Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti MKYK toplantısı sona erdi. Parti genel merkezinde basına kapalı gerçekleşen toplantı 2 saat 30 dakika sürdü. Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Çelik yaptığı açıklamada, “Srebrenitsa benzeri bir soykırım yaşanmaktadır” şeklinde konuştu.
Ömer Çelik’in açıklamaları şu şekilde:
Toplantıda, Gazze meselesi ele alındı, Türkiye’nin temasları görüşüldü. İsrail Hamas ile mücadele ettiğini söyleyerek sivilleri katlediyor. Ölü sayısı 10 bine ulaşmıştır. Böyle bir olayı rakamlarla anlatmak ayrı bir acı. 10 bin kişiden 7 bininin çocuklardan ve kadınlardan oluştuğunu ifade etmek gerekir. Şimdiye kadar 55 cami 16 hastane, 105 sağlık merkezi doğrudan İsrail ordusu tarafından hedef alınmıştır. Tüm bunlar savaş suçudur, soykırımdan başka bir şeyle ifade edilmez. BM hiçbir şekilde sürecin gidişatına müdahil değil. 121 ülke İsrail’e ateşkes çağrısı yaptı. Gelinen tablo artık uluslararası tablonun iflas ettiği bir tablo haline gelmiştir.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM GEREKMEKTEDİR”
İlk çerçevede ateşkesin sağlanması ikinci çerçevede iki devletli çözüm gereklidir. Savaş suçları sorumlularının cezalandırması için uluslararası toplum gerekeni yapmalıdır. Tevrat’tan alıntı yaparak kendi vahşetine dini alet ediyor. Tevrat’ın İncil’in takipçileri bu katliama destek olarak kullanılmamalı. Bir dil kullanılıyor, çok hain bir dil bu.
“BU İKİ YÜZLÜ DİLİN KULLANILDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Bu işgal ve soykırımı meşrulaştırmak için kullanılan dile örnek vereceğim. İsrail’in kendini savunma hakkı var diyenler, istediğin kadar masum öldürebilirsin demek istiyor. İsrail ile Filistinli gruplar arasında çatışma çıktı. Böyle bir cümle okuyorsanız bilin ki İsrail sivil halka saldırmıştır. Taraflara itidal çağrısı, bilin ki İsrail saldırı yapmıştır, ona karşılık verilmemesi için yapılan çağrıdır. Bir çatışmada Filistinli kadın ve çocuklar hayatını kaybetti. Bu demektir ki İsrail kadın ve çocukları hedef gözeterek vurdu. Bunu diyemedikleri için öyle diyor. Kudüs’te sebebi olmayan bir patlama duyuldu demek İsrail askerleri Mescid-i Aksa’ya ses bombalarıyla saldırdı demektir. Bu iki yüzlü dilin hala kullanıldığını görüyoruz.
“DÜNYANIN BUNA BİR DUR DEMESİ GEREKİYOR”
Dünya ateşkes çağrısı yaparken ABD ara vermekten bahsediyor. Ateşkes diyoruz, Netanyahu ise bütün bir Filistin davasını kriminalize etmeye çalışıyor. Meseleyi bir din savaşına çevirmeye çalışıyor. Oraya nükleer deniz altı göndermenin kimseye bir yararı olmayacak. Nazilerin yaptığını şu an Netanyahu hükümeti yapıyor. Dünyanın buna bir dur demesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız yeni bir diplomasi atağı başlatacaktır. Bütün çalışmalar sürdürülmektedir.
Gazze’ye bir günde girmesi gereken yardım 32 günde girmemiştir. Gazze’nin boşaltılması söz konusu olamaz. Gazze’nin boşaltılması demek Netanyahu hükümetinin Filistin davasını ortadan kaldırması demektir.
“NETANYAHU ZİHNİYETİNİN DEAŞ’IN ZİHNİYETİNDEN BİR FARKI YOK”
BM hiçbir şey yapamıyor. BM Genel Sekreteri bunun dehşet olduğunu ifade ediyor ama kurum bir şey yapamıyor. İsrail buna bile tahammül edemiyor. İsrail onu bile istifaya davet ediyor. İsrail’in kendini savunmadığını Netanyahu hükümetinin başka amaçlar peşinde koştuğunu görmek gerekiyor. Netanyahu hükümeti Hamas’la mücadele ettiğini söylerken 10 bin kişi hayatını kaybetti. Bütün bunlar örgüt mensubu mu, bütün bunlar siviller. 7 bin kadın ve çocuğu katlettiler. Şu anda Netanyahu zihniyetinin DEAŞ’ın zihniyetinden bir farkı yok. Türkiye buna boyun eğmez.
CHP KURULTAYI’NA YORUM
Yeni göreve gelenleri tebrik ediyoruz ama bir değişiklik görmedik. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu siyasal değişimi taşıyan parti yine AK Parti’dir. Kongredeki CHP aynı CHP, orada bir değişim olmamıştır.
