bugün ne yapacaksınız? Bizimle de paylaşın. Birbirimizden ilham alalım. Saflarımızı sıklaştırırken bağlarımızı da sağlamlaştıralım.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.