Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Merkez Bankası Rezervlerine ve Kur Korumalı Mevduata ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, Mayıs seçimleri sonucu siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması, önümüzdeki döneme yönelik makroekonomik politika çerçevesinin somutlaşmasıyla birlikte, ekonomik göstergelerimizdeki iyileşmeye ek olarak rezervlerimiz de istikrarlı bir şekilde arttığını belirtti. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, güven ve istikrar ortamında yürütülen çalışmalar neticesinde; Merkez Bankası’nın brüt rezervleri 1 Aralık itibarıyla 140,1 milyar dolar ile tarihi rekor seviyesine yükseldiğini, 2023 mayıs ayı sonu itibarıyla yaklaşık 98,5 milyar seviyesinden, 140,1 milyar dolara ulaşan brüt rezervler, altı aylık dönem içerisinde yüzde 42,3 oranında rekor düzeyde arttığını, 1 hafta içerisinde rezervlerdeki artışın ise yaklaşık 4 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Ekonomi politikasındaki yol haritasının 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Programla netleşmesi, Merkez Bankasının düzenlemeleri ile piyasalarda sağlanan güvenin etkisiyle Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki artış eğiliminin tam tersine döndüğünü açıklayan Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“KKM, Ağustos ayı ortası itibarıyla rekor seviyesi olan yaklaşık 3 trilyon 408 milyar seviyesine yükseldikten sonra, 1 Aralık haftası itibarıyla 694 milyar lira eksilerek 2 trilyon 714 milyar TL seviyesine inmiştir. Başından itibaren geçici bir düzenleme olarak kurgulanan KKM görevini yapmış olup, finansal piyasalarda istikrarı zedelemeden aşamalı bir şekilde azaltılmaktadır. Rezervlerde yükselme, bütçe disiplini, cari açıkta düşüş eğilimi ve enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı politikalarımız risk algılarında ciddi gerilme ile birlikte yatırım ortamını iyileştirmektedir. İlk 9 aylık büyümemiz yüzde 4,6 olup, istihdam ve ihracat artışı devam etmektedir. 13 çeyrektir kesintisiz süren büyümemiz, tek haneli seviyelerde seyreden işsizlik oranımız ve enflasyonun aylık bazda düşüş eğilimine girmesiyle birlikte, reel göstergelerde kaydettiğimiz ilerlemeyi, finansal göstergelerimizde de görüyoruz. Siyasi güven ve istikrar zemininde, ekonomik istikrar ve kalıcı sosyal refah yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.”