Şeker bayramı dense de Ramazan ayı sonrası kutladığımız bayramın adının Fıtr Bayramı olması çok hoşuma gider. Fıtr kelimesine aşina olmasak da aynı kökten gelen iftar ve fıtrat kelimelerine hepimiz aşinayızdır. Çok şükür, Fıtr bayramına da kavuştuk. Fıtratımıza biraz daha yakından bakma fırsatlarını bize sunan oruç ibadetinin ardından şimdi fıtratımızı yani kendi özümüzü bilmeye arkamızda bıraktığımız ayın bize öğrettikleriyle yeniden bakabilir miyiz acaba?
Türk Dil Kurumunun sözlüğünde fıtrat kelimesine verilen anlam yaratılış. Mutlak yokluğun yarılması sonucunda içinden varlığın çıkmasına işaret etmektedir. Oruç ibadetiyle de bazı yokluklar içinden bazı yanlarımız çıktı gibi gelir bana. Mesela, o gün tuttuğum oruç benimle konuşabilseydi acaba diye düşünürüm. Bana benim hakkımda tuttuğum oruç ne söylerdi? Ben tuttuğum oruçtan neler öğrendim kendim hakkında? Acaba, benden şikayetçi olur muydu orucum, benim kıymetimi hiç bilmedin mi derdi? Belki de sana öğrenmen için bazı fırsatlar sundum ve bunları iyi yakaladın, helal olsun sana der miydi bana? Tuttuğum oruçtan ben neler öğrendim mesela? Hayatımda nelerin eksik ya da nelerin fazla olduğu hakkında bir fikrim oluştu mu? Eğer böyle bir farkındalığa eriştiysem gerekli değişiklikler için neler yapmayı planlıyorum? Bunlar bedenlerimiz bazı yoksunluklar yaşarken iç dünyamızda yer alan hangi varlıklarımızla bağlantı kurup kuramadığımıza dair benim üzerine düşündüğüm sorulardan sadece birkaçı.
Hepimiz biricik canlılarız, hepimizin yoksunlukları da varlıkları da çok farklı. Sizin de geçirdiğimiz bu aydan zihninizde demlenen sorular oldu mu? Her fikir başlangıç olabilir diye düşünüyorum eylem dünyamıza onları taşıyabildiğimizde. Yokluklardan çıkardığımız kıymetli varlıklarımız. Belki bu sayede her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmek bize de nasip olur. Değil mi ki, bin aydan hayırlı o Kadir gecesinde başlayan kelimelerle sadece Muhammed’ül Emin Hz. Muhammed olmadı, koca dünya değişti, acaba biz ne kadar değiştik bu muhteşem gecenin yüzü suyu hürmetine kutladığımız bu ay ve onun bayramıyla? Kim bilir, kendi gecelerimizden belki bir tanesini bile özümüze yani fıtratımıza baktığımız bir geceye dönüştürebilsek neler olur? Tren raylarında ufak bir makas değişiminin bütün istikameti değiştirebildiği gibi belki bizim de hayatımızda küçük bir adımla yürünecek koca bir yol değişebilir. İşte o makas değişimi niyetlerimizdir diye düşünüyorum. Niyet değil miydi bütün hikâyeyi değiştiren şey? Niyet etmesek bir ay boyunca yeme-içmeden ve cinsel ilişkiden uzak durmamız ibadet değil perhiz olacaktı. O nedenle niyetlerimizi de gecelerimizi de küçümsemeyelim ve onlara bir de bu gözle bakmayı deneyelim, bakalım hangi yokluklardan hangi varlıklarla tanışarak geçeceğiz?
İnsanoğlunun özüne yaklaştığı ve kadrini bildiği bayramlara ulaşmak dileğiyle.
Şeker bayramı dense de Ramazan ayı sonrası kutladığımız bayramın adının Fıtr Bayramı olması çok hoşuma gider. Fıtr kelimesine aşina olmasak da aynı kökten gelen iftar ve fıtrat kelimelerine hepimiz aşinayızdır. Çok şükür, Fıtr bayramına da kavuştuk. Fıtratımıza biraz daha yakından bakma fırsatlarını bize sunan oruç ibadetinin ardından şimdi fıtratımızı yani kendi özümüzü bilmeye arkamızda bıraktığımız ayın bize öğrettikleriyle yeniden bakabilir miyiz acaba?
Türk Dil Kurumunun sözlüğünde fıtrat kelimesine verilen anlam yaratılış. Mutlak yokluğun yarılması sonucunda içinden varlığın çıkmasına işaret etmektedir. Oruç ibadetiyle de bazı yokluklar içinden bazı yanlarımız çıktı gibi gelir bana. Mesela, o gün tuttuğum oruç benimle konuşabilseydi acaba diye düşünürüm. Bana benim hakkımda tuttuğum oruç ne söylerdi? Ben tuttuğum oruçtan neler öğrendim kendim hakkında? Acaba, benden şikayetçi olur muydu orucum, benim kıymetimi hiç bilmedin mi derdi? Belki de sana öğrenmen için bazı fırsatlar sundum ve bunları iyi yakaladın, helal olsun sana der miydi bana? Tuttuğum oruçtan ben neler öğrendim mesela? Hayatımda nelerin eksik ya da nelerin fazla olduğu hakkında bir fikrim oluştu mu? Eğer böyle bir farkındalığa eriştiysem gerekli değişiklikler için neler yapmayı planlıyorum? Bunlar bedenlerimiz bazı yoksunluklar yaşarken iç dünyamızda yer alan hangi varlıklarımızla bağlantı kurup kuramadığımıza dair benim üzerine düşündüğüm sorulardan sadece birkaçı.
Hepimiz biricik canlılarız, hepimizin yoksunlukları da varlıkları da çok farklı. Sizin de geçirdiğimiz bu aydan zihninizde demlenen sorular oldu mu? Her fikir başlangıç olabilir diye düşünüyorum eylem dünyamıza onları taşıyabildiğimizde. Yokluklardan çıkardığımız kıymetli varlıklarımız. Belki bu sayede her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmek bize de nasip olur. Değil mi ki, bin aydan hayırlı o Kadir gecesinde başlayan kelimelerle sadece Muhammed’ül Emin Hz. Muhammed olmadı, koca dünya değişti, acaba biz ne kadar değiştik bu muhteşem gecenin yüzü suyu hürmetine kutladığımız bu ay ve onun bayramıyla? Kim bilir, kendi gecelerimizden belki bir tanesini bile özümüze yani fıtratımıza baktığımız bir geceye dönüştürebilsek neler olur? Tren raylarında ufak bir makas değişiminin bütün istikameti değiştirebildiği gibi belki bizim de hayatımızda küçük bir adımla yürünecek koca bir yol değişebilir. İşte o makas değişimi niyetlerimizdir diye düşünüyorum. Niyet değil miydi bütün hikâyeyi değiştiren şey? Niyet etmesek bir ay boyunca yeme-içmeden ve cinsel ilişkiden uzak durmamız ibadet değil perhiz olacaktı. O nedenle niyetlerimizi de gecelerimizi de küçümsemeyelim ve onlara bir de bu gözle bakmayı deneyelim, bakalım hangi yokluklardan hangi varlıklarla tanışarak geçeceğiz?
İnsanoğlunun özüne yaklaştığı ve kadrini bildiği bayramlara ulaşmak dileğiyle.
Şeker bayramı dense de Ramazan ayı sonrası kutladığımız bayramın adının Fıtr Bayramı olması çok hoşuma gider. Fıtr kelimesine aşina olmasak da aynı kökten gelen iftar ve fıtrat kelimelerine hepimiz aşinayızdır. Çok şükür, Fıtr bayramına da kavuştuk. Fıtratımıza biraz daha yakından bakma fırsatlarını bize sunan oruç ibadetinin ardından şimdi fıtratımızı yani kendi özümüzü bilmeye arkamızda bıraktığımız ayın bize öğrettikleriyle yeniden bakabilir miyiz acaba?
Türk Dil Kurumunun sözlüğünde fıtrat kelimesine verilen anlam yaratılış. Mutlak yokluğun yarılması sonucunda içinden varlığın çıkmasına işaret etmektedir. Oruç ibadetiyle de bazı yokluklar içinden bazı yanlarımız çıktı gibi gelir bana. Mesela, o gün tuttuğum oruç benimle konuşabilseydi acaba diye düşünürüm. Bana benim hakkımda tuttuğum oruç ne söylerdi? Ben tuttuğum oruçtan neler öğrendim kendim hakkında? Acaba, benden şikayetçi olur muydu orucum, benim kıymetimi hiç bilmedin mi derdi? Belki de sana öğrenmen için bazı fırsatlar sundum ve bunları iyi yakaladın, helal olsun sana der miydi bana? Tuttuğum oruçtan ben neler öğrendim mesela? Hayatımda nelerin eksik ya da nelerin fazla olduğu hakkında bir fikrim oluştu mu? Eğer böyle bir farkındalığa eriştiysem gerekli değişiklikler için neler yapmayı planlıyorum? Bunlar bedenlerimiz bazı yoksunluklar yaşarken iç dünyamızda yer alan hangi varlıklarımızla bağlantı kurup kuramadığımıza dair benim üzerine düşündüğüm sorulardan sadece birkaçı.
Hepimiz biricik canlılarız, hepimizin yoksunlukları da varlıkları da çok farklı. Sizin de geçirdiğimiz bu aydan zihninizde demlenen sorular oldu mu? Her fikir başlangıç olabilir diye düşünüyorum eylem dünyamıza onları taşıyabildiğimizde. Yokluklardan çıkardığımız kıymetli varlıklarımız. Belki bu sayede her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmek bize de nasip olur. Değil mi ki, bin aydan hayırlı o Kadir gecesinde başlayan kelimelerle sadece Muhammed’ül Emin Hz. Muhammed olmadı, koca dünya değişti, acaba biz ne kadar değiştik bu muhteşem gecenin yüzü suyu hürmetine kutladığımız bu ay ve onun bayramıyla? Kim bilir, kendi gecelerimizden belki bir tanesini bile özümüze yani fıtratımıza baktığımız bir geceye dönüştürebilsek neler olur? Tren raylarında ufak bir makas değişiminin bütün istikameti değiştirebildiği gibi belki bizim de hayatımızda küçük bir adımla yürünecek koca bir yol değişebilir. İşte o makas değişimi niyetlerimizdir diye düşünüyorum. Niyet değil miydi bütün hikâyeyi değiştiren şey? Niyet etmesek bir ay boyunca yeme-içmeden ve cinsel ilişkiden uzak durmamız ibadet değil perhiz olacaktı. O nedenle niyetlerimizi de gecelerimizi de küçümsemeyelim ve onlara bir de bu gözle bakmayı deneyelim, bakalım hangi yokluklardan hangi varlıklarla tanışarak geçeceğiz?
İnsanoğlunun özüne yaklaştığı ve kadrini bildiği bayramlara ulaşmak dileğiyle.