Kırşehir ziyaretine AK Parti Teşkilatı ziyaretiyle başlayan Fidan, “Dış politikamıza baktığımızda da aynı ivmeyi görüyoruz. Bugün Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; dünyayı tehdit eden krizler, çatışmalar ve savaşlar karşısında sağduyunun, adaletin ve vicdanın sesidir” dedi.
Esnaf ziyareti sonrası partililer ile iftar programında buluşan ve burada konuşan Fidan, “Zorlu bir coğrafyada, yaşamsal tehdit arz eden krizlere rağmen, başta bölgemiz olmak üzere, tüm dünyada barış ve istikrarın savunucusu olmaya devam ediyoruz. Ukrayna’daki savaşta, iki yılda, 500 binden fazla insan öldü. Yıpratma mücadelesine dönen bu savaş, hepimizin hayatını etkiliyor. Bu savaş, küresel planda enerji ve gıda krizi dahil, pek çok problemin tetiklenmesine neden oluyor. Barış için, küresel adalet için, elini taşının altına koyan tek bir lider var, o da cumhurbaşkanımız. Bazı kesimler, Gazze’deki İsrail mezalimi karşısında da ses çıkarmıyorlar. Biz Türkiye olarak en başından beri şunu söyledik: Gazze’de derhal ateşkes sağlanmalı; insani yardımlar kesintisiz şekilde bölgeye girebilmeli. Artık adalet tecelli etmeli” diye konuştu.
“DOĞRU VE ADALETTEN YANAYIZ”
Türkiye’nin doğru ve adaletten yana olduğunun vurgusunu yapan Bakan Fidan, açıklamasını şöyle sürdürdü, “Biz her meselede, doğrudan ve adaletten yanayız. Bunu, Karabağ meselesinde de gösterdik. Hamdolsun, Karabağ’daki işgal son buldu. Geçtiğimiz hafta Bakü’deydim. Gürcistan ve Azerbaycan’la üçlü toplantımızı gerçekleştirdik. Orada da belirttiğim gibi, Güney Kafkasya’da barış ve güvenlik için aralanan tarihi bir fırsat penceresi var. Azerbaycan ve Ermenistan’ın bu tarihi fırsatı iyi değerlendireceklerine, müzakereleri bir anlaşmayla taçlandıracaklarına inanıyorum. Azerbaycan’la işbirliğimiz Türk Devletleri Teşkilatı nezdinde kurumsallaşarak devam ediyor. KKTC dahil bütün Türk Devletleri olarak entegrasyonumuzu hızlandırma, savunma dahil her alanda daha fazla bütünleşme arzusundayız. Son olarak, ortak yatırım fonumuzu kurarak, ekonomilerimizin de bütünleşmesi yönünde kararlı bir adım attık. Güçlü bir Türkiye’nin varlığı ve Türk Devletlerinin tek bir çatı altında birleşmesi, çok daha geniş bir coğrafyadaki soydaşlarımızı da mutlu ediyor. 21 yıldır olduğu gibi, önümüzdeki süreçte de ülkemizin egemenliğine, huzur ve istikrarına daima sahip çıkacağız.
Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oyun oynanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerinin, sadece milletimizin değil, bölgedeki kardeşlerimizin huzuruna kastetmesine de izin vermeyeceğiz. Bu stratejinin son zamanlardaki en somut adımın, geçtiğimiz günlerde Irak’la attık. Iraklı muhataplarımız ilk defa, PKK’nın Irak’ın çıkarlarına aykırı hareket bir yasaklı örgüt olduğunu tescil etti.
Bir milli şahlanış dönemindeyiz. Bu, merkezden yerele, topyekün bir şahlanış. Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki hükümetlerimiz, bugüne kadar Kırşehir’imizin güçlü olması için; bahtiyar olması için her tür imkânı seferber etti.”