26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde, Ermeni güçleri tarafından gerçekleştirilen Hocalı Katliamı’nda 106’sı kadın, 63’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türk'ü sivil hayatını kaybetti. Katliamın üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen, acılar tazeliğini koruyor.

Ermeni güçler, 26 Şubat 1992’de Hocalı’da kadın, çocuk ve yaşlı gözetmeden yüzlerce Azerbaycan Türkü’nü öldürdü. Hocalı Katliamı’nın acısı 33 yıldır dinmiyor.
Hocalı’da İnsanlık Suçu
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Ermenistan ile Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ üzerindeki gerilim tırmanırken, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Hocalı kasabası Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından kuşatıldı. Sovyetler Birliği’ne bağlı 366. Motorize Alayı’nın desteğiyle gerçekleştirilen saldırıda yüzlerce sivil hunharca katledildi, binlerce insan evlerinden sürüldü. Olay, modern tarihin en kanlı sivil katliamlarından biri olarak kayıtlara geçti.
Soykırım Olarak Tanındı
Azerbaycan’a göre, Hocalı’da yaşananlar, 1949 Cenevre Sözleşmeleri’nin, Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geliyor.
Azerbaycan Parlamentosu Hocalı’da yaşananların “soykırım” olduğunu ilan etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 22 Nisan 2010 tarihli kararında Hocalı’da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eş değer eylemler olarak görüldü.
Bugüne kadar 18 ülkenin parlamentosu ve ABD’nin 24 eyaletinin meclisi, Hocalı’da yaşananları kınayan ve soykırım olarak gören kararları kabul etti.
Hocalı’da yaşananları dünyaya duyurmaya devam eden Azerbaycan, uluslararası toplumdan suçluların cezalandırılmasını istiyor.