Yusuf ALABARDA – 05 Ocak 2024
MİT geçtiğimiz günlerde MOSSAD’a yönelik bir operasyon gerçekleştirerek MOSSAD adına haber toplama maksatlı kullanılan 46 kişiyi gözaltına aldı.
Söz konusu operasyon ilk de değil, daha önce de birçok operasyona imza attı MİT ve basın ile de paylaştı.
Tamam kabul ediyorum bu konuyu günlerdir konuşuyoruz ve yazıp çiziyoruz ama ben size farklı bir konudan bahsetmek istiyorum.
MİT’in operasyonu sonrası basına verilen fotoğraflar sosyal medyada aptal paratonerine dönüştü.
Neden mi?
Sosyal medyada Ekrem İmamoğlu için akıl almaz yandaş paylaşımlar yapan ve hiç utanmayan bazı ekran güzelleri ısrarla mezkûr fotoğrafı paylaşıp MİT’in ele geçirdiği haber kaynaklarının sakallı ve mütedeyyin görüntülerini inanan insanların gözlerine sokuyorlar.
Verdikleri mesaj çok net: Alın görün sakallı ve baş örtülüler nasıl MOSSAD ajanı olmuşlar.
Dunning Kruger Sendromluları
Bu zatlara baktığınızda ya da ekranda dinlediğinizde, asgari düzeyde bir mantık süzgeçlerinin falan olduğunu düşünüyorsunuz değil mi?
Belki de haklı olarak düşünmüyorsunuzdur lakin ben yine de bu insanların bu cehaletlerine rağmen bilmiş eda ile ekranlarda arz-ı endam etmelerini Dunning Kruger sendromu ile izah ediyorum.
Aksi zaten jetonla çalışan kontörlü klavyeler anlamına gelir ki o sizlerin takdiridir.
Dunning Kruger sendromu, bir iş ya da vazifede kişinin kendi düşük niteliklerinin farkında olmaması ve hatta olmayan vasıflarını abartması ve buna da kendisinin inanması anlamına geliyor. Uzmanlar kişinin kendi niteliklerini tanımadaki zorlukların zaman içerisinde şişirilmiş öz değerlendirmelere yol açabildiğini söylüyor.
İşte tam buradan mülhem etraflarındaki birkaç dalkavuğun onlara ‘yaşa, bravo’ naraları arasında sadece ardı ardına paylaşım yapmıyor ve çok bilmiş bir eda ile klişe sloganları fikir diye ortaya atıyorlar.
Ağacın kurdu kendinden olurmuş
Eskimeyen atalar sözü, ağacın kurdunun kendinden olacağını zaten bize bildirmiş.
Ne yani MOSSAD adına haber toplama vasıtası olarak kullanılan bu tipler Hasidik Yahudileri gibi zülüf ve sakal uzatıp, fötr şapka giyip mi istihbarat toplayacaklardı?
Hasta mısınız siz?
O yüzden yine atalar demiş ki her gördüğün sakallıyı deden sanma.
Arabistanlı Lawrance’a atfedilen bir sözdür: Kendimi bu işe o denli kaptırmıştım ki geceleri kalkıp teheccüd namazı eda ediyordum.
Dileyen Lawrance’ın Arap kıyafetleri içerisindeki fotoğraflarına bakabilir.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Savunma Sanayii ihracatta vites ve hedef yükseltti
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye dair ihracat rakamları paylaşıldı. Türkiye, tüm zamanların en büyük ihracat rakamı olan 255 milyar dolara ulaştı ve hatta aştı.
Her ne kadar devlet üzerinden zenginlik devşirenler ve onların sulbünden gelenler için Türkiye hiçbir şey üretmeyen ülke olsa da hakikat böyle değil.
Yaz tatili geldiğinde hangi Avrupa ülkesini ziyaret edeceğinin hesabını yapan ve Anadolu’yu ziyaret etmenin çok aşağılık bir duygu olduğu zehabına kapılanların hallerini çok iyi bilirim.
Bu güruhun sosyal medya paylaşımlarında Anadolu vilayetlerini aşağılayan ve işi bir nükte ile servis eden birçok veri vardır.
‘Görmeden önce ölmeniz gereken beş şehir’ diyerek Anadolu’nun üreten ve çalışan vilayetleri sürekli küçük düşürülmeye çalışılır.
Hitit Medeniyetinin sergilendiği Arkeoloji Müzesini görmemiş, Çorum’a adımını atmamış lakin İtalya’daki Aşk Çeşmesi önünde 200 foto çektirip paylaşmış zavallılar ile dolu bu ülke.
Türkiye’de yemek yediği bir restoran çalışanını hakir görmüş ama İtalya’daki pizzacı ile iki kelime İtalyanca konuşup mutluluğunu cümle aleme duyurmuş nice meczup var etrafımızda.
İşte bu kitlenin kendi insanından haberi olmadığı gibi, 81 vilayetimizde faaliyet gösteren Organize Sanayii Bölgeleri ve buralarda yapılan üretimlerden de haberi yok.
O yüzden al klavyeyi yapıştır bir klişe ‘Ne üretiyoruz ki biz abi?’ mesajı sonra bak keyfine.
Ama öyle değil.
Bu ülkede sadece orman ürünleri ve mobilya ihracatından elde edilen gelir 5 miyar dolar düzeyine ulaştı. Ülke için bir sap maydanoz üretmemiş adama bu rakamları nasıl anlatacaksın?
Anlatamazsın.
2023 senesinde bir diğer rekor da savunma sanayii firmalarından geldi ve toplam ihracat içinde savunma sanayisinin payı 5,5 milyar doları aştı.
Bugün Türkiye 180’den fazla ülkeye savunma sanayii ürünleri ihraç ediyor ve 75 bin vatandaşımız bu sektörde istihdam ediliyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde savunma sanayii ihracatımızın 15 milyar doların üzerine çıkacağı ve istihdamın ise yüz binli rakamlara yaklaşacağı değerlendiriliyor.
Biliyorum istihdamı muhtarlıklara zabıt kâtibi kadrosu açarak çözmek isteyenler açısından yazdıklarımızın bir kıymeti yok lakin bu değerlendirmeleri biz bu güruh için değil, bizlere değer vererek bizi takip eden ve yazılarımızı okuyan siz değerli okuyucularımız için yapıyoruz.