WOTTV E-DERGİ
DOLAR 34,0064 -0.18%
EURO 38,0646 0.4%
ALTIN 2.827,510,89
BITCOIN 21652465,10%
Cumhuriyet’le Gelen Türkiye’nin Gücü-2

Cumhuriyet’le Gelen Türkiye’nin Gücü-2

30 Ekim 2023 10:21
Cumhuriyet’le Gelen Türkiye’nin Gücü-2
0

BEĞENDİM

Prof.Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 29 Ekim 2023

Bölgesel Güç Türkiye

Dünyanın en zengin ilk 20 ülkesi arasına girerek G20 üyesi, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve daha bir çok uluslararası kurumlara üyelikle bir Avrupa ve bir NATO ülkesi, İslam İşbirliği Örgütü üyesi, Balkan, Kafkas, Ortadoğu, Akdeniz ve bir Avrasya ülkesi olan Türkiye, 2022 yılı içerisinde Türk dünyasıyla bütünleşme yolunda Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulmasında da rol oynadı. Afrika’nın 33 ülkesinde açtığı büyükelçilik ve 45 milyar dolarlık ticaret hacmi ile sayılı ülkeler arasına girdi. Fert başına gelir açısından ihtiyaç sahibi ülkelere yardımda ilk sıraya yerleşerek, mazlumların yanında yer aldı.

Savunma sanayii, 6 milyar dolara yaklaşan yıllık ihracatıyla dünyada 12’nci sıraya yükselirken, silahlı kuvvetlerin ihtiyacının %70-75’ini karşılar hale geldi. MİLGEM projesi, kendi tersanelerinde inşa ettiği ilk “çok maksatlı amfibi hücum gemisi” TCG Anadolu, menzili 550 km’yi aşan güdümlü füze sistemleri, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki II. Karabağ Savaşı’nda göz kamaştıran İHA/SİHA’ları ile tatbikatlarımızda başarıları kanıtlanan silahlı insansız deniz araçları (SİDA) yanında istihbarat ve siber tehditlere karşı da önemli mesafeler kat etmiş olup, yakın bir gelecekte yerli üretim muharip uçaklarına da kavuşacaktır.

Petrol, doğalgaz ve hatta taşkömürü gibi enerji hammaddelerini ithal eden bir ülke olmasına rağmen, bulunduğu coğrafyada önemli bir bölgesel güç olan Türkiye, Cumhuriyet’le birlikte gelişip güçlendikçe gücünü dosta düşmana göstermekten de kaçınmamıştır. Bu bağlamda II. Dünya Savaşı sonrası Sovyetlerin Boğazlar rejimini birlikte yönetme ve Kars/Ardahan’ı isteğine boyun eğmedi.

1974’te Kıbrıslı soydaşları kurtarmak için ilk deniz aşırı harekatını gerçekleştirdi. PKK terörüyle mücadele ederken, Yunanistan’la Ege’de gerilimler yaşarken, soğuk savaş sonrası Bosna-Hersek krizinde uluslararası kurumları önerileriyle harekete geçirdi, Makedonya ve Kosova’nın istikrarına katkı sağladı, Türk Dünyası’na elinden geldiğince destek oldu.

Suriye’nin kuzeyine 2018’de Rusya’ya rağmen Zeytin Dalı Harekatı’nı, 2019’da Fırat’ın doğusunda ise ABD’ye rağmen Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştirdi. Kimseye boyun eğmedi.

Şubat 222’de Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasıyla birlikte, iki ülke arasında aracılık yapan tek ülke haline gelirken, olası bir Rus tehdidini bölgede durdurabilecek en önemli konvansiyonel güç olduğu da anlaşıldı.

Cumhuriyet’in Hedeflerine Ulaşıldı mı?

Tüm bu özetlenenlere bakarak Cumhuriyet’in hedeflerine ulaşabildiği elbette ki söylenemez. Atatürk’ün 10’ncu Yıl Nutku’ndaki “Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır!” şeklindeki ifadesi aradan geçen onlarca yıl sonra irdelendiğinde görülecektir ki, çağdaş uygarlık yolunda kat etmemiz gereken mesafeler olduğu açıktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Kasım 2021’de Atatürk’ü Anma Töreninde “Amacımız, Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. yılında ülkemizi ecdadımızın mirasına layık ve milletimizin hayallerine uygun bir seviyeye çıkarmaktır. Bunun için eğitimden sağlığa, güvenlikten teknolojiye kadar her alanda kurduğumuz sağlam altyapı üzerinde, siyasi ve ekonomik gücü ile dünyanın birinci liginde iddia sahibi bir Türkiye inşa etmenin gayreti içindeyiz!” şeklindeki konuşmasında bir bakıma Atatürk’ün belirlediği hedefi tekrarlamaktadır.

Sonuç

Kişi başına gelirin düşük olmasını, teknolojide motor, metallurji ve mikroçip üretimi gibi alanlarda eksiklikleri ileri sürenler haklı olabilirler. Ama yukarıda sadece birkaç satırla özetlenen Cumhuriyet’in 100 yıllık kazanımlarını “bardağın dolu tarafı”yla görüp erişmek isteyen milletlerin sayısı hiç de az değildir. Gene de yetmez, “Durmak yok, gelişmeye devam!”

celalettin yavuz
Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.