Utanmazlar

Coşkun BAŞBUĞ – 28 Kasım 2023

İsrail denilen katil devlet 7 Ekim’den bu yana ölüm saçıyor, o gün bugündür ölüm kusuyor.

Sadece kandan beslenen bu sokak vampiri maalesef kana doymuyor, attığı bombalar onu kesmiyor, katlettiği canlar ona yetmiyor.

Bizim de iyi niyetli temiz insanlarımız acaba bu geçici ateşkes kalıcı bir ateşkese dönüşür mü, soykırım süreci iyiye gider mi, bu aşağılık örgüt yeter der mi diye umutlanıyor.

Hemen söyleyeyim hiç boşa heveslenmeyin.

Zira gözünü kan bürümüş İsrail terör örgütü tekrar katletmek için dakikalar sayıyor.

Bakın ne diyor bu cani terör örgütün başı Netanyahu umut besleyenlere;

Tüm hedeflerimizi gerçekleştirene kadar savaş devam edecek.”

Yalnızca Netenyahu’mu, bakın bir başka cani İsrail’in Milli Savunma Bakanı terörist Galant neler söylemiş;

“Hamas’ı hem askeri hem siyasi olarak ortadan kaldıracağız. Bunun için emir komuta zincirinin çökertilmesi gerekiyor. Hem en tepedekileri hem de sahadaki insanları yok edeceğiz”.

Bu iki örnek buradan kalıcı barış çıkar mı diye sorgulayanların sorgusunu bitirmeye fazlasıyla yeter diye düşünüyorum.

Aklımda Deli Sorular…

Bu durumda haliyle akıllara şu soru gelecektir.

Peki, o zaman İsrail bu ateşkesi neden istedi.

Hemen belirteyim bu ateşkesi İsrail asla istemedi.

Bu ateşkesi Amerika istedi, İsrail’de baskıyla mecburen istiyormuş gibi yaptı.

Bu arada sakın yanlış anlamayın, Amerika bu ateşkesi insanlık için değil, kendi menfaati öyle gerektiği için istedi. Üstelik adına ateşkes bile diyemedi, “insani mola” dedi.

İsrail’in attığı tüm bombaları tedarik eden Amerika bir yandan bu tedariki kesintisiz devam ettiriyor, bir yandan da yavaş yavaş bu işten sıyrılıp faturayı İsrail’in üstüne yıkmanın yollarını arıyor.

Amerika bu şeytani planla ilgili sürecin altyapısını yapmaya başladı.

Bunun için cani Amerika’nın bir an önce sevgi pınarına dönüşmesi gerekiyordu, o da şu an dönüşüyor.

Amerika’dan duymaya alışık olmadığımız cümleler, insani mesajlar işte bu dönüşümün eseri.

 

Rol Hırsızları…

Maalesef böylesine iki yüzlü, aşağılık bir düzenden geçiyoruz.

Bir başka ikiyüzlü siyasette geçici ateşkes ve esir takası sürecinde yaşandı.

Düne kadar savaş çığırtkanlığı yapanlar, İsrail’e kol kanat gerenler, İsrail ile kayıkçı kavgası yapanlar bugün arabuluculuktan, ateşkesten bahsetmeye başladılar.

Bunun tek amacı Türkiye’den rol kapmak.

Bu rolü kapmak için atmayacakları takla, girmeyecekleri kılık yok.

Bu rol hırsızlığının peşine düşen çakallar içinde koca koca devletler var ha bilesiniz.

Aman Türkiye öne çıkmasın, aman Türkiye’nin adı geçmesin.

Tüm dertleri bu.

Amerikan’ın bunak başkanı Biden timsah gözyaşı dökerek Filistin konusunda verilen destekten(!) ötürü yediden yetmişe teşekkür ediyor.

Türkiye hariç…

Türkiye Kadar Taş Düşsün Başınıza…

Yav arkadaş fiziki olarak da manevi olarak da yerlerde sürünüyorsun ama halen şeytanlık peşindesin.

Senin bu methiyeler düzdüğün ülkeler seninle yol yürüyen yandaşların.

Orada gerçekten teşekkürü hak eden tek ülke Türkiye sen de onun adını dahi ağzına almıyorsun.

Şeytanlık peşinde koşan sadece Amerika’mı, İran’a ne demeli.

İran da esir takasında Taylandlıların kendisi sayesinde serbest kaldığını söyleyecek kadar kontrolü kaybetmiş durumda.

Kısacası, Acem Acemliğinden vazgeçmiyor, halen şeytanlık peşinde.

Oysa o Acem adı gibi biliyor ki Taylandlı esirler konusunda Sayın Erdoğan’ın MİT’e verdiği talimatla mesafe kat edildi.

İran halen haberim yok diyorsan bak HAMAS ne açıklama yaptı bu konuda;

“Taylandlı rehineleri Erdoğan’ın çabalarına yanıt olarak bıraktık.”

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

coşkun başbuğ

Coşkun BAŞBUĞ – 28 Kasım 2023

İsrail denilen katil devlet 7 Ekim’den bu yana ölüm saçıyor, o gün bugündür ölüm kusuyor.

Sadece kandan beslenen bu sokak vampiri maalesef kana doymuyor, attığı bombalar onu kesmiyor, katlettiği canlar ona yetmiyor.

Bizim de iyi niyetli temiz insanlarımız acaba bu geçici ateşkes kalıcı bir ateşkese dönüşür mü, soykırım süreci iyiye gider mi, bu aşağılık örgüt yeter der mi diye umutlanıyor.

Hemen söyleyeyim hiç boşa heveslenmeyin.

Zira gözünü kan bürümüş İsrail terör örgütü tekrar katletmek için dakikalar sayıyor.

Bakın ne diyor bu cani terör örgütün başı Netanyahu umut besleyenlere;

Tüm hedeflerimizi gerçekleştirene kadar savaş devam edecek.”

Yalnızca Netenyahu’mu, bakın bir başka cani İsrail’in Milli Savunma Bakanı terörist Galant neler söylemiş;

“Hamas’ı hem askeri hem siyasi olarak ortadan kaldıracağız. Bunun için emir komuta zincirinin çökertilmesi gerekiyor. Hem en tepedekileri hem de sahadaki insanları yok edeceğiz”.

Bu iki örnek buradan kalıcı barış çıkar mı diye sorgulayanların sorgusunu bitirmeye fazlasıyla yeter diye düşünüyorum.

Aklımda Deli Sorular…

Bu durumda haliyle akıllara şu soru gelecektir.

Peki, o zaman İsrail bu ateşkesi neden istedi.

Hemen belirteyim bu ateşkesi İsrail asla istemedi.

Bu ateşkesi Amerika istedi, İsrail’de baskıyla mecburen istiyormuş gibi yaptı.

Bu arada sakın yanlış anlamayın, Amerika bu ateşkesi insanlık için değil, kendi menfaati öyle gerektiği için istedi. Üstelik adına ateşkes bile diyemedi, “insani mola” dedi.

İsrail’in attığı tüm bombaları tedarik eden Amerika bir yandan bu tedariki kesintisiz devam ettiriyor, bir yandan da yavaş yavaş bu işten sıyrılıp faturayı İsrail’in üstüne yıkmanın yollarını arıyor.

Amerika bu şeytani planla ilgili sürecin altyapısını yapmaya başladı.

Bunun için cani Amerika’nın bir an önce sevgi pınarına dönüşmesi gerekiyordu, o da şu an dönüşüyor.

Amerika’dan duymaya alışık olmadığımız cümleler, insani mesajlar işte bu dönüşümün eseri.

 

Rol Hırsızları…

Maalesef böylesine iki yüzlü, aşağılık bir düzenden geçiyoruz.

Bir başka ikiyüzlü siyasette geçici ateşkes ve esir takası sürecinde yaşandı.

Düne kadar savaş çığırtkanlığı yapanlar, İsrail’e kol kanat gerenler, İsrail ile kayıkçı kavgası yapanlar bugün arabuluculuktan, ateşkesten bahsetmeye başladılar.

Bunun tek amacı Türkiye’den rol kapmak.

Bu rolü kapmak için atmayacakları takla, girmeyecekleri kılık yok.

Bu rol hırsızlığının peşine düşen çakallar içinde koca koca devletler var ha bilesiniz.

Aman Türkiye öne çıkmasın, aman Türkiye’nin adı geçmesin.

Tüm dertleri bu.

Amerikan’ın bunak başkanı Biden timsah gözyaşı dökerek Filistin konusunda verilen destekten(!) ötürü yediden yetmişe teşekkür ediyor.

Türkiye hariç…

Türkiye Kadar Taş Düşsün Başınıza…

Yav arkadaş fiziki olarak da manevi olarak da yerlerde sürünüyorsun ama halen şeytanlık peşindesin.

Senin bu methiyeler düzdüğün ülkeler seninle yol yürüyen yandaşların.

Orada gerçekten teşekkürü hak eden tek ülke Türkiye sen de onun adını dahi ağzına almıyorsun.

Şeytanlık peşinde koşan sadece Amerika’mı, İran’a ne demeli.

İran da esir takasında Taylandlıların kendisi sayesinde serbest kaldığını söyleyecek kadar kontrolü kaybetmiş durumda.

Kısacası, Acem Acemliğinden vazgeçmiyor, halen şeytanlık peşinde.

Oysa o Acem adı gibi biliyor ki Taylandlı esirler konusunda Sayın Erdoğan’ın MİT’e verdiği talimatla mesafe kat edildi.

İran halen haberim yok diyorsan bak HAMAS ne açıklama yaptı bu konuda;

“Taylandlı rehineleri Erdoğan’ın çabalarına yanıt olarak bıraktık.”

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.