Saldırı, İran, Lübnan Hizbullah’ı ve İsrail arasında bölgesel gerilimin zirveye çıktığı bir dönemde gerçekleşti. Bu gelişme, ABD, Mısır ve Katar’ın Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanması ve esir değişimi için Kahire veya Doha’da müzakereleri yeniden başlatma çağrısının ardından geldi.
İsrail ordusu, Han Yunus’un doğusuna tahliye emirleri göndererek binlerce zorla yerinden edilmiş Filistinliyi uyardı. Sosyal medyada, zorla göç eden kadın, çocuk ve yaşlıların enkaz haline dönmüş binaların arasından ellerinde birkaç parça eşya ile yürüdükleri “insanlık felaketi” manzaraları paylaşıldı.
Aralık 2023’te, İsrail güçlerinin Han Yunus’a yönelik kara saldırıları yoğunlaştı. Nisanda bölgeden çekilen İsrail ordusu, geride büyük bir yıkım bıraktı. Filistin Sivil Savunma Ekipleri, yüzlerce Filistinlinin cesedine ulaşırken, yaklaşık 8 bin kişinin ise enkaz altında olduğu tahmin edildi. Ayrıca, Nasır Hastanesi’nin bahçesinde 300’den fazla cesedin bulunduğu toplu mezara ulaşıldı.
Temmuz ayı sonunda İsrail, Han Yunus’a yeniden kara saldırısı başlatmış, bir hafta süren çatışmaların ardından bölgeden çekilerek daha fazla can kaybı ve yıkım bıraktığı belirtilmişti.