Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, teknoloji çağının getirdiği yeniliklerin e-ihracat, e-ithalat gibi sınır ötesi ekonomik ilişkiler de dahil olmak üzere ticaretin yapılış şekilleri ve alışveriş alışkanlıklarında köklü değişiklikleri beraberinde getirdiği belirtildi.
Açıklamada, “Elektronik ticaretin çok sayıda ürün çeşidini zaman ve mekan sınırından bağımsız olarak hızlı, kolay ve daha düşük maliyetle tüketicilere sunabilmesi; satıcılar bakımından ise işyeri kira maliyetinin olmaması ayrıca stok ve finansman maliyetlerinin ise daha düşük olması gibi faktörlere bağlı olarak elektronik ticaretin toplam perakende ticaretten aldığı payın her geçen yıl geleneksel ticarete nazaran arttığı gözlemlenmektedir.” denildi.
“Düzenlemelerimizi titizlikle devam ettirmekteyiz”
Elektronik ticaret hacminde yaşanan bu artışın, satıcı veya sağlayıcılar ile mal veya hizmetlerin kontrol ve muayene edilememesinin yol açtığı belirsizlik, elektronik ticarete taraf olan tüketicileri koruyucu düzenlemeler içeren mesafeli sözleşmelerin önemini bir kat daha artırdığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Elektronik ticaretin artan hacmi ve önemi, artan e-ithalat ile beraber kalitesiz ve güvensiz ürünlerden kaynaklı ilave belirsizliklerin olması nedenleri ile tüketicilerimizin mağduriyetini engellemek adına düzenlemelerimizi titizlikle devam ettirmekteyiz.”
Yaşanan bu önemli dönüşüm doğrultusunda Ticaret Bakanlığı olarak, küresel gelişmeler ve Avrupa Birliği mevzuatındaki güncellemeleri yakından takip ederek iç hukuka entegre edildiği belirtilen açıklamada, bu doğrultuda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ve Mesafeli Sözleşmeler hükümlerinde satıcılar ile tüketiciler arasında adil bir dengenin sağlanması ve tüketicilerin evrensel standartlarda korunması hedefiyle düzenlemeler yapıldığının altı çizildi.
Cayma hakkının devamı sağlandı
Bu kapsamda 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi öngörülen değişikliklerin 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girmesine ilişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı.
Açıklamada, “Yapılan değişiklik ile cayma hakkının kullanılabileceği mal ve hizmetlere ilişkin sınırlamalar ve iade masraflarının sözleşme ile tüketici tarafından karşılanabileceğine ilişkin hükümler ertelenerek tüketicilerimizin herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma haklarını kullanmaya devam etmeleri sağlanmıştır.” denildi.
“Tüketici mağduriyetinin engellenmesi hedeflenmektedir”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ticaret Bakanlığı olarak düzenlemeler sonrası; sektördeki uyumlaştırma sürecinin daha sağlıklı ve etkin işleyebilmesi, ülkemizde vergi dahil yasal temsilciliği bulunmayan ve iş hacmi son dönemlerde çok hızla artan yurt dışı menşeli e-ithalatta ki ücretsiz kargo, ücretsiz iade, fırsat indirimleri gibi cazip teklifler ile genellikle kalitesiz ve güvensiz ürünlere olan talebin suni olarak artırılmasından kaynaklı tüketici mağduriyetlerinin yaşanmasının engellenmesi hedeflenmektedir.
Bunun yanında yerli pazar yerleri ve satıcılar bakımından iç piyasanın dengesiz ve kontrol dışı bir elektronik ticaret pazarına dönüşebilme ihtimali göz önünde bulundurularak, iç piyasanın dengesiz ve kontrol dışı bir elektronik ticaret pazarına dönüşebilme ihtimalinin gözetilmesi, ayrıca iç pazardaki satıcıların haksız rekabete uğrama ihtimali göz önüne alındığında, iç piyasamızın korunması amaçlanmaktadır. Tüketicilerimizi ve iç piyasada üretim ve istihdama katkı sağlayarak ekonomik refahımıza katkıda bulunan üreticilerimizi korumak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edilecektir.”