İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniye’nin Tahran’da şehit edildiği sıcak ortamda SABAH’a çarpıcı açıklamalar yaptı.

Fidan, İsrail, Filistin, Suriye, İran, Ermenistan, Ukrayna bağlamındaki soruları şöyle yanıtladı:

“İsmail Haniye, hayatını Filistin davasına, Filistin’e barış ve huzur gelmesine adamıştı. Ateşkes sağlanması için son dönemde harcadığı çabanın şahidiyiz. İran’da şehit edildiğini derin bir üzüntüyle öğrendim. Aile fertleri İsrail tarafından katledildiğinde dahi barışa olan inancını bir an olsun yitirmedi. Heniye, şanlı Filistin direnişinin sembolü haline dönüşmüş bir şahsiyetti. Aziz hatırası, Filistin halkının haklı davasında yaşayacak.”

İsrail nasıl durdurulacak?

İsrail’in özellikle ateşkes konusunda maliyet olmadan bir adım atması mümkün görünmüyor. Maliyeti ödetecek olan ABD ve Batı. Bir yaptırım, bir kısıtlama, bir suçlama olması lazım. Dünya sistemini elinde tutan güçler yaptırım uygulamadığı zaman İsrail gidebildiği kadar gidiyor.

Birkaç ülke silah satışı kısıtlaması getiriyor ama İsrail ağır bir kayıpla karşı karşıya kalmıyor. Türkiye olarak biz, sivil kayıpların insanlık için ne kadar büyük bir maliyet olduğunu dünya kamuoyuna anlattık, anlatmaya da devam ettik. Bir daha bu türden olaylar yaşanmasın diye iki devletli çözüm olması gerekiyor. Herhangi bir sürecin başında değil, sonunda iki devletli çözüm…

Filistin denilince konunun muhatabı genelde Arap ülkeleri oluyor. Türkiye önceki yıllarda ‘kendim bir şey yapayım’ diye çabaladı. Bu kez problemi çözme odaklı gittik. Herkesi işin içine katacak şekilde inisiyatif aldık. Eğer bir etki oluşacaksa böyle oluşur. Bu etkileşim bize de çok şey öğretti.

İsrail Lübnan’a kapsamlı saldırı düzenleyebilir mi?

İsrail, Hizbullah’la herhangi bir savaşa girerse ABD de fiilen girmiş olacak. ABD seçimden önce bunu istemiyor. Ama seçimden önce İsrail’i sınırlayan bir şey de yapmıyor.

Ateşkes umudu sönüyor mu?

İsrail’in Gazze’de her gün insan öldürmesi maalesef kanıksandı. Ölümler kanıksanma aşamasına gelince tehlikeli oluyor. Ayrıca yaz geldi, okullar tatile girdi, üniversitelerin dünya başkentlerinde eylemlerinin de olmaması bir tempo düşüklüğüne neden oldu.

İlginizi çekebilir!  Çin ve Rusya'dan anlaşma: Ekonomi ve enerjide yeni dönem

Bizim sivil toplumumuz da tavrını gösteriyor. Lakin Türkiye’deki hükümette zaten farkındalık var. STK’larımız dünyadaki muhataplarıyla temasa geçmeli. Dünyaya mesaj verilecekse bunun sahneleneceği yerler farklı. Artık ateşkese çok yakın değiliz. İsrail’i ateşkese zorlayacak bir şey yok.

İsrail’in Türkiye’yi NATO’dan çıkarma girişimi

Bunun bir karşılığı olmaz. Türkiye’nin NATO üyeliği böyle bir denklemde sorgulanamaz. Kaldı ki İsrail-Filistin meselesinde Batı ekseninde Türkiye yalnız bir ülke değil. İsrail’e tavır alan başka ülkeler de var ama seslerinin tonajı değişebiliyor. Filistin devletinin tanınması bağlamında İspanya, İrlanda, Norveç pozisyonunu resmen açıkladı.

Mahmud Abbas ne zaman gelecek?

Şu anki planlamaya göre Filistin Devlet Başkanı Abbas, 14-15 Ağustos’ta geliyor. Bizim için önemli olan Filistin davasında dünyaya mesaj vermek.

Uluslararası Adalet Divanı kararı

Türkiye olarak müdahillik çalışmalarımızın sonuna geldik. Metni defalarca gözden geçirdik. Muhtemelen bir hafta içinde dilekçemizi vereceğiz. Konuyu çok yönlü düşünüyoruz. Türkiye tarihinde ilk defa Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) metin verecek. Öncesinde olan bir olay değil.

Filistin davasının yanındayız. Tüm diplomatik ve hukuki araçları kullanıyoruz. Yaklaşık 40 sayfalık bir doküman bu. Adalet Divanı’nda bir baskı oluşturma, bu adımları başkalarıyla paylaşma mühim. Ne kadar fazla, nitelikli, hukuki ağırlığı olan metin olursa kaçacak yeri kalmaz.

Suriye ile normalleşme

Suriyeli muhataplarımızla liderler düzeyindeki görüşme için ne zaman, nasıl çalışmalarını yapıyoruz. Ajandanın hazırlanması ile ilgili çalışmamız var. Şu anda netleşmiş bir takvim yok, irade beyanı var. Karşı tarafla yaptığım temaslarda gördüğüm, görüşmeye açıklar. Şu ana kadar bize iletilmiş ön şartları yok. Örneğin ‘Türk askeri çekilsin’ denildiği zaman ‘görüşmelere bunun için ihtiyaç var’ diyorum.

Benim ön şartımı sen yaptıktan sonra, senin ön şartını ben yaptıktan sonra niye görüşme trafiğine ihtiyacımız olsun? Görüşme bunun için yapılıyor. Sen mültecini al, topraklarındaki teröristleri yok et, ben de askerimi alayım. Bir daha bana mülteci göndermeyecek ve güvenlik tehdidi üretmeyecek bir idari yapı oluşturacağının emarelerini göreyim. Ortaya şart konulduğu zaman benim daha çok şartım var.

İlginizi çekebilir!  AB'den Türkiye Adımı: Bakan Fidan Brüksel'e Gidiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esad görüşmesi nerede olacak?

Olursa üçüncü bir ülke olur. Ama netleşmedi. Ruslar, ‘İran da masada olsun. Daha önce yapıyorduk’ diyor. Bizim önceliğimiz kimin görüştürdüğü değil, ‘görüşmek.’ ‘Sizi bir araya getiriyorum’ ile ‘aracı oluyorum’ meselesi iki ayrı şey. Her ikisinin de farklı boyutları var.

Suriye Milli Ordusu’nun geleceği

Muhaliflerle barış yapmak rejimin sorunu. Ben bunu teşvik edebilirim ama zorlayamam. Rejimle anlaşıp muhalifleri yok sayamayız, böyle bir dünya yok. Olmayacak da. Bizim rejimden istediğimiz muhalefeti karşısına muhatap olarak alması, sorunları görmesi ve çözüm için görüşmeye başlaması.

İran-Türkiye ilişkileri

İran’la oturmuş ilişkilerimiz var. Yakın tarih de bize gösterdi. Hükümetlerin değişmesiyle çok fazla bir şeyin değiştiği yok. Ticaretimiz belli, sınır güvenliği stabil. Tabii Lübnan’da yükselen ateş mühim. Nihayetinde Hizbullah demek, işin özünde İran demek.

Türkiye-Ermenistan sınırı hangi şartlar altında açılabilir?

Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden görüşme trafiği var. Bunun olumlu sonuçlanmasına yönelik senaryomuzu hazırlamamız lazım. Şu anda yürüyen faaliyetler o yönde. Tamamlanması durumunda olumlu senaryoyu devreye sokarız. Yani sınır kapımızı açabiliriz.

Rusya- Ukrayna Savaşı

ABD seçimleri sonuçlanana kadar, cephede belki bir yavaşlama olabilir ama resmi ateşkes olabilir mi, emin değilim. Bir kamuoyu farkındalığı oluşuyor. Bu savaş 2.5 yıldır sürüyor. Herkes kendi limitlerini görmeye başladı. Nükleer silah kullanmadan nereye kadar gidilebileceği anlaşıldı. Artık hesabı kitabı yapılacak.”

Kaynak: SABAH

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.