Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Çağlayan Adliyesi'nde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in tehdit edilmesi ve bilirkişinin ifşa edilmesi suçlamalarıyla ifade verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ve Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner destek için Çağlayan Adliyesi'ne geldi
Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in tehdit edilmesi’ ve ‘Bilirkişinin ifşa edilmesi’ soruşturması kapsamında bugün ifade verdi..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, bir programda Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle, “tehdit” ve “terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek” ve katıldığı bir programda, bilirkişi S.B. hakkındaki iddiaları sonrası başlatılan “bilirkişiyi hedef göstermek” suçlarından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılmıştı.
Güvenlik Önlemleri Artırıldı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, hakkında açılan iki ayrı soruşturma kapsamında ifade vermek için İstanbul Adalet Sarayı’na gelmesi beklenirken, partililer adliye önünde geldi. Çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Partililer adliye çevresinde yoğunluk oluştururken, adliye önündeki meydanda polis araçları ve TOMA’lar yer aldı. C blok kısmında da zırhlı araçlar bekletildi. Polis ekiplerinin ise adliye önünde devriye olarak görev yaptığı görüldü. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda partilinin bekleyişi sürüyor.
Savcı Değişti
Çağlayan Adliyesi’nde ifade vermesi beklenen Ekrem İmamoğlu’nun ifadesini alacak savcı değişti. İmamoğlu’nun ifadesini başka bir savcı alacak.
Diğer yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in sömestr nedeniyle çarşamba günü izne ayrıldığı öğrenildi.
Ekrem İmamoğlu’ndan Açıklama
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, X hesabından, “Kimsenin endişesi olmasın. Millet büyüktür. Bu aziz milletin çocukları için her alanda mücadeleye devam edeceğim. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” diyerek video paylaştı.
İmamoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bir kısmınızın duymuş olduğu gibi yarın sabah Çağlayan Adliyesi’nde olacağım. Tam bir abi, baba duygusuyla bizlere bugünleri reva görenlere “Sizin bu milletin evlatlarına yaşattığınız adaletsizlikleri biz sizin evlatlarınıza yaşatmayacağız! Çünkü bizim iktidarımızda yargı bağımsız olacak” dediğim için hakkımda açılan soruşturmada ifade vereceğim.
Ayrıca bize karşı kurduğu tüm tuzakları, hazırladığı sahte raporları ifşa ettiğimiz bilirkişiyi milletimize anlattığım için de ifadem alınacak. Düşünebiliyor musunuz; yargının bağımsız olmasını, herkesin adalete güvenebilmesini istediğim için ifadem alınacak. Ama yarın sadece benden ifade alınmayacak… Benim gibi düşünen on milyonlarca vatandaşımızdan ifade alınacak. Oysa demokrasilerde millet hesap vermez, hesap sorar.”
Yavaş’tan İmamoğlu’na Destek
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’na destek olmak için Çağlayan Adliyesi’ne geldi.
Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın da Çağlayan Adliyesi’ne geldi.
Adliye Önünde Açıklama
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ifade verme işleminin ardından, Çağlayan Adliyesi önüne kurulan platformdan toplananlara sesleniyor. İmamoğlu şunları söyledi:
“Bugünkü mesele adalet meselesidir, hak, hukuk meselesidir. Geleceğimiz meselesidir. Ne yazık ki yargının siyasallaşması. İstanbul’da kurulmaya çalışılan kumpasın sonucudur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul’da yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz. Yılmadık, yılmıyoruz.
Esenyurt’ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş’ta Rıza Akpolat kardeşimizin tutuklanarak görevinden uzaklaştırılması süreciyle beraber yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.
Bugün büyük bir dayanışma ruhu içindeyiz. Benim siyasi yol arkadaşlarım burada. Her daim yanımızda olan partimizdeki yol arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bütün örgütümüzün yanı sıra yol yürüdüğümüz 31 Mart’tan sonra gösterilen seçim başarısıyla Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’ye, Özgür Özel’e, belediye başkanlarına nasıl müdahale edildiğini nasıl kötü bir muamele gösterildiğini yaşıyoruz.
Elbette bizi farklı konumlandırmaya ve farklı biçimde bizleri yorumlamaya çalışanlar var. Ben bugün yanımda olan arkadaşlarımıza engel olma çabasını anlayamıyorum. Nasıl omuz omuza olduğumuzu, birlikte mesele vatansa gerisi teferruattır diye dayanışması gösteren dostum, başkanım Mansur Yavaş’a teşekkür ediyorum.”
Mansur Yavaş’tan Silivri Çıkışı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da şunları söyledi:
“Size geçmiş olsun diyorum. İstanbul’a geçmiş olsun diyoruz. Demokrasimize, hukuka geçmiş olsun demiyorum. Hukuk her daim hakim olmalı. Birisinin en ufak demeci, tweeti gece evinden alınmasına neden oluyor. Türkiye’yi açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar.
Demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğü, fikir özgürlüğüdür. Tweet atılıyor gözaltına alınıyor. Tweet ortada bir yere gitmiyor, bunun suç olup olmadığına savcı da karar veremez. Apar topar alınıp tutuklanması hukukta en son başvurulması gereken şeye başvurulması çok yanlıştır. İnsanların hürriyetini kısıtlayamazsınız. Altına ‘Silivri soğuk’ diye yazanlar ülkemiz ve demokrasimiz için utanç verici olduğunu bilmesi gerekir. Kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi için bütün gücümüzle çalışacağız. Bu ülkede demokrasi ve hukuku hakim kılacağız. Kim olursa olsun fikrinden, yazısından dolayı tutuklanmayacak. Hiçbirimiz yargılanmaktan korkmuyoruz. Elbette yargılayacaksınız.
Buradan Silivri’ye gidip, gereksiz yere tutuklu kalanlar var. Madem ‘Silivri soğuktur’ sözü FETÖ’den bu yana, iktidarımızın ilk gününde ağızlarda pelesenk olmuş Silivri’yi kapatalım.”
Yavaş’ın ardından sözlerini devam ettiren Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:
“Bu millet hazır. Ben iki konuda ifade verdim. Birisi bir panelde Cem Aydın evinden çok sayıda polisle gidiliyor, ifade verilmek için adliyeye getiriliyor. Neymiş korkutacaklar.
Bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar ve ifadeye getiriyorlar. Ben bu memlekette, 16 milyon şehirde bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız diye yol çıkmış bir ahlakın temsilciyiz. Kız çocuklarının okutulması diye feryat eden biz bir evladı ayırmayacağımızı söylüyoruz. Aileyi, çocuğu tehdit etti diye Ekrem İmamoğlu’nu ifade vermeye çağırıyorsun. Bu bir şaşkınlık.
İkincisi, bir bilirkişisi istatistik kurallarını altüst ediyor. İlk bilirkişi olarak çağrılıyor. O raporlarla dava açılıyor. Her bilirkişi raporu da başka bilirkişiler tarafından yanlış olduğu tescil ediliyor. Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim ifşa edecek? İfşa etmeye devam edeceğim. Onu ifşa ettim diye, yargının işlemesini engelleyici diye ifadeye çağırıyorlar. Etki altına alıyormuşum.
Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Turpun büyüğü heybede’ dedi. Yargı mensuplarına dönük, ‘turpun büyüğü heybede’ demek, o dosyada gizlilik kararı var. Böyle demek ‘Ben bu dosyaları biliyorum’ demek değil midir? Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu dosyaya bakabilme hakkı var mı? Yok. Bu davanın da geçmişte soyunduğu gibi bu davanın da mı savcılığına soyunuyorsun?
‘Biz aldatıldık’ diyenlerden usandık. Yanlışı yap, sonra ‘aldatıldık’ de. Milletin yoksulluğa gömülmesine sebep oldunuz. Adil bir sistem, yargının bağımsızlığı için mücadelemize devam edeceğiz. Bu iş artık milletin dediğinin olacağı sürece gidecek. Bu işten kurtulmanın yolu sandık. Sandık gelecek bu iktidar gidecek.
Bugün savcının odasına girdim, avukatlarımla ifade verdim. Beni nezaketle karşılayan savcının karşısında önümü iliklerim. Bu ülkede yargının önünü iliklemesini isteyen zihniyeti de evine yollayacağız.
Bu millet için mücadeledir, kreşleri kapatmak isteyenlere karşı verilen mücadeledir. Bütün partiler buraya geldi. Onun için partili arkadaşlarım buraya geldi.”