Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 17 Ekim 2023

Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı ile kendisine ait toprakları geri almaya başlaması, Ermeni diasporasının etkin olduğu Fransa ve ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinde oldukça yadırgandı. Fransa, Azerbaycan’ın aleyhindeki çıkışlarını bizzat Cumhurbaşkanı Macron’la duyururken, diasporanın etkilediği bu ülkelerin yarattığı algı sonucu Almanya ve Avrupa Parlamentosu (AP) da Azerbaycan aleyhindeki söylemlere katıldılar. Ermenistan’daki Paşinyan yönetimi Rusya ile bağlarını gevşetirken, diasporanın dar görüşü sebebiyle bölgede sırtını dayayabileceği Türkiye ve Azerbaycan’ın varlığını görebilse de rahat hareket edememektedir.

Ermenistan’ın Siyasi Hareketlerini Kısıtlayan Etkenler 

Bakü’de uzun yıllar görev yapan Emekli Büyükelçi Hulusi Kılıç’a göre Ermenistan Başbakanı Paşinyan, İkinci Karabağ Savaşı sonrası Rusya ve Azerbaycan’la varılan üçlü mutabakata uymaya taraftar olup Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinin ülkesinin kalkınmasına getirebileceği yararların farkındadır. Üçlü mutabakat gereği özellikle Türkiye ve Azerbaycan’ın beklediği Zengezur Koridoru konusuna da sıcak bakmaktadır.

Kaybedilen savaşa rağmen seçimleri kazanmış olsa bile çeşitli engelleri aşamamaktadır. Sayın Kılıç’a göre Paşinyan’ın önündeki engeller şöyledir: (a) Çoğu Karabağlı olan Ermenistan’ın soğuk savaş sonrası eski yöneticileri ve bunların yönlendirdiği iç muhalefet. (b) Yurtdışındaki Ermeni diasporası. (c) Rusya. (ç) İran. (d) Ermeni diasporası ve lobilerinin etkilediği ABD ve Fransa. Bunlara, Türkiye ve Ermenistan’la ilişkilerin düzelmesi halinde, bu iki ülkeyle ekonomik ilişkilerden büyük yararlar sağlamış olan Gürcistan da eklenebilir.

Ermeni Diasporasından Ermeni-Türk İlişkilerinin Normalleşmesine Engelleri

Eylül 2023 sonlarında Azerbaycan’ın “Anti Terör Harekatı” sonrası Karabağ’ı tamamen ele geçirmesiyle bölgedeki karışıklıklardan beslenen Ermeni diasporası hırçınlığını iyice arttırdı. 29 Eylül’de ABD’nin Los Angeles kentinde Büyükelçi Mercan’ın da katıldığı YEE ve USC Annenberg Gazetecilik Okulu’nun “Türkiye’nin Kamu Diplomasisi” konulu konferansının izleyicilerine sözle ve fiziken saldırıda bulunuldu. Bu olay Ermeni terör örgütü ASALA’nın aynı şehirde 1973’te şehit edilen Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir cinayetlerini hatırlattı. Bu ilk ASALA cinayetinden 9 yıl sonra 1982’de de bir diğer Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan da şehit edilmişti.

Bu arada Fransa Ulusal Meclis Başkanı Braun-Pivet, Azerbaycan’ı ‘etnik temizlik’le suçlarken, Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Fransız muhafazakar milletvekili François-Xavier Bellamy’nin de etkisiyle AP, 491 milletvekilinin lehte, dokuzunun aleyhte, 36 çekimser oyla “İnsan haklarının ve uluslararası hukukun ağır ihlali” ve “haksız askeri saldırıya” vurgu yaparak Azerbaycan’ı kınadı. Hatta geçen yıl Rusya’dan kesilen doğalgazın Azerbaycan’dan alınması için imzalanan anlaşmanın iptali ile Azerbaycan’a yaptırımlar istendi. Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna 4 Ekim’de Ermenistan’a ziyaretinde Azerbaycan’ı eleştirip Ermenistan’a silah desteği sözüyle moral verdi. Oysa bölgeyi inceleyen BM heyeti, Azerbaycan’ın eleştirilecek bir insan hakları suçu işlemediğini bildirdi.

ABD’nin eski Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa ve Avrasya İşleri Direktörü, aynı zamanda eski Bakü Büyükelçisi Matthew Bryza, bölgedeki sorunlar konusunda ABD’nin tamamen tarafsız olduğunu, Azerbaycan ile Ermenistan arasında birkaç ay içinde kalıcı barışın gerçekleşebileceğini ifadeyle Türkiye’nin bölgedeki rolünün arttığını da söyledi. Sağduyuyu işaret eden Bryza’ya göre de iki Türk devletiyle ilişkilerini normalleştirecek Ermenistan, kalkınmasına önemli katkılar sağlayabilecektir. Ancak bu gelişmeye Ermeni diasporası, Ermenistan’ın refahı yerine adeta varlık sebebi olan “Türk düşmanlığı” algısını kaybettireceği kaygısıyla karşı çıkmaktadır. Oysa İran’ın da karşı çıktığı ancak ABD’nin çıkarlarıyla örtüşen normalleşme için ABD yönetimi, kendi tarihi saplantılarına takılı Ermeni diasporasını ikna ederek, Güney Kafkaslarda barışa katkıda bulunabilir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.