Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin üzerinden 18 ay geçti. Aralarında eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 tutuklu sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıkıyor.

Duruşma nedeniyle Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün etrafında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Kampüs yakınında polis arama noktası kurulurken, girişte yoğun araç trafiği oluştu. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, duruşmaya 5 polis koruması eşliğinde ve çelik yelek giyerek geldi. Ateş, çelik yeleği duruşma salonuna girişte çıkardı.

Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da takip ediyor. Ayşe Ateş, Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu, yan yana oturuyor. Cinayeti planlayan ve organize eden Doğukan Çep, salona getirildiği sırada “Bay Kemal nerede” diye bağırınca, jandarma eşliğinde salondan çıkarıldı. Çep, daha sonra mahkeme başkanının talimatıyla yeniden salona getirildi.

Avukatları aracılığıyla davaya katılma talebinde bulunan MHP’nin isteği, “suçtan doğrudan zarar gören sıfatı bulunmadığı” gerekçesiyle, mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Duruşma öncesi Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü önünde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Ateş “Bizim buradan beklentimiz ve isteğimiz, ayrılan dosyadaki 17 kişi hakkında gerekli işlemlerin hızlı bir şekilde yapılması ve dosyamıza eklenmesidir. İddianamedeki boşlukların tamamlanarak yeni ve doğru bir iddianamenin yazılması ve yargılamanın hızlı bir şekilde yapılmasıdır. Hedefimize sadece suçlular var, sadece suçluların adil bir şekilde yargılanmasından başka hiçbir talebimiz bulunmamaktadır” dedi.

“Somut Delillere, Bilgi Ve Belgelere Dayanarak Konuştum”

Bir gazeteci tarafından Sinan Ateş’in Mersin’de yapılan bazı ticari bilgileri toplayarak istihbarat yetkilerine teslim ettiğine dair iddiaları soruması üzerine Ateş, “Bahsedilen durum iddialardan ibaret. Ben bugüne kadar elimdeki somut delillere, bilgi ve belgelere dayanarak konuştum. Bugünden sonra da öyle konuşacağım. Eğer bir gün o konuyla alakalı somut bir bilgi ve belge elimize ulaşırsa, o gün onunla alakalı da yorumumu söyleyeceğim ama şu an için böyle bir şey mevcut değil. Ancak Mersin olayı tabii ki de bizim olayımızın öncüsü, oradan başlayarak onun da değerlendirilerek oradaki ifadelerin de gerekli ifadelerin de alınarak dosyaya konulması ve hep birlikte işlem görmesi gerektiğini ben mahkeme heyetine ileteceğim” cevabını verdi.
Tehditler üzerine yaklaşık bir buçuk aydır koruma talebinde bulunduğunu ve yoğun güvenlik altında yaşadığını dile getirdi.

İlginizi çekebilir!  SADAT'ın Kurucusu Adnan Tanrıverdi Hayatını Kaybetti! Adnan Tanrıverdi Kimdir?

sinan ateş ayşe ateş

“Bu Milletin Akıl ve Vicdan Sahibi Ferdi Bizim Yanımızda”

Bir gazetecinin aralarında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de bulunduğu bazı siyasi isimlerin mahkemeyi takip edeceklerinin sorulması üzerine Ateş, şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi parti Genel Başkanları ve onların arkasındaki kamuoyu da tıpkı sizler gibi bizi yalnız bırakmadı. Bu milletin akıl ve vicdan sahibi ferdi bizim yanımızda. Hepsine çok teşekkür ediyorum.”

Sanıklardan Eray Özyağcı ifadesinde, kendisini anlaşmazlık nedeniyle Doğukan Çep’in Sinan Ateş’i vurmaya gönderdiğini söyledi. Kendisini olay yerine Vedat Balkaya’nın götürdüğünü belirtti. Mahkeme başkanının, ifadesi ile savunması arasındaki çelişkileri sorması üzerine Özyağcı söylemediği şeylerin ifadeye yazıldığını öne sürdü. Özyağcı, “Doğukan bana Sinan Ateş’i ayaklarından vur uzaklaş dedi. Ben de sağlı sollu ayakların ateş ettim. Yanındakiler bana ateş etti. En son ‘Reis’i vurduk, Reis’i vurduk’ diye bir ses duydum. Doğukan Abi beni arayıp “Oğlum Sinan Ateş ölmüş, ben size ayaklarından vurun demedim mi” diye kızdı. “Ben öldürmedim ben yapmadım abi” dedim. Kızdı, bağırdı çağırdı. İfademde Doğukan Çep’i korumak için yalan söyledim” dedi. Özyağcı tahliyesini talep etti.

Sanık Vedat Balkaya’nın savunması başladı. İddianameye göre, Ateş’i öldüren tetikçi Eray Özyağcı, kendisini bekleyen motokurye Vedat Balkaya’nın kullanımındaki motosikletle, Gölbaşı’nda atıl durumda bulunan bir benzin istasyonuna bırakılmıştı.

Balkaya, ifadesinde “Beni Kocaeli’nde bir ormana götürdüler. Fena dövdüler, ismini bilmediğim bir adamın ismimi vermemi istediler. Çırılçıplak kaldım. Aynı üç gün boyunca Ankara Emniyet’te yaşadım. Ben işin aslını ilk Kocaeli Emniyeti’ne götürülünce öğrendim. Ben böyle bir şey olacağını, birinin vurulacağını bilseydim asla girmezdim. Ben kandırılarak getirildim, alet edildim. Ben bir alacak davası olduğunu, araç gerektiğini söyledikleri için yardım ettim” dedi.

İlginizi çekebilir!  Erdoğan'dan Merih Demiral Açıklaması

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.