Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 100. Yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’nde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

Bu sene 77 bilim insanımız TÜBA ve TÜBİTAK ödüllerine layık görüldü. Uluslararası TÜBA akademi ödüllerini bu yıl sağlık ve yaşam bilimleri ile fen ve mühendislik bilimleri kategorisinde 3 bilim insanımıza veriyoruz. Bu 3 ödülle TÜBA Akademi ödüllü bilim insanı sayımız 28’e yükseliyor. Üstün başarılı genç araştırmacılara verilen TÜBA GEBİP ödüllerini ise 24 farklı üniversiteden 34 genç bilim insanımıza takdim edeceğiz. Böylece TÜBA GEBİP ödülü kazanan bilim insanı sayımız 644’e ulaşıyor. Bilimsel telif eseri ödüllerinde 13 Türkçe bilimsel telif eserimiz ödül almaya hak kazandı. Bu kategoride vereceğimiz 3 özel ödül ile merhum Halil İnancık, Kemal Karpat ve Mehmet Genç hocalarımızın hatıralarını da yaşatıyoruz. Bu ödüllerle birlikte ödül alan eser sayısı 239’a çıkacak. 100. Yıl TÜBİTAK ödülleri kapsamında ise 21 farklı üniversite ve araştırma kurumumuzdan bilim insanımıza 7 bilim ödülü, 1 özel ödül, 1 hizmet ödülü ve 18 teşvik ödülü vereceğiz. Toplamda 77 bilim insanımıza ilim ve kültür müktesebatımıza yaptıkları katkılar için teşekkürlerimizi ifade etmiş olacağız. Ödüllerimizin Türkiye’de bilimsel faaliyet yürüten herkes için birer teşvik unsuru olacağına inanıyorum.

“KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLAN BİR TÜRKİYE HAYALİ 100 YILIN SONUNDA ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞTÜR”

4 gün sonra 2023 yılını tamamlayacak, yeni umut heyecan ve beklentilerle 2024 senesini karşılayacağız. Geride bırakmakta olduğumuz 2023 senesi cumhuriyetimizin 100. yılı olmasından dolayı bizim için özel anlamlar ihtiva ediyordu. Türkiye Yüzyılı’nın aydınlığı 85 milyon vatandaşımızla birlikte Filistin’den Türkistan’a dünyanın dört bir yanındaki mahzun yürekleri de ısıtmaktadır. Ekonomisiyle, ticaretiyle, teknolojisiyle, savunma sanayisiyle her alanda elde ettiği başarılarıyla ülkemiz küresel bir aktör haline gelmektedir. Kimsesizlerin kimsesi olan bir Türkiye hayali 100 yılın sonunda ete kemiğe bürünmüştür.

“36 SAATTE 54 TERÖRİST YOK EDİLDİ”

İçinde bulunduğumuz asrın milletimizin ve devletimizin asrı olacağından zerre kadar şüphe duymuyorum. Menfur terör saldırılarının kutlu yürüyüşümüzü asla durduramayacağının bilinmesini istiyorum. 12 evladımız şehit olsun, milletimize baş sağlığı diliyorum. Ama bakın 36 saatte 54 terörist yok edildi. Bizim bu şehitlerimizin asla kanları yerde kalmayacak.

Her başarı gibi Türkiye’nin başarıları da tesadüf değildir. Elde ettiğimiz kazanımların gerisinde yoğun bir planlama ve uygulama süreci vardır. Ülkemizin yıldızının yükselmesinde en büyük payın bilim ve teknolojide yakaladığımız ivme olduğuna inanıyorum. Biz hiçbir zaman kısa vadeli hedefler peşinde koşmadık. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini gerçeğe dönüştürme hedefinin çabasındayız.

İnanmak başarmanın yarısı olarak tarif edilir. İnancın olmadığı bir yerde başarıdan söz edilemez. Bugün ödül takdim edeceğimiz bilim insanlarımızın başarılarını inancın ve azmin zaferi olarak görüyorum. Her biriniz inandınız, ter döktünüz, fedakarlıkta bulundunuz. Biz de devlet olarak bu zorlu süreçte sizleri desteklemeye gayret ettik. bundan sonra da sürdüreceğiz. Fikri ve ilmi boyutu eksik her mücadele, yarım kalmaya mahkumdur. Devletimiz milletine şükran borcunu ödemeyi isteyen tüm bilim insanlarının yanındadır.

“SİZİN HİTLER’DEN NE FARKINIZ VAR”

Gazze’de 7 Ekim’den beri çoluk çocuk ve kadın 21 binden fazla masum Filistinli hayatını kaybetti. Ortada demokrasi avareliği yapan ne kadar kurum varsa bu krizde hepsi sınıfta kaldı. Büyük laflar eden büyük bütçeler harcayan kurumların söz konusu İsrail’in zulümleri olunca içlerinin tamamen boş olduğunu anladık. Saldırılar başlayalı 80 gün oldu. Gözlerimizin önünde insanlığa ait tüm değerler kurşuna dizildi. İsrail’in Nazi kamplarını izledik değil mi? Bu nasıl iştir? Hitler’den garip garp bahsederlerdi, sizin Hitler’den ne farkınız var ya? Bunlar bize Hitler’i de aratacak. Bu Netanyahu’nun yaptıklarının Hitler’den geri kalır yanı var mı? Hitler bunun kadar zengin değildi, bu daha zengin. Batıdan destek alıyor. Mazlumların yanında olan ses, Müslüman Türk’ün sesidir.

Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneleri okullar ibadethaneler üniversiteler bombalandı. Gazzeli bilim insanları aileleriyle birlikte şehit edildi. 100’e yakın gazeteci katledildi. Dar bir alana hapsedilmiş 2 buçuk milyon insanın kıyıma uğramasını içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz. Her gün yüzlerce Gazzelinin öldürülmesine maalesef engel olamadık. Verdiğimiz mücadeleye rağmen bir Müslüman olarak, bir insan olarak kendi iç dünyamızda bu zulmü engelleyememenin mahcubiyetini yaşıyoruz. Türkiye devleti ve milletiyle bu insanlık imtihanını vermenin gayretindedir. Şunu da açık açık konuşmamız gerekiyor: Batıdaki felli felli üniversiteler de Gazze sınıfında iflas etmiştir. Üniversitelerin yerle yeksan edilmesi karşısında hiçbir tepki göstermediler. Akademisyenlerin hedef alınması karşısında seslerini yükseltemediler. İsrail’i eleştiren herkese yönelik cadı avı başlatılmıştır. Bakın bugün Almanya hala hitlerin bedelini ödemeye devam ediyor. Onun için Almanya’nın sesi çıkmıyor, başı öne eğik. Ama bizim kimseye borcumuz yok. Batının borcu var. Sırf sivillerin haklarını savundukları için üniversite rektörleri sorgulanıyor. Buradan bilim insanlarına sesleniyorum: Türk üniversitelerinin kapıları sizlere sonuna kadar açıktır. Kurumlarımız sizlere yardımcı olmaktan çekinmeyecektir.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.