Asya Finansal Kriziyle mücadele etmek için kurulan G-20, Hindistan’da yeni bir zirve gerçekleştirdi. Küresel ekonominin yüzde 80’ini ve dış ticaretin yüzde 75’ini oluşturan G-20, Birleşmiş Milletlerin ardından en büyük ekonomik organizasyondur. 2008 Finans Kriziyle etkin müdahale için daha fazla öne çıkmaya başlayan G-20 yeni bir girişime hazırlanıyor. Çin ve Rusya gibi ülkeler daha düşük düzeyli olarak Hindistan’daki zirveye katılsa da zirve sonrası önemli kararlar alındı. Alınan kararlar arasında yeşil dönüşüm ve iklim değişikliğiyle mücadele yer alıyor. Hindistan’ın aya iniş yapması ve ülkenin İngiltere’yi ekonomik büyüklük olarak geçip beşinci en büyük ekonomi haline gelmesi sebebiyle G-20 zirvesi özel bir öneme sahiptir. Hindistan’ın büyüyen ekonomisinin bir yansıması olarak zirvede Global Güney’in öncülüğünü Yeni Delhi yönetimi üstlenmek istemiştir. Daha önce 125 ülkenin katılımıyla Global Güney’in Sesi Zirvesini düzenleyen Yeni Delhi, Afrika Birliği’nin G-20’ye üye olması içinde lobi faaliyetleri yürütmüştür. Zirvede Afrika Birliği resmi olarak G-20 üyeliğine tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi kabul edilmiş ve küresel düzendeki konumunu sağlamlaşmıştır. Afrika Birliği kıtanın geleceğinde önemli bir rol üstlenebilecek potansiyele sahiptir. Özellikle Nijerya, Güney Afrika ve Kenya gibi aktörlerin büyüyen ekonomileri kıtanın kalkınmasında itici bir kuvvet olagelmiştir.
İklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, gıda güvenliği, kalkınma bankalarının yeniden yapılandırılması, kalkınmakta olan ülkelerin finansa daha kolay erişimi, dijital altyapıya erişiminin kolaylaştırılması, yeşil kalkınma paktının hayata geçirilmesi ve küresel zenginlere koyulan vergilerin işlevsel hale getirilmesi gibi birçok konu G-20 zirvesinde ele alındı. Kripto paraların regülasyonu, küresel borçların yapılandırılması ve yeşil dönüşümün desteklenmesi gibi temel meselelerde zirvede gerçekleştirilen 200’e yakın toplantıda gündeme getirildi. Yenilebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması ise temel meseleler arasında yer aldı. Küresel bir teşvik sistemiyle yenilebilir enerji kaynaklarına geçişin kolaylaştırılması için uluslararası kalkınma bankalarında yapılacak olan reformlar G-20 Yeni Delhi zirvesinde etraflıca ele alındı.
Hindistan’ın Yeşil Kalkınma Paktı olarak isimlendirdiği yeşil dönüşüm ve iklim değişikliğini içeren girişim birçok ülke tarafından benimsendi. Ancak ABD ve Çin gibi küresel aktörlerinde Hindistan’ın genişleyen gücünden rahatsızlık duyması ihtimal dahilindedir. Özellikle Çin-Hindistan arasında yaşanılan sınır çatışmaları ülkelerin kendi aralarındaki çatışmaya örnek olarak verilebilir. Fakat Çin’in ekonomik yükselişi Hindistan ve ABD yakınlaşmasını beraberinde getirmektedir. Zirve sonrası Çin’in Yeni İpek Yolu Girişimine karşı açıklanan Hindistan’dan başlayacak olan ticari yol projesi taraflar arasındaki rekabete bir diğer örnektir.
Biofuels Alliance, Mission Life ve Green Hydrogen Standars gibi girişimler G-20 Yeni Delhi zirvesinde Hindistan tarafından önerilmiştir. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarından yenilebilir enerji kaynaklarına geçişin kolaylaşması için kalkınma bankalarında reform çağrıları da Hindistan tarafından gerçekleştirilmiştir. Gelişmekte olan bir ülke olarak Hindistan G-20 aracılıyla yapılacak olan reformlardan yarar sağlayacak aktörler arasında yer almaktadır. Dijital refah devlet sistemlerinin yaygınlaştırılması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması için zirvede önemli kararlar alınmıştır. Ödemelerin dijitalleşmesi ve vergi kayıplarının önüne geçilmesi için dijitalleşmenin artırılması gerekliliği zirve sonuç bildirgesinde yer almıştır. G-20 Digital Public Infrastructure (DPI) girişiminin yaratılması içinde adım atılması kararlaştırılmıştır.
Zirvenin Ukrayna Savaşının sonlandırılması için bir fırsat olduğu pek çok ülke tarafından dile getirildi. Ancak Hindistan-Rusya ilişkilerine bağlı olarak zirvede Ukrayna meselesi çok fazla öne çıkmadı. Genel hatlarıyla yeşil dönüşüm merkezli bir zirve olarak sona eren Yeni Delhi G-20 zirvesi küresel sorunların çözüm merkezli olmakta hala günümüzde uzaktır.
Deniz İSTİKBAL – 02 Ekim 2023
Asya Finansal Kriziyle mücadele etmek için kurulan G-20, Hindistan’da yeni bir zirve gerçekleştirdi. Küresel ekonominin yüzde 80’ini ve dış ticaretin yüzde 75’ini oluşturan G-20, Birleşmiş Milletlerin ardından en büyük ekonomik organizasyondur. 2008 Finans Kriziyle etkin müdahale için daha fazla öne çıkmaya başlayan G-20 yeni bir girişime hazırlanıyor. Çin ve Rusya gibi ülkeler daha düşük düzeyli olarak Hindistan’daki zirveye katılsa da zirve sonrası önemli kararlar alındı. Alınan kararlar arasında yeşil dönüşüm ve iklim değişikliğiyle mücadele yer alıyor. Hindistan’ın aya iniş yapması ve ülkenin İngiltere’yi ekonomik büyüklük olarak geçip beşinci en büyük ekonomi haline gelmesi sebebiyle G-20 zirvesi özel bir öneme sahiptir. Hindistan’ın büyüyen ekonomisinin bir yansıması olarak zirvede Global Güney’in öncülüğünü Yeni Delhi yönetimi üstlenmek istemiştir. Daha önce 125 ülkenin katılımıyla Global Güney’in Sesi Zirvesini düzenleyen Yeni Delhi, Afrika Birliği’nin G-20’ye üye olması içinde lobi faaliyetleri yürütmüştür. Zirvede Afrika Birliği resmi olarak G-20 üyeliğine tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi kabul edilmiş ve küresel düzendeki konumunu sağlamlaşmıştır. Afrika Birliği kıtanın geleceğinde önemli bir rol üstlenebilecek potansiyele sahiptir. Özellikle Nijerya, Güney Afrika ve Kenya gibi aktörlerin büyüyen ekonomileri kıtanın kalkınmasında itici bir kuvvet olagelmiştir.
İklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, gıda güvenliği, kalkınma bankalarının yeniden yapılandırılması, kalkınmakta olan ülkelerin finansa daha kolay erişimi, dijital altyapıya erişiminin kolaylaştırılması, yeşil kalkınma paktının hayata geçirilmesi ve küresel zenginlere koyulan vergilerin işlevsel hale getirilmesi gibi birçok konu G-20 zirvesinde ele alındı. Kripto paraların regülasyonu, küresel borçların yapılandırılması ve yeşil dönüşümün desteklenmesi gibi temel meselelerde zirvede gerçekleştirilen 200’e yakın toplantıda gündeme getirildi. Yenilebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması ise temel meseleler arasında yer aldı. Küresel bir teşvik sistemiyle yenilebilir enerji kaynaklarına geçişin kolaylaştırılması için uluslararası kalkınma bankalarında yapılacak olan reformlar G-20 Yeni Delhi zirvesinde etraflıca ele alındı.
Hindistan’ın Yeşil Kalkınma Paktı olarak isimlendirdiği yeşil dönüşüm ve iklim değişikliğini içeren girişim birçok ülke tarafından benimsendi. Ancak ABD ve Çin gibi küresel aktörlerinde Hindistan’ın genişleyen gücünden rahatsızlık duyması ihtimal dahilindedir. Özellikle Çin-Hindistan arasında yaşanılan sınır çatışmaları ülkelerin kendi aralarındaki çatışmaya örnek olarak verilebilir. Fakat Çin’in ekonomik yükselişi Hindistan ve ABD yakınlaşmasını beraberinde getirmektedir. Zirve sonrası Çin’in Yeni İpek Yolu Girişimine karşı açıklanan Hindistan’dan başlayacak olan ticari yol projesi taraflar arasındaki rekabete bir diğer örnektir.
Biofuels Alliance, Mission Life ve Green Hydrogen Standars gibi girişimler G-20 Yeni Delhi zirvesinde Hindistan tarafından önerilmiştir. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarından yenilebilir enerji kaynaklarına geçişin kolaylaşması için kalkınma bankalarında reform çağrıları da Hindistan tarafından gerçekleştirilmiştir. Gelişmekte olan bir ülke olarak Hindistan G-20 aracılıyla yapılacak olan reformlardan yarar sağlayacak aktörler arasında yer almaktadır. Dijital refah devlet sistemlerinin yaygınlaştırılması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması için zirvede önemli kararlar alınmıştır. Ödemelerin dijitalleşmesi ve vergi kayıplarının önüne geçilmesi için dijitalleşmenin artırılması gerekliliği zirve sonuç bildirgesinde yer almıştır. G-20 Digital Public Infrastructure (DPI) girişiminin yaratılması içinde adım atılması kararlaştırılmıştır.
Zirvenin Ukrayna Savaşının sonlandırılması için bir fırsat olduğu pek çok ülke tarafından dile getirildi. Ancak Hindistan-Rusya ilişkilerine bağlı olarak zirvede Ukrayna meselesi çok fazla öne çıkmadı. Genel hatlarıyla yeşil dönüşüm merkezli bir zirve olarak sona eren Yeni Delhi G-20 zirvesi küresel sorunların çözüm merkezli olmakta hala günümüzde uzaktır.
