131 kez görüntülendi.

Bingöl Üniversitesince İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğiyle “Deprem Çalıştayı” düzenlendi. Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştaya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da video konferans aracılığıyla katıldı.

Yılmaz, konuşmasında, Türkiye’nin dünya çapında en aktif fay hatlarından bazılarına sahip bir ülke olduğunu söyledi.

Bu nedenle ülkede deprem riskinin yüksek olduğunu ve tarihte büyük depremler yaşandığını ifade eden Yılmaz, deprem anında doğru davranışlar sergilemenin, bazı önlemlerle hasarı azaltmanın veya hayat kurtarmanın mümkün olduğunu belirtti.

“Riskleri tespit edip azalttığınız zaman kriz yönetimine de ihtiyaç kalmıyor.” diyen Yılmaz, 2003 yılında Bingöl’de, 6 Şubat 2023’te de Kahramanmaraş merkezli yaşanan, 11 ili etkileyen depremleri anımsattı.

Yılmaz, “Bilim insanlarının da ifade ettiği gibi maruz kaldığımız bu afet son derece istisnai bir tabiat hareketiydi. Afeti takip eden haftalarda ve aylarda dünyanın en başarılı iyileştirme operasyonundan birini gerçekleştirdik.” dedi.

“Afet yönetimini daha etkin hale getirmek için bilimsel alanda seferberlik başlattık”

Bingöl genelinde riskli olarak tespit edilen yapı sayısının 2 bin 583 olduğunu, bunlardan 2 bin 544’nün yıkılarak dönüşümün gerçekleştirildiğini aktaran Yılmaz, kentte riskli alan olarak tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılan Kültür Mahallesi’nde 1172 konut ve 196 dükkanın tamamlandığını, hak sahiplerine teslim edildiğini anımsattı.

Son 20 yılda Bingöl’ün yapı stokunun yüzde 75’inden fazlasının yenilendiğine işaret eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Depremden etkilenen illerimizde yaraları sararken ülkemizin afetlere dayanıklılığını artırmak hem de afet yönetimini daha etkin hale getirmek için bilimsel alanda da seferberlik başlattık. Afet yönetimi yaklaşımımızı, kalkınma politikamızı afet risklerini azaltmaya odaklanacak şekilde değiştirdik. Deprem öncesinde yapılacak bir liralık harcama, deprem sonrasındaki 7 liralık harcamaya denk geldiği bilinciyle deprem öncesi hazırlıklara büyük önem atfediyoruz. Hedefimiz bilim temelli bir yaklaşımla Türkiye’yi, dünyanın afetlere karşı en hazırlıklı ve afetler sonrası en hızlı ve etkili tepki verebilen ülkesi haline getirmektir. Deprem riski yüksek iller arasında yer alan Bingöl’de deprem riskini ve mevcut zayıf yönleri ortaya koyup geliştirmek, ulusal afet yönetimine de katkıda bulunacaktır.”

İlginizi çekebilir!  Meteoroloji'den 7 İle Sağanak Uyarısı

Yılmaz, en riskli illerden başlayarak bir takım müdahalelerin yapılmasının genel ulusal risk yönetimi açısından fayda getireceğini belirterek, neredeyse her 30 yılda bir içerisinde veya çevresinde büyük depremler yaşanan Bingöl’ün afet risklerinin araştırılması, tartışılması ve bu risklerin ortadan kaldırılmasının elzem olduğunu vurguladı.

Bölgenin önemli su kaynakları ve verimli ovaları göz önüne alındığında depreme dayanıklı yeni gelişim bölgelerinin belirlenmesinin gereklilik olduğuna işaret eden Yılmaz, şehirleşme, imar planlama politikası, deprem risklerini yönetme politikası arasında çok sağlıklı bir ilişki kurulması gerektiğini bildirdi.

“Sağlam zeminde sağlam yapılar inşa etmemiz lazım”

Yılmaz, “Bingöl Üniversitemizin diğer üniversiteler, ilgili kamu kurumlarımızla birlikte Doğu ve Kuzey Anadolu Fay Zonlarının Bingöl çevresindeki yapısı hakkında yeni bilimsel veriler ürettiğini, kentin ilçeleri için zemin özelliklerini araştırdığını, Bingöl’e özel sismik tehlike, risk analizleri yaptığını biliyoruz.” ifadesini kullandı.

“Sağlam zeminde sağlam yapılar inşa etmemiz lazım. Yapıları da tekniğine uygun gerçekleştirmemiz gerekiyor.” diyen Yılmaz, böylece adım adım Deprem Master Planı ve Entegre Risk Afet Yönetim Sistemi’nin altyapısının oluşturulduğunu kaydetti.

Hükümet olarak birinci önceliklerinin depremin yaralarını sarmak olduğunu anlatan Yılmaz, “Sadece bu yıl bütçemize 1 trilyon 28 milyar lira deprem harcamaları için ödenek koymuş durumdayız. Bunun ne kadar önemli tutar olduğunu herkes takdir edecektir. Gelecekte inşallah çok daha dirençli şehirlerle ‘Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğimize inanıyorum.” dedi.

Çalıştayın Bingöl ve bölgeye deprem hazırlıkları açısından ışık tutacağına, ülkenin geneline de örnek teşkil edebilecek bir çalışma olacağına inandığını ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Deprem çalışmalarında tek bir alanda değil, 360 derecelik bir analiz ve gelecek projeksiyonuyla ilerleyelim ve disiplinler arası çalışmaları mutlaka artıralım. Her disipline her uzmanlık alanına büyük saygımız var ama deprem gibi çok yönlü hadiselerde sosyolojik boyutundan ekonomisine, şehirleşmesinden güvenliğe, diğer bir takım alanlarına varıncaya kadar her alanda birlikte entegre bir yaklaşımının geliştirilmesinin önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim. Çevre, enerji ve doğal afet araştırmaları, kentleşme ve sürdürülebilirlik, deprem atıklarının yönetimi ve afet gönüllülüğü gibi alanlarda özellikle katkılarınızın önem taşıdığını belirtmek isterim. Dirençli bir Bingöl için çalıştayda sunulacak araştırmaları, fikirleri ve önerileri bizzat yakından takip etmeye çalışacağım. Afet yönetimi konusunda üniversitelerimizin katkılarının artarak devam edeceğine inanıyor, öncü fikirlerle yol gösterici olmalarını temenni ediyorum. Bütün depremlerde kaybettiğimiz canlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”

İlginizi çekebilir!  Yılmaz'dan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yıl Dönümü Mesajı

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.