Coşkun BAŞBUĞ – 12 Aralık 2023
Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyada kokuşmuş sistemi gün yüzüne çıkarmak için bir sloganla başkaldırdı ve tüm dünyada yeni bir dönemin kapısını araladı.
“Dünya beşten büyüktür.”
Birleşmiş Milletlere atfen söylenen bu cümle ilk söylendiğinde bazıları anlamakta zorluk çekti.
Ancak üç kelimeden oluşma bu cümle geneli tarafından kısa sürede kavranıldı ve dünyanın benimsediği bir söyleme dönüştü.
Dillere yakışan bu slogan aynı zamanda düzene baş kaldıranların da temel silahı oldu.
Birleşmiş Milletler denen ucube yapı gerçekten kurulduğu günden bugüne asla birleşememiş ve ilk günden bugüne sadece beşli çeteye hizmet eden bir yapı olarak varlık göstermişti.
Peki bu beşli çete kimdi, neydi kısaca hatırlayalım;
Beşli Çete…
Amerika, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa.
Bu beşli çetenin içinde olduğu sistem esasen dünyanın en büyük ve en örgütlü teşkilatlanmasıydı.
Örgüt 193 ülkeden oluşuyordu ama örgüt içinde 188 ülke ne karar alırsa alsın son kararı almaya yetkili makam az önce saydığım son derece çirkin işlerin döndüğü beşli çeteydi.
İş dönüyor dolaşıyor sistem de söz sahibi beş ülkenin alacağı karara kilitleniyordu.
Düşünebiliyor musunuz sistemin gücünü?
Diğer ülkelerin ne düşündüğünün hiçbir önemi, hiçbir karşılığı yok. Beşli çete ne derse o olur.
Böylesi çarpık bir yapıdan, böylesi iğreti bir kurumdan karar çıkarma imkânınız olabilir mi?
İşte örneği…
Gazze’de Ateşkes…
Geçtiğimiz günlerde BM Genel Sekreteri Guterres Birleşmiş Milletlerin 99’uncu maddesini işletti ve Güvenlik Konseyini Gazze başlığıyla acil toplantıya çağırdı.
Toplantı konusu Gazze’de yaşanan insanlık dramı ve ateşkes idi.
Guterres’in bu insani çağrıyı yaptı ama başta Filistinliler olmak üzere hiçbir devletin ve hiçbir dünya insanının bu kuruldan insanlık adına olumlu bir kararın çıkmasına yönelik ümidi yoktu.
Neden?
Çünkü Dünya Birden Küçüktü
Çünkü oylamanın yine beşli çeteye, çete içindeki tek kollu canavara takılacağı kesindi.
Peki bu kez kötü adam, o tek kollu canavar kimdi?
Elbette bu kez kötü adam, bu kez mayın eşeği İsrail’e dolayısıyla teröre doğrudan destek veren Amerika’ydı.
Beklendiği gibi de oldu.
Amerika Gazze başlıklı toplantıda ateşkesi veto ederek katliama devam dedi.
Üstelik oylamada ölüme kalkan el siyahi bir diplomata aitti.
Yani Amerikalıların köleliği kabul ettirmek için atalarını dedelerini işkencelerle katlettiği bir kişi.
Üstelik yapıya uşaklık eden bu zat yaptığı alçaklığı büyük bir keyif ve gururla yapıyordu.
Bu Yapı Yıkılmalı…
Gazze’de katledilen Filistinlilerin tek umudu olan bu oylamada 192 ülke ateşkese evet dese dahi Amerika tek başına hayır dediği için karar çıkmadı.
Neden?
Çünkü İsrail’e hizmet eden terör destekçisi Amerika öyle istedi.
Sistemdeki çarpıklığı korkunç.
192 devlet o bir devleti aşamıyor.
Bu son örnek bile Türkiye’nin ne kadar doğru bir karar aldığını, ne kadar doğru bir yolda olduğunu net olarak gösteriyordu.
Türkiye’nin önünü açtığı bu yolda sisteme isyan edenlerin sayısı da her geçen gün artmaya başladı.
Kervana katılanlardan biri önemli bir isimdi…
Guterres…
BM Genel Sekreteri, yani bir numara…
Guterres’ten İtiraf
Genel Sekreteri son günlerde ezber bozan işler yapmaya başladı ve uzun bir süredir sessiz kalan Guterres Türkiye’den aldığı güçle sessizliğini bozdu ve haykırarak duvarları yıktı.
“Gazze’de ateşkes kararının uygulanamaması, BM Güvenlik Konseyi’nin otoritesini ve güvenirliğini zayıflattı”
Hoş böyle bir otorite ve güvenirlik var mıydı sorgulanır ama şimdi yeri değil.
Biz o nedenle “Günaydın Guterres” diyerek devam edelim.
Sistem Çatırdıyor….
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz gün yaptığı bir konuşmada çok kritik bir cümle kullandı.
“Bundan böyle eski tas, eski hamam devri kapanmıştır.”
Bu anlayana çok önemli çok anlamlı bir mesajdı.
Bu cümlenin siyasi meali artık Gazze’deki katliamdan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, dünyanın başına bela edilen ucube sistem, kurumlar yıkılacak ve her şey yeniden yapılacak.
Dolayısıyla bundan böyle parolamız o…
Bekleyin “Yeni tas, yeni hamam” geliyor…
