Mutlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu, akademik kariyerinin ardından ticaret hayatında da başarıdan başarıya koşuyor. Fırat Otomotiv San. ve Tic. A.Ş., Mutlu İnşaat ve Dış Ticaret Ltd. Şti., e-ticaret şirketimiz Oto Destek San. ve Tic. Ltd. Şti., Smile Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. ve  Anm Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. gibi marka kuruluşlar, farklı sektörlerde istikrarlı büyümeyle Şanlıurfa’nın önemli şirketleri arasına yer alıyor. Sayın Mutlu ile iş dünyasında başarılı olma üzerine World of Türkiye olarak söyleştik.

SİZİ KISACA TANIYABİLİR MİYİZ?

1979 Şanlıurfa doğumluyum. Doğduğum topraklarda ilk, orta ve lise tahsilimi tamamladım. Ardından inşaat mühendisliği okudum ve aynı alanında yüksek lisans yaptım. Üniversite hayatımın ardından beş yıl kadar akademisyenlik yaparak genç nesillere eğitim verdim. Daha sonra ticarete atılma kararı alarak sırasıyla otomotiv, inşaat, e-ticaret, sigorta ve tarım alanlarında şirketler kurdum ve uzun yıllardır özel sektörde faaliyet gösteriyorum. Aynı zamanda tarım alanında da yatırımlarımız bulunuyor. Evli ve dört çocuk sahibiyim. En büyük özelliklerimden bir tanesi, her girdiğim sektörde önce hesap yaparak başlamamdır. Bir işi önce ölçebilmek ve eylem planları oluşturmak gerekiyor. Ardından disiplinli bir şekilde çalışarak ticarette her bir işin başarılı olabileceğine inanıyorum.

BİRİNCİL İŞİNİZ SAYILAN OTOMOTİV SEKTÖRÜNE ÇOK FAZLA GİREN VE BAŞARILI OLAMAYAN ŞİRKETLER BULUNUYOR. BU ALANDA SİZ NASIL İLERLİYORSUNUZ?

Otomotiv sektörünün, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olduğuna inanıyorum. 2008 yılından itibaren Şanlıurfa’da Renault ve Dacia yetkili satış görevini yürütüyorum. Sektörümüz içinde hızlı değişkenler bulunuyor. Olayın sadece araba alıp satmak gibi görülmesi üzücü tabii… Ülkemizde ve dünyada dönem dönem krizler yaşanıyor. Bazı şirketler de bu krizlerde yeterli aksiyonları gösteremediği için üzücü sonuçlarla batabiliyorlar. Her kriz, kendi içinde fırsat da barındırıyor. Kariyerimde akademisyenlikten gelen tecrübem ve disiplinimle çözümler geliştiriyorum ve 15 yıllık tecrübemizle krizlerden fırsat yaratarak ilerlemeye devam ediyorum.

ARAÇ SEKTÖRÜNDE FİYATLARDA BÜYÜK DÜŞÜŞLER GÖRÜLÜYOR. BU KONUDA DEĞERLENDİRMELERİNİZ NELERDİR? DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK Mİ?

Pandemi ile birlikte tedarik zincirinin kırılması ve arz – talep dengesindeki bozulmadan dolayı fiyatlarda yukarı yönlü hareket seyretti. Bu sene arz – talep dengesi, artık dengelenmeye başlandı. Fiyatlar da stabilleşti diyebilirim. Piyasada yaşanan, “düşüş” dediğimiz şey de fiyatların normale yaklaşmasıdır. Kurda da istikrar sağlanırsa düşüşün bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜK YATIRIMLARINIZ BULUNUYOR. SİZCE KONUTTA YÜKSELİŞ DURDU MU? FİYATLAR NASIL İLERLEYECEK?

İnşaat, bizim en önemli yatırımlarımızdan biridir. Şu ana kadar kampüsten yurtlara, üniversite fakültesinden lojmanlara, iş merkezinden konutlara kadar 80’in üzerinde yapı ürettik. Benim için inşaat sektörü çok zahmetli olsa da keyifli bir iş olarak görüyorum. Sıfırdan başlayarak bir eser üretmenin verdiği heyecanı başka hiçbir sektörde bulamıyorum. Sektörümüz şu anda biraz sıkıntılı dönemden geçiyor. Çünkü hizmet tedarik zincirine bağlı olarak piyasalarda bir dalgalanma var. Bu dalgalanmalarda fiyatlar biraz geriye gelecek diye düşünüyoruz. Ama düşüşü tam tamamlamadık. Orta vadede daha sert düşüşler bekliyorum.

Diğer yandan inşaat sektörünün en büyük maliyetlerinden birisi, arsa fiyatlarıdır. Arsalar, şu anda inanılmaz yüksek fiyatlara ulaştı. Bununla birlikte imalat maliyetlerinde de rakamlar yükselince, inşaat maliyetlerinde yüzde 100’ün üzerinde artışlar görüldü. Piyasanın istikrarlı bir şekilde kendisini toparlaması, konut ve diğer inşaatlarda arz – talep dengesinin oturması ile istikrar sağlanınca, fiyatlarda daha da büyük düşüşler bekleniyor. Bu durumun da konut için fırsat olduğunu düşünüyorum.

BİR DE DEPREM KONUSU VAR. 6 ŞUBAT’TA YAŞANAN DEPREMLERLE TÜM TÜRKİYE YARALANDI. SEKTÖRÜN BÜYÜK BİR OYUNCUSU OLARAK BU KONUDA GÖRÜŞLERİNİZ NEDİR?

Ülkemizin ve deprem bölgesindeki tüm insanlarımızın tekrar başı sağ olsun. Deprem ülkemizin bir gerçeği… Bölgede yaşanan bu kadar büyük bir depremin üzerinden yüzyıllar geçmiş. Burada en önemli soru, biz bu depremlere karşı neler yapabiliriz? Hükümetimiz, deprem yönetmeliklerini güncellemek için çaba sarf ediyor. Son deprem yönetmeliği, 2018 yılında yürürlüğe girdi. Depremde gördük ki birçok binanın yıkılma sebebi, sadece imalat hatası değildir. Zeminde kayma ve sıvılaşma gibi etmenler de ortaya çıktı. Ülkemiz böyle konularla yeni yeni tanışıyor.

Öte yandan “her yere inşaat yapılmaz” diye bir şey yoktur. Yerin özelliğine göre, doğru yöntemlerle her yere inşaat yapılabilir. “Doğru inşaat” denilince güvenlik önlemlerinin alındığı sismik izalarörler kullanarak, yerine göre projelendirme yapılarak, ülke olarak bu işlerin altından kalkabileceğimizi düşünüyorum.