İtalya'da ortaya çıkan siber casusluk skandalında, eski polis Carmine Gallo'nun liderliğindeki çete, devlet veri tabanından ünlü isimlere ait özel bilgileri çalarak satmakla suçlanıyor.
İtalya’da, siber casusluk çetesiyle ilgili büyük bir skandal patlak verdi. Milano Mafya ve Terörle Mücadele Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda, devletin veri tabanından iş, siyaset ve şov dünyasındaki bazı ünlü isimlerin özel bilgilerini ele geçiren bir çetenin faaliyetleri gün yüzüne çıktı. Çetenin lideri olarak, bir dönem “süper polis” unvanıyla tanınan eski polis Carmine Gallo’nın adı geçiyor.
Ulusal basında yer alan haberlere göre, Carmine Gallo’nun yanı sıra Milano Fuar Vakfı Başkanı Enrico Pazzali’nin de çetenin yönetiminde olduğu ileri sürüldü. Söz konusu siber casusluk şebekesinin, ele geçirdiği hassas bilgileri dosyalayıp, bunları milyonlarca euro karşılığında satmayı amaçladığı ifade ediliyor.
Soruşturma, çetenin önemli isimlerin bilgilerinin yanı sıra kamu prosedürlerini ve iş dinamiklerini etkilemeyi hedeflediğini ortaya koydu. Ele geçirilen bilgiler arasında Senato Başkanı Ignazio La Russa, AC Milan kulübü başkanı Paolo Scaroni ve Devlet Yatırım Bankası (CDP) Başkanı Giovanni Gorno Tempini gibi üst düzey siyasetçi ve bankacıların da bulunduğu belirtildi. Bu bilgilerin, organize suç örgütlerine ve diğer gizli servislere sızdırıldığı iddia ediliyor.
Ayrıca, çetenin Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya ait bir elektronik posta adresini de kopyaladığı ve kötü amaçlarla kullandığı öne sürüldü.
Siber casusluk soruşturması kapsamında, Gallo, Pazzali ve elinde 800 bin veriye sahip olduğu iddia edilen Nunzio Samuele Calamucci’nin de aralarında bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı. Bazı şüphelilerin ev hapsinde tutulduğu bildirildi. Soruşturma kapsamında, lüks gözlük imalatçısı Luxottica’nın kurucusunun oğlu Leonardo Del Vecchio’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 kişinin araştırıldığı ifade edildi.
Mafya ile Mücadele Savcısı Giovanni Melillo, bu gizli veriler için “devasa ve endişe verici” bir pazar oluştuğunu vurguladı. Savcı Francesco De Tommasi ise, “Bunların, bu ülkenin demokrasisi için bir tehlike teşkil eden bireyler olduğunu söylemek abartı olmaz.” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Dünya gündeminden haberdar olmak için hemen tıklayın!