Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 14 Temmuz 2024
Mutfaktan bahsedip de içeceklerden bahsetmemek olmaz. Bizim kültürümüzde içeceklerin yeri büyük.
Kahveyi ele alalım mesela…
Kahvenin üzerine kurulmuş bir kültürü var. Üzerine yazılmış risaleler. Sarayda kahve içmenin adabı var. İki insanın yuva kurma yolculuğunun ilk seremonisi kahve eşliğinde yapılır. Kahveye tuz da atılabileceğini kim düşündü acaba? Damadın kararlığını ölçmek için kahvesinden başlamak kimin aklına geldi?
Kahvenin kokusunu alıp da canlanmamak zordur. Kaygı bozukluğuyla mücadele ederken beş duyu egzersizi yapan danışanım koku duyusunu harekete geçirmek için yanında hep küçük bir kavanozda kahve taşırdı. Bulunduğumuz ana geri dönüp zihnimizdeki düşüncelerin zincirini kırmak için kahvenin sadece kokusundan değil tadından da faydalanırız. Kahvenin kendimizi daha canlı ve zinde hissettirmesi gün içinde ihtiyacımız olan molaları vermemizin de bahanesi olur.
Bir de ruh sağlığımızın teminatı gönül dostlarımızla içilen kahvelerimiz var. Hadi, bir kahveye bana gel diyebileceğimiz dostlarımızın olması ne güzel. Yudum yudum içilen kahveler sadece günün ağırlığını biraz olsun dindirmez, dostlarımızla olan muhabbetimizi de besleyecek bahaneler sunar bize.
Büyükler boşuna dememişler;
“Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül muhabbet ister kahve bahane”
Bir de kahvesini nasıl içtiğini bildiğimiz sevdiklerimiz vardır. Neredeyse her cezveye kahve koyuşumda annemle günün ortasında verdiğimiz sohbet araları gelir. Kahve eşliğinde ortaya çıkan duygular ve paylaşımlar annemle daha sağlıklı bir anne-kız ilişkisi inşa etmemizin zaman ve zeminini sağlamıştı bize. Kahvenin eşliğinde ve süresinde bu konuşmaları yapmak paylaşımlarımızı hem düzenlemiş hem özelleştirmiş hem de başka vakitlere kaymasının önüne geçmişti.
Çiftlerin duygularını paylaşmak, ihtiyaçlarını dile getirmek, ilişkilerini geliştirmek ya da sadece birbirlerine eşlik etmek için bile olsa birbirlerine bir kahve rutini oluşturmalarının faydalarına defalarca şahit oldum.
İlişkiler, bedenlerimiz gibi beslenmek ister. Beslediğimiz ilişkiler sağlıklı olabilir ancak.
Siz ne dersiniz, bugün kiminle kahvenizi paylaşmak istersiniz?
Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 14 Temmuz 2024
Mutfaktan bahsedip de içeceklerden bahsetmemek olmaz. Bizim kültürümüzde içeceklerin yeri büyük.
Kahveyi ele alalım mesela…
Kahvenin üzerine kurulmuş bir kültürü var. Üzerine yazılmış risaleler. Sarayda kahve içmenin adabı var. İki insanın yuva kurma yolculuğunun ilk seremonisi kahve eşliğinde yapılır. Kahveye tuz da atılabileceğini kim düşündü acaba? Damadın kararlığını ölçmek için kahvesinden başlamak kimin aklına geldi?
Kahvenin kokusunu alıp da canlanmamak zordur. Kaygı bozukluğuyla mücadele ederken beş duyu egzersizi yapan danışanım koku duyusunu harekete geçirmek için yanında hep küçük bir kavanozda kahve taşırdı. Bulunduğumuz ana geri dönüp zihnimizdeki düşüncelerin zincirini kırmak için kahvenin sadece kokusundan değil tadından da faydalanırız. Kahvenin kendimizi daha canlı ve zinde hissettirmesi gün içinde ihtiyacımız olan molaları vermemizin de bahanesi olur.
Bir de ruh sağlığımızın teminatı gönül dostlarımızla içilen kahvelerimiz var. Hadi, bir kahveye bana gel diyebileceğimiz dostlarımızın olması ne güzel. Yudum yudum içilen kahveler sadece günün ağırlığını biraz olsun dindirmez, dostlarımızla olan muhabbetimizi de besleyecek bahaneler sunar bize.
Büyükler boşuna dememişler;
“Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül muhabbet ister kahve bahane”
Bir de kahvesini nasıl içtiğini bildiğimiz sevdiklerimiz vardır. Neredeyse her cezveye kahve koyuşumda annemle günün ortasında verdiğimiz sohbet araları gelir. Kahve eşliğinde ortaya çıkan duygular ve paylaşımlar annemle daha sağlıklı bir anne-kız ilişkisi inşa etmemizin zaman ve zeminini sağlamıştı bize. Kahvenin eşliğinde ve süresinde bu konuşmaları yapmak paylaşımlarımızı hem düzenlemiş hem özelleştirmiş hem de başka vakitlere kaymasının önüne geçmişti.
Çiftlerin duygularını paylaşmak, ihtiyaçlarını dile getirmek, ilişkilerini geliştirmek ya da sadece birbirlerine eşlik etmek için bile olsa birbirlerine bir kahve rutini oluşturmalarının faydalarına defalarca şahit oldum.
İlişkiler, bedenlerimiz gibi beslenmek ister. Beslediğimiz ilişkiler sağlıklı olabilir ancak.
Siz ne dersiniz, bugün kiminle kahvenizi paylaşmak istersiniz?
Uzman Klinik Psikolog Rabia YAVUZ – 14 Temmuz 2024
Mutfaktan bahsedip de içeceklerden bahsetmemek olmaz. Bizim kültürümüzde içeceklerin yeri büyük.
Kahveyi ele alalım mesela…
Kahvenin üzerine kurulmuş bir kültürü var. Üzerine yazılmış risaleler. Sarayda kahve içmenin adabı var. İki insanın yuva kurma yolculuğunun ilk seremonisi kahve eşliğinde yapılır. Kahveye tuz da atılabileceğini kim düşündü acaba? Damadın kararlığını ölçmek için kahvesinden başlamak kimin aklına geldi?
Kahvenin kokusunu alıp da canlanmamak zordur. Kaygı bozukluğuyla mücadele ederken beş duyu egzersizi yapan danışanım koku duyusunu harekete geçirmek için yanında hep küçük bir kavanozda kahve taşırdı. Bulunduğumuz ana geri dönüp zihnimizdeki düşüncelerin zincirini kırmak için kahvenin sadece kokusundan değil tadından da faydalanırız. Kahvenin kendimizi daha canlı ve zinde hissettirmesi gün içinde ihtiyacımız olan molaları vermemizin de bahanesi olur.
Bir de ruh sağlığımızın teminatı gönül dostlarımızla içilen kahvelerimiz var. Hadi, bir kahveye bana gel diyebileceğimiz dostlarımızın olması ne güzel. Yudum yudum içilen kahveler sadece günün ağırlığını biraz olsun dindirmez, dostlarımızla olan muhabbetimizi de besleyecek bahaneler sunar bize.
Büyükler boşuna dememişler;
“Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül muhabbet ister kahve bahane”
Bir de kahvesini nasıl içtiğini bildiğimiz sevdiklerimiz vardır. Neredeyse her cezveye kahve koyuşumda annemle günün ortasında verdiğimiz sohbet araları gelir. Kahve eşliğinde ortaya çıkan duygular ve paylaşımlar annemle daha sağlıklı bir anne-kız ilişkisi inşa etmemizin zaman ve zeminini sağlamıştı bize. Kahvenin eşliğinde ve süresinde bu konuşmaları yapmak paylaşımlarımızı hem düzenlemiş hem özelleştirmiş hem de başka vakitlere kaymasının önüne geçmişti.
Çiftlerin duygularını paylaşmak, ihtiyaçlarını dile getirmek, ilişkilerini geliştirmek ya da sadece birbirlerine eşlik etmek için bile olsa birbirlerine bir kahve rutini oluşturmalarının faydalarına defalarca şahit oldum.
İlişkiler, bedenlerimiz gibi beslenmek ister. Beslediğimiz ilişkiler sağlıklı olabilir ancak.
Siz ne dersiniz, bugün kiminle kahvenizi paylaşmak istersiniz?