Coşkun BAŞBUĞ – 08 Şubat 2024
Gecenin kör vakti beklenen haber geldi.
Ürdün Suriye sınırında Amerikan Askerlerine dronlu saldırı gerçekleşti ve bu saldırı sonrası üç Amerikan askeri öldü, 50’ye yakın Amerikan askeri de yaralandı.
Bu gelişme üzerine herkes endişe içinde birbirine Amerika İran savaşı başlıyor mu sorusunu sormaya başladı.
Aslında bu korku ve endişe yersizdi zira İran ve Amerika arasında varmış gibi gösterilen sorun hiçbir zaman işi çatışma boyutuna getirmedi.
O halde bu saldırı da neyin nesiydi.
Şeytan Ayrıntıda Gizli…
Evet ortada bir saldırı vardı ve bu saldırıda iki ihtimal ağırlık kazanıyordu.
Ya bu saldırı Amerika’ya karşı onu tuzağa çekmek için birileri tarafından yapılmıştı ya da bu saldırı Amerika tarafından bölgede yeni bir oyun kurgulamak için yapılmıştı.
Şimdi bazı okurlar haklı olarak “nasıl yani Amerika kendi askerini mi öldürdü.” diyecektir.
Kanlı planları için iki adet kuleyi yerle bir edip 3.000’e yakın insanını katleden katil Amerika için üç askerin lafımı olur.
Parola belli üç değil üç bin Amerikan askeri kurban olsun emperyalizme.
Gelelim ihtimallere…
Şu ana kadar yaşanan gelişmeler birinci şıkkın gerçek olma ihtimalinin çok güçlü olduğunu gösteriyor.
Çünkü Ortadoğu’da düştüğü bataklıktan çıkmak için çırpınan Amerika’nın yeni bir savaş açmak ya da savaşı yaymak gibi bir niyeti olamaz.
Böylesi bir gelişme Amerika için intihar saldırısı demektir.
O halde birinci ihtimale dönüp kimler ne sebeple Amerika’yı tuzağa düşürmek istiyor sorusuna cevap aramak en mantıklı okuma olacaktır.
Fail Kim…
Bu soruya cevap aradığınızda karşınıza tanıdık bir şüpheli çıkıyor.
İsrail.
Bugün bütün dünya Netanyahu denilen soysuzun savaşı yaymak için yoğun çaba harcadığını biliyor, Netanyahu da Amerika’nın kendisini gözden çıkardığını.
Eli kanlı katil için tek kurtuluş yolu var o da savaşı bölgeye yaymak ve oluşan kaos ortamında kendini unutturmak.
Netanyahu bunu yapabilmek için Lübnan’da, Suriye’de, Irak’ta, İran’da denemelerde bulundu ama başaramadı.
Bu olaylar yaşanırken birden Ürdün Suriye sınırında üç Amerikan askerinin öldüğü bir saldırı gerçekleşti.
Amerika’nın açıklamasına göre saldırı dron saldırısıydı ve sözde Amerika gafil avlanmıştı.
Oysa aynı Amerika Suriye’de gözdağı vermek için bizim İHA’mızı düşürürken şüpheli gördük ve bize saldıracak zannederek düşürdük demişti.
Ne hikmetse bu gelen dron şüpheli görülmedi.
Bu açıklamanın tek bir izahı vardı, belli ki saldırı dost zannedilen bir taraftan gelmişti.
Sakın o dostu İsrail olmasın.
Hamle Sırası Amerika’da…
Bu saldırı yaklaşan seçim öncesi pimi çekilerek Biden’ın kucağına bırakılan bir bombaydı.
Biden ya bu saldırının altında kalarak seçimleri riske atacak ya da bir karşı saldırı ile üste çıkacaktı.
Biden üste çıkmayı tercih etti.
Amerika İran’ın yalanlamasına rağmen saldırıdan onu sorumlu tutup bildik ezber yöntemle Irak ve Suriye topraklarını vurdu.
Dostlar tepki de görsün diyerek yapılan bu saldırı da akıllara Trump’ın anlattıkları geldi.
Malum İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani Amerika’nın düzenlemiş olduğu bir saldırı sonucu ölmüştü.
Saldırı sonrası İranlılar Trump’ı aramış ve “İran olarak biz bu saldırının altında kaldık. Buna bir cevap vermemiz lazım. Sizin Irak’ta bulunan üslerinize üç beş roket atacağız ama askerlerinize ve tesislerinize hiçbir şey olmayacak, merak etmeyin. Olayı da böylelikle kapatmış olalım.” demişlerdi.
Gelişmeler konuşulduğu gibi de uygulandı.
Şimdi ister misiniz aynı teklifi Biden İran’a yapmış olsun ve Ürdün Suriye sınırındaki saldırı ile ilgili olarak Tahran’ı arayıp “Amerika olarak biz bu saldırının altında kaldık. Buna bir cevap vermemiz lazım. Sizin Irak’ta bulunan milis güçlerinize üç beş roket atalım, olayı da bu şekilde kapatmış olalım.” Desin.
Olacağına bakın…