Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nın etkinliğinde konuştu.
Bakan Şimşek’in açıklamaları şu şekilde:
“Enflasyon en kötü vergileme yöntemidir; Türkiye’nin şu anda tek önceliği var, o da fiyat istikrarı. Enflasyonun düşük tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş, zaman, kararlılık ve sabır gerektiriyor. Enflasyonda geçiş dönemi bu ay itibarıyla sona eriyor. Şu anda dezenflasyon sürecinin eşiğindeyiz; Eylül’de inanıyorum ki 40’lı rakamları görebiliriz.
Aylık enflasyonda tekrar bir patikaya oturuyoruz, bizim hedeflerimize yakın bir patika, piyasa henüz o noktada değil, biz yönetilebilir olduğuna inanıyoruz; gerektiğinde ilave adımlar da atılacak.
Merkez Bankamız ne gerekiyorsa yapıyor, çok iyi bir ekibimiz var. Merkez Bankamız bütün araçları kullanıyor, sonuç alacağımıza inanıyorum. Merkez Bankamız ihtiyaç duyarsa, Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın da ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız, biz dönem dönem yaparız.
Bütçe açığını gelecek yıl yüzde 3’ün altına çekmekte kararlıyız. Vergi muafiyet ve istisna çalışmalarımız devam ediyor, bir noktaya getirdik. Vergide adalet ve etkinlik paketi çalışmalarımız devam ediyor.
Kurda istikrar öngörümüz var. Bu da dezenflasyonu beraberinde getirecek.
Kayıt dışı ile mücadele için bir eylem planı açıklamayacağız; fiilen mücadelemizi yapacağız. Cari açık bu sene çok büyük ihtimalle milli gelire oranla yüzde 2,5’in altına düşecek, Mayıs ayı itibarıyla muhtemelen oradayız. Hedefimiz cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2,5’in altına indirmek. Hedefimiz cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2,5’in altına indirmek.
Net ihracatın katkısının pozitife döndüğü bir dönemden bahsediyoruz, programın özü bu. İç talebin daha makul bir düzeye geldiği görülüyor, bunun devam edeceğini düşünüyoruz. Çıktı açığı önümüzdeki aylarda büyük ihtimalle dezenflasyonist bir noktada olmaya başlayacak.
Cari açıkta muazzam bir iyileşme var, bu devam edecek. Önümüzdeki aylarda enflasyon düşünce beklentilerin bizim hedefimize yakınsadığını göreceğiz. Bütün eleştirileri saygıyla karşılıyoruz, değer veriyoruz ama bu program çalışıyor. Biz KKM’den çıkacağız, biraz zaman alabilir ama çok iyi bir yoldayız.”
Dış finansmana erişim sorunu büyük oranda çözülmüş durumda. Önümüzdeki üç yılda Dünya Bankası ve benzeri bankalardan en az 60 milyar dolarlık şu an için Türkiye’ye taahhüt edilmiş kaynak var; Bu kaynağa “carry trade” diyemezsiniz, bu kaynağa “sıcak para” diyemezsiniz.
Merkez Bankası rezervleri yakın zamanda çok büyük ihtimalle swap hariç pozitif rakamlarda olacak; Rezerv ile ilgili kaygılar önemli ölçüde Türkiye’nin gündem maddesi olmaktan çıkacak. Kur oynaklığında bir düşüş var.
Bizim bir yapısal reform gündemimiz var, beşeri sermayeye yatırım yapacağız. İşleyen piyasa ekonomisi için bizim daha sadeleşmeye gitmemiz lazım, sürecimiz devam ediyor.
Yapay zeka döneminde çok yıkıcı gelişmeler olabilir, bu çok kritik bir alan.”