Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TRTHaber’de katıldığı yayında “Daha sürdürülebilir büyüme patikasına girmiş bulunuyoruz.” dedi.
Bakan Şimşek “Önümüzdeki dönemde büyüme bir miktar yavaşlayacak” dedi.
Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
“Büyüme OVP’deki öngörülerimizle paralel gidiyor. Küresel büyümenin oldukça üzerinde bir büyüme sağlayacağız, istihdam artışı çok güçlü. Büyümede dengelenme başladı.
Net ihracatın etkisi büyümeyi aşağı çekiyordu, onun negatif etkisi azaldı, bu önemli. Amacımız büyümeyi yeniden dengelemek, bunu önemsiyoruz. Önemli olan büyümenin kalitesini artırmak, OVP’nin hedefi bunu gerçekleştirmek. Enflasyonu tek haneye düşürebilirsek sürdürülebilir büyümeyi sağlayabiliriz. Önümüzdeki dönemde büyüme bir miktar yavaşlayacak, buna hazırlıklı olmamız lazım, bunda korkulacak bir şey yok. Türkiye’nin mali disiplin konusunda duruşu çok güçlü. Bütçe açığı çok büyük ihtimal bu sene OVP’den biraz düşük olabilir.
Önümüzdeki dönemde büyümenin iki ana motoru verimlilik artışı ve fiyat istikrarı olacak. Enflasyonun tek haneye düşürülmesi ana hedef. Bütçe açığının yüzde 3’ün altına düşürülmesi önemli bir hedef. Diğer bir hedefimiz cari açığı azaltacak, enflasyonu kontrol altına alacak büyümede dengelenme.
KUR KORUMALI MEVDUAT’TAN ÇIKIŞ
Rezervlerin güçlendirilmesi diğer bir hedefimiz. Amacımız geniş anlamda rezervlerin vadesi bir yıldan az olan dış borca oranını 1,0’e doğru yükseltmek, şu anda 0,84 civarındayız. Diğer bir hedefimiz kur korumalıdan çıkış. KKM’nin azaltılması noktasında önümüzdeki dönemde ilave adımlar atabiliriz. TL mevduatı cazip hale geldi, bu devam edecek. Mali disiplin çok önemli, Türkiye ikiz açığı izin veremez, cari açıkta da kalıcı başarıyı sağlayacağız. Cari açığı yüzde 2’nin altına düşürmek istiyoruz, doğrudan yatırımlarla finanse edilebilir düzeye çekeceğiz, oraya çekene kadar da durmayacağız.
TÜRKİYE’YE SERMAYE AKIŞLARI
Dışarıdan ve içeriden programa güven, inanç artıyor, Türkiye’nin küresel risk algısı düşüyor. CDS Mayıs’ta 700’ün üzerindeydi, dün itibarıyla 330’a kadar indi. Türkiye’nin risk algısı iyileşiyor, riskli görenler azalıyor. Bunların sonucu olarak Türkiye’ye sermaye girişi başladı.
Eleştiriler doğru değil, sermaye girişi güçlendi. Türkiye ayrışıyor, Türkiye’nin hikayesi güçlü. Kalıcı bir şekilde Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak bir programa odaklanmış durumdayız. Türkiye’nin rezervleri Mayıs’tan bu yana 36 milyar dolar arttı, güven olmazsa bu mümkün değil. Kur oynaklığı Kasım’da bu yüzde 8’e kadar düştü, Türkiye kur oynaklığının en düşük olduğu ülkelerden biri haline geldi. Gelecek senenin muhtemelen ikinci yarısında küresel finansal koşullar daha elverişli hale gelecek. Büyük merkez bankaları çok büyük ihtimal faiz indirimine başlayacak, bu küresel risk iştahını artıracak, Türkiye’ye ilgi daha da artacak, gelecek yılın ikinci yarısından kastım bu.
Ciddi bir kaynak girişi var ve bu kaynak girişi artarak devam edecek, özellikle gelecek senenin ikinci yarısından itibaren güçlenerek artacak. Körfezden büyük ilgi var.
CUMHURBAŞKANI’NA YÜZDE 40 VERGİ ARTIRMA YETKİSİ
Yüzde 40’a kadar vergi için yetki alınıyor, bu olacağı anlamına gelmiyor. Önümüzdeki dönemde daha adil bir vergi sistemi, verginin tabana yayılması konusunda çok ciddi adımlar atacağız. Kamuda tasarruf kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesidir, tabii ki gereksin harcamaların da kaldırılmasını içeriyor. Yüzde 40’lık vergiye ilişkin yetki bir yetkidir, onun piyasa şartları elverir mi, hangi düzeyde, hangi vadelerde ne zaman yapılacağı hususu daha sonra değerlendirilecek, belki hiç bir zaman uygulanmayacak, koşullara bakacağız. Liralaşma politikasını desteklemek amacıyla vergiyi teşvik olarak kullanacağız.
ENFLASYON
Programın ana bileşeni dezenflasyondur. Para politikası gecikmeli olarak çalışıyor, bütün ülkelerde parasal sıkılaşma başlar, enflasyon bir süre yükseliş trendini korur, daha sonra aşağı inmeye başlar, para politikası çalışacak, enflasyon düşecek, sadece zamana ihtiyacımız var. Para politikasındaki iyileştirmeyle birlikte gelecek senenin ikinci yarısından itibaren çok güçlü bir dezenflasyon sürecine gireceğiz. Tabii ki baz etkisi olacak, ancak esas etki para politikasındaki güçlü tepkinin gecikmeli etkisinin devreye girmesi, maliye politikası ve gelirler politikası olacak. Merkez Bankası net bir şekilde ortaya koydu, önümüzdeki yıl Mayıs’a kadar yıllık enflasyon yükselişte olacak, sonrasında çok güçlü bir şekilde düşecek, gelecek yılı yüzde 36 ile bitirmeyi öngörüyoruz. Kısa vadede büyümede bir yavaşlama riskini alıp, bunu yapmak durumundayız, enflasyonu tek haneye indirmekte kararlıyız. KDV, ÖTV gibi vergi artışları tekrarlanmayacak, enflasyondaki etkisi gelecek yıl ortadan kalkacak.
Önümüzdeki seneden itibaren aylık enflasyondaki düşüşün kalıcı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.
KİRA ARTIŞLARI
Şu anda bir konut seferberliğindeyiz. Önümüzdeki birkaç ay içinde vatandaşlarımıza en az 200 bin konut sunulmuş olacak, konut arzının artması deprem nedeniyle arızi olarak ortaya çıkan kira artışını sınırlayacak. Kira artışlarında bir normalleşmeye doğru gideceğimize inanıyorum, bütün sektörlerde bu hissedilecek.