
Times Of Defence Yazarı – Öğr. Gör. Ömer Memoğlu – 26 Nisan 2025
Günümüz muharebe sahalarında klasik tehditlerin yanında düşük irtifadan gelen süratli ve manevra kabiliyeti yüksek/esnek hedeflerin de etkisiz hâle getirilmesi bir zorunluluk hâle gelmektedir. Modern muharebe sahalarında özellikle bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma sistemlerinin önemi artarken, bu entegre sistemlerin bünyesinde alçak irtifadan gelebilecek risklere yönelik de çözümler olması kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda KORKUT Silah Sistemi Aracı (SSA), Türkiye’nin bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma sistemi Çelik Kubbe’nin alçak irtifa kalkanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Görüldüğü üzere KORKUT Silah Sistemi Aracı (SSA), Türk savunma sanayiinin modern alçak irtifa hava savunma ihtiyaçlarına karşılık gelecek şekilde konumlandırılmıştır. Sistem, zırhlı ve mekanize birliklerle eşgüdüm hâlinde ilerleyerek hareketli birliklerin hava savunmasını gerçekleştirme amacını taşır. Asimetrik tehdit ortamlarında S/İHA, seyir füzesi, havadan karaya füze ve döner/sabit kanatlı hava araçlarına karşı yüksek tepki süresi ve atış doğruluğu sunması KORKUT’u taktik düzeyde kritik bir unsur hâline getirmektedir.
Teknik Özellikler
KORKUT SSA, 35 mm KDC-02 tipi çift namlulu top ile donatılmış ve bu sistem dakikada 1100 atıma ulaşabilen yüksek bir ateş gücüne sahiptir. Araç üzerinde yer alan stabilize silah kulesi, hareket hâlindeyken dahi isabetli atış kabiliyeti sunabilmektedir. Otomatik Şeritsiz Mühimmat Besleme Mekanizması (OŞMBM), farklı mühimmat tiplerinin eş zamanlı olarak yüklenmesini ve atış esnasında tercihe göre seçilmesini mümkün kılmaktadır. Parçacıklı mühimmat ile donatılan sistem, yakın mesafe tehditlere karşı etkin alan savunması sağlar. Entegre Takip Platformu’nda yer alan atış kontrol radarı ve elektro-optik (E/O) sensörler ise hedef tespit ve takibinde yüksek doğruluk ve çeviklik kazandırır. Komuta kontrol sistemleriyle tam uyumlu çalışan yapı, ağ merkezli harp doktrinlerine uygunluk göstermektedir.
Operasyonel Kabiliyet ve Taktik Uygulama Alanları
KORKUT SSA, üç Silah Sistemi Aracı (SSA) ve bir Komuta Kontrol Aracı (KKA) ile takım hâlinde görev yapacak şekilde tasarlanmıştır. Bu yapı, birlik seviyesinde modüler hava savunma şemsiyesi oluşturulmasına olanak tanımaktadır. Hareketli konuşlanma ve hızlı mevzi değişimi özelliği sayesinde zırhlı/mekanize birliklerin hareket kabiliyetini kısıtlamaz. Hedef sınıflandırması ve önceliklendirme kabiliyeti özellikle doygun hava saldırısı senaryolarında operasyonel etkinliği artırmaktadır.
KORKUT SSA hem bağımsız hem de entegre savunma ağları içinde görev alabilir. Bu yönüyle hibrit harp ortamlarında çok katmanlı savunma stratejilerinin bir parçası olarak öne çıkmaktadır.
Stratejik ve Jeopolitik Değer
KORKUT SSA’nın en temel stratejik katkısıTürkiye’nin alçak irtifa hava savunma yeteneğini yerli sistemlerle tahkim etmesidir. ASELSAN mühendisliğinde geliştirilen bu sistem, dışa bağımlılığı azaltmasının yanında milli savunma teknolojilerinde sürdürülebilir üretim altyapısının gelişimine de ivme kazandırmaktadır.
Sistem kazandırdığı kabiliyetlerle, taşıdığı ihracat potansiyeliyle birlikte hem Türk savunma diplomasisinin sahadaki etkinliğini artırabilir hem de Türkiye’nin caydırıcılık kapasitesini artırıcı bir rol üstlenmesine katkı sunabilir. Bununla birlikte S/İHA ve seyir füzeleri gibi yeni nesil tehditlerin yoğunlaştığı güncel harp ortamlarında KORKUT gibi özelleşmiş çözümlerle donanmış orduların operasyonel kabiliyetleri/esneklikleri de artmaktadır.
Bilgi Grafiği
Sonuç
KORKUT SSA, yerli savunma sanayiinin Gök Vatan müdafaasında görev icra eden bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma sistemi Çelik Kubbe’ye entegre bir sistem olmasının yanında modüler ve teknolojik gelişmelere de duyarlı bir üründür. Alçak irtifa hava savunmasında sağladığı mobilite/esneklik, hedef çeşitliliğine karşı etkinlik ve mühimmat teknolojisiyle sağladığı hassasiyet, sistemi modern muharebe doktrinleri açısından vazgeçilmez kılmaktadır.
İleriye dönük olarak sensör füzyonu, yapay zekâ destekli hedef tanıma ve platformlar arası veri paylaşımı gibi yeteneklerle daha da geliştirilmesi, sistemin etki alanını artıracak ve Türkiye’nin hava savunma mimarisindeki stratejik rolünü güçlendirecektir.